Öneri Formu
Hadis Id, No:
10631, İM000719
Hadis:
حَدَّثَنَا شُجَاعُ بْنُ مَخْلَدٍ أَبُو الْفَضْلِ قَالَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَنْبَأَنَا أَبُو بِشْرٍ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ بْنِ أُسَامَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ بْنِ أَبِى سُفْيَانَ حَدَّثَتْنِى عَمَّتِى أُمُّ حَبِيبَةَ أَنَّهَا سَمِعَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ إِذَا كَانَ عِنْدَهَا فِى يَوْمِهَا وَلَيْلَتِهَا فَسَمِعَ الْمُؤَذِّنَ يُؤَذِّنُ قَالَ كَمَا يَقُولُ الْمُؤَذِّنُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Fadl Şuca' b. Mahled, ona Hüşeym (b. Beşir), ona Ebu Beşr (Cafer b. Ebu Vahşiyye), ona Ebu Melih b. Üsame, ona Abdullah b. Utbe b. Ebu Süfyan, ona da halası Ümmü Habibe'den (Hz. Peygamber'in eşi Remle bt. Ebu Süfyan) şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah (sav) onun yanında kaldığı günde ve gecesinde müezzinin ezan okuduğunu işittiğinde, Rasulullah (sav) müezzinin söylediklerini tekrar ederdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ezan ve's-sünnetü fîhâ 4, /124
Senetler:
1. Ümmü Habibe (Remle bt. Ebu Süfyan b. Harb b. Ümeyye)
2. Abdullah b. Utbe b. Ebu Süfyan (Abdullah b. Utbe b. Sahr b. Harb)
3. Ebu Melih b. Üsame el-Hüzeli (Amir b. Üsame b. Umeyr b. Amir)
4. Ebu Bişr Cafer b. Ebu Vahşiyye el-Yeşkuri (Cafer b. İyas)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Ebu Fadl Şucâ' b. Mahled el-Fellas (Şucâ' b. Mahled)
Konular:
KTB, EZAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15629, İM001612
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ ح وَحَدَّثَنَا شُجَاعُ بْنُ مَخْلَدٍ أَبُو الْفَضْلِ قَالَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ أَبِى خَالِدٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِى حَازِمٍ عَنْ جَرِيرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْبَجَلِىِّ قَالَ كُنَّا نَرَى الاِجْتِمَاعَ إِلَى أَهْلِ الْمَيِّتِ وَصَنْعَةَ الطَّعَامِ مِنَ النِّيَاحَةِ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Yahya, ona Sid b. Mansur, ona Hüşeym (b. Beşir), T Bize Şucâ' b. Mahled, ona Hüşeym b. Beşir, ona İsmail b. Ebu Halid, ona da Kays b. Ebu Hazim, Cerir b. Abdullah’ın (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Biz ölünün ev halkının yanında toplanmayı ve onların (toplananlar için) yemek yapmalarını bir tür niyaha (ölünün peşinde yas tutarken işlenen bir haram) görürdük.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mâ câe fi'-cenâiz 60, /258
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Ebu Fadl Şucâ' b. Mahled el-Fellas (Şucâ' b. Mahled)
Konular:
Yardımseverlik, Cenaze, ölünün yakınlarına yardımcı olmak
Bize Şucâ' b. Mahled, ona Hüşeym, ona Yunus b. Ubeyd, ona el-Hasan'ın rivayet ettiğine göre; "Ömer b. el-Hattab insanları, Übey b. Kâ'b'ın imamlığında topladı, Übey onlara (Ramazanın) yirmi gecesinde teravih kıldırıyor, sadece son yarısında kunut yaptırıyordu. Son on günde ise (mescitten) ayrılıp evinde namaz kılıyordu. İnsanlar da Übey kaçtı diyorlardı."
[Ebû Davud der ki: Bu, (teravih namazındaki) kunut konusunda zikredilenlerin önemli olmadığını gösterir. Bu iki hadis, Übey'in Rasulullah (sav) vitirde kunut yaptı şeklinde rivayet edilen Übey hadisinin zayıf olduğuna delâlet eder.]
Açıklama: Ebû Davud’un ifadesinden anlaşılacağı üzere Hz. Peygamber’in kunut yaptığı rivayeti zayıftır, delil olmaya elverişli değildir. Eğer uygun olsaydı, Übey, sadece son Ramazanın kısmında değil, her gece kunut yapardı. Zaten Hadis munkatıdır. Çünkü Hasan-ı Basrî, Hz. Ömer’e yetişmemiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9867, D001429
Hadis:
حَدَّثَنَا شُجَاعُ بْنُ مَخْلَدٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا يُونُسُ بْنُ عُبَيْدٍ عَنِ الْحَسَنِ
"أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ جَمَعَ النَّاسَ عَلَى أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ فَكَانَ يُصَلِّى لَهُمْ عِشْرِينَ لَيْلَةً وَلاَ يَقْنُتُ بِهِمْ إِلاَّ فِى النِّصْفِ الْبَاقِى فَإِذَا كَانَتِ الْعَشْرُ الأَوَاخِرُ تَخَلَّفَ فَصَلَّى فِى بَيْتِهِ فَكَانُوا يَقُولُونَ أَبَقَ أُبَىٌّ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَهَذَا يَدُلُّ عَلَى أَنَّ الَّذِى ذُكِرَ فِى الْقُنُوتِ لَيْسَ بِشَىْءٍ وَهَذَانِ الْحَدِيثَانِ يَدُلاَّنِ عَلَى ضَعْفِ حَدِيثِ أُبَىٍّ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَنَتَ فِى الْوِتْرِ.]
Tercemesi:
Bize Şucâ' b. Mahled, ona Hüşeym, ona Yunus b. Ubeyd, ona el-Hasan'ın rivayet ettiğine göre; "Ömer b. el-Hattab insanları, Übey b. Kâ'b'ın imamlığında topladı, Übey onlara (Ramazanın) yirmi gecesinde teravih kıldırıyor, sadece son yarısında kunut yaptırıyordu. Son on günde ise (mescitten) ayrılıp evinde namaz kılıyordu. İnsanlar da Übey kaçtı diyorlardı."
[Ebû Davud der ki: Bu, (teravih namazındaki) kunut konusunda zikredilenlerin önemli olmadığını gösterir. Bu iki hadis, Übey'in Rasulullah (sav) vitirde kunut yaptı şeklinde rivayet edilen Übey hadisinin zayıf olduğuna delâlet eder.]
Açıklama:
Ebû Davud’un ifadesinden anlaşılacağı üzere Hz. Peygamber’in kunut yaptığı rivayeti zayıftır, delil olmaya elverişli değildir. Eğer uygun olsaydı, Übey, sadece son Ramazanın kısmında değil, her gece kunut yapardı. Zaten Hadis munkatıdır. Çünkü Hasan-ı Basrî, Hz. Ömer’e yetişmemiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Vitr 341, /338
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Abdullah Yunus b. Ubeyd el-Abdî (Yunus b. Ubeyd b. Dinar)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Fadl Şucâ' b. Mahled el-Fellas (Şucâ' b. Mahled)
Konular:
Namaz, Kunut, Ramazanda kılınan namazlarda
Namaz, Teravih namazı , Rekatları vs,
Bize Şuca', ona Hüşeym, önceki rivayetin benzerini aktardı.
(Saîd b. Cübeyr'in yanındaydık.) “Dün akşam düşen yıldızı gören oldu mu?” diye sordu. “Ben gördüm” dedim. “Ama ben namazda değildim, beni akrep soktu” dedim. “Sonra ne yaptın?” diye sordu. “Rukye yaptım” dedim. Sonra “Neden böyle yaptın peki?” diye sordu. Ben de “Şa'bî'nin Büreyde el-Eslemî'den bize rivayet ettiği bir hadis sebebiyle... Şa'bî'nin rivayetine göre, Nazar ve zehirli hayvan sokmasından başka bir şeyde rukye yapılmaz” dedim. Bunu üzerine Saîd b. Cübeyr “İşittiği şeyle yetinen kimse ne güzel yapmıştır” dedi. Sonra şöyle dedi: İbn Abbas bize, Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir:
"Bütün ümmetler bana arz edildi. Bazı peygamberlerin yanında küçük bir topluluk, bazılarının yanında bir adam, iki adam; bazılarının ise yanında kimse bulunmadığını gördüm. Sonra benim önüme büyük bir topluluk geldi. Onun ümmetim olduğunu sandım. 'Bu Musa'nın ümmetidir. Sen ufka doğru bak' denildi. Ben de baktım. Yine büyük bir kalabalık vardı. Bana diğer tarafa bak dediler. Bir de baktım ki yine büyük bir kalabalık. 'İşte bu senin ümmetindir. Onlarla birlikte yetmiş bin kişi hesap ve azap görmeden cennete girecektir' denildi. Bundan sonra Hz. Peygamber (sav) kalkıp evine gitti. Orada bulunanlar cennete hesapsız girecekler hakkında konuşmaya başladılar. Bazıları 'Belki onlar Hz. Peygamber'in ashabıdır' dediler. Bazıları 'Belki Müslüman olarak doğup asla Allah'a şirk koşmayanlardır' dediler ve daha birçok görüş ileri sürdüler. Sonra Hz. Peygamber (sav) 'Ne hakkında konuşuyorsunuz?' diye sordu. Ona ne konuştuklarını haber verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Onlar, ateşle dağlama yapmazlar, rukye yapmazlar ve uğursuzluğa inanmazlar, onlar ancak rablerine tevekkül edenlerdir' buyurdu. Ukkaşe b. Mıhsan el-Esedî, 'Ey Allah’ın Rasulü, ben onlardan birisi miyim?', dedi. Rasulullah (sav), 'sen onlardansın' buyurdu. Bir başkası ayağa kalkarak, 'Ben de onlardan biri miyim?' dedi. Allah Rasulü, 'Ukkâşe bu konuda seni geçti' buyurdu."
Açıklama: Rukye okuyup üfleyerek şifa ummaktır. Bu hadisin son kısmında tedavi için kullanılan şeylerin doğrudan etki sahibi değil, vasıta olduğuna işaret vardır. Hastalığı da, musibeti de, uğursuzluğu da asıl yaratan Allah'tır. Mümin tedavi olurken asıl şifayı Allah'tan bekler ve ona tevekkül eder. Yoksa kasıt tedaviyi reddetmek değildir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36329, HM002449
Hadis:
حَدَّثَنَا شُجَاعٌ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ... مِثْلَهُ :قَالَ أَيُّكُمْ رَأَى الْكَوْكَبَ الَّذِي انْقَضَّ الْبَارِحَةَ قُلْتُ أَنَا ثُمَّ قُلْتُ أَمَا إِنِّي لَمْ أَكُنْ فِي صَلَاةٍ وَلَكِنِّي لُدِغْتُ قَالَ وَكَيْفَ فَعَلْتَ قُلْتُ اسْتَرْقَيْتُ قَالَ وَمَا حَمَلَكَ عَلَى ذَلِكَ قُلْتُ حَدِيثٌ حَدَّثَنَاهُ الشَّعْبِيُّ عَنْ بُرَيْدَةَ الْأَسْلَمِيِّ أَنَّهُ قَالَ لَا رُقْيَةَ إِلَّا مِنْ عَيْنٍ أَوْ حُمَةٍ فَقَالَ سَعِيدٌ يَعْنِي ابْنَ جُبَيْرٍ قَدْ أَحْسَنَ مَنْ انْتَهَى إِلَى مَا سَمِعَ ثُمَّ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ عَبَّاسٍ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ عُرِضَتْ عَلَيَّ الْأُمَمُ فَرَأَيْتُ النَّبِيَّ وَمَعَهُ الرَّهْطَ وَالنَّبِيَّ وَمَعَهُ الرَّجُلَ والرجلين وَالنَّبِيَّ وَلَيْسَ مَعَهُ أَحَدٌ إِذْ رُفِعَ لِي سَوَادٌ عَظِيمٌ فَقُلْتُ هَذِهِ أُمَّتِي فَقِيلَ هَذَا مُوسَى وَقَوْمُهُ وَلَكِنْ انْظُرْ إِلَى الْأُفُقِ فَإِذَا سَوَادٌ عَظِيمٌ ثُمَّ قِيلَ انْظُرْ إِلَى هَذَا الْجَانِبِ الْآخَرِ فَإِذَا سَوَادٌ عَظِيمٌ فَقِيلَ هَذِهِ أُمَّتُكَ وَمَعَهُمْ سَبْعُونَ أَلْفًا يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ بِغَيْرِ حِسَابٍ وَلَا عَذَابٍ ثُمَّ نَهَضَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَدَخَلَ فَخَاضَ الْقَوْمُ فِي ذَلِكَ فَقَالُوا مَنْ هَؤُلَاءِ الَّذِينَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ بِغَيْرِ حِسَابٍ وَلَا عَذَابٍ فَقَالَ بَعْضُهُمْ لَعَلَّهُمْ الَّذِينَ صَحِبُوا النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَقَالَ بَعْضُهُمْ لَعَلَّهُمْ الَّذِينَ وُلِدُوا فِي الْإِسْلَامِ وَلَمْ يُشْرِكُوا بِاللَّهِ شَيْئًا قَطُّ وَذَكَرُوا أَشْيَاءَ فَخَرَجَ إِلَيْهِمْ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ مَا هَذَا الَّذِي كُنْتُمْ تَخُوضُونَ فِيهِ فَأَخْبَرُوهُ بِمَقَالَتِهِمْ فَقَالَ هُمْ الَّذِينَ لَا يَكْتَوُونَ وَلَا يَسْتَرْقُونَ وَلَا يَتَطَيَّرُونَ وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ فَقَامَ عُكَّاشَةُ بْنُ مِحْصَنٍ الْأَسَدِيُّ فَقَالَ أَنَا مِنْهُمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ أَنْتَ مِنْهُمْ ثُمَّ قَامَ الْآخَرُ فَقَالَ أَنَا مِنْهُمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سَبَقَكَ بِهَا عُكَّاشَةُ
Tercemesi:
Bize Şuca', ona Hüşeym, önceki rivayetin benzerini aktardı.
(Saîd b. Cübeyr'in yanındaydık.) “Dün akşam düşen yıldızı gören oldu mu?” diye sordu. “Ben gördüm” dedim. “Ama ben namazda değildim, beni akrep soktu” dedim. “Sonra ne yaptın?” diye sordu. “Rukye yaptım” dedim. Sonra “Neden böyle yaptın peki?” diye sordu. Ben de “Şa'bî'nin Büreyde el-Eslemî'den bize rivayet ettiği bir hadis sebebiyle... Şa'bî'nin rivayetine göre, Nazar ve zehirli hayvan sokmasından başka bir şeyde rukye yapılmaz” dedim. Bunu üzerine Saîd b. Cübeyr “İşittiği şeyle yetinen kimse ne güzel yapmıştır” dedi. Sonra şöyle dedi: İbn Abbas bize, Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir:
"Bütün ümmetler bana arz edildi. Bazı peygamberlerin yanında küçük bir topluluk, bazılarının yanında bir adam, iki adam; bazılarının ise yanında kimse bulunmadığını gördüm. Sonra benim önüme büyük bir topluluk geldi. Onun ümmetim olduğunu sandım. 'Bu Musa'nın ümmetidir. Sen ufka doğru bak' denildi. Ben de baktım. Yine büyük bir kalabalık vardı. Bana diğer tarafa bak dediler. Bir de baktım ki yine büyük bir kalabalık. 'İşte bu senin ümmetindir. Onlarla birlikte yetmiş bin kişi hesap ve azap görmeden cennete girecektir' denildi. Bundan sonra Hz. Peygamber (sav) kalkıp evine gitti. Orada bulunanlar cennete hesapsız girecekler hakkında konuşmaya başladılar. Bazıları 'Belki onlar Hz. Peygamber'in ashabıdır' dediler. Bazıları 'Belki Müslüman olarak doğup asla Allah'a şirk koşmayanlardır' dediler ve daha birçok görüş ileri sürdüler. Sonra Hz. Peygamber (sav) 'Ne hakkında konuşuyorsunuz?' diye sordu. Ona ne konuştuklarını haber verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Onlar, ateşle dağlama yapmazlar, rukye yapmazlar ve uğursuzluğa inanmazlar, onlar ancak rablerine tevekkül edenlerdir' buyurdu. Ukkaşe b. Mıhsan el-Esedî, 'Ey Allah’ın Rasulü, ben onlardan birisi miyim?', dedi. Rasulullah (sav), 'sen onlardansın' buyurdu. Bir başkası ayağa kalkarak, 'Ben de onlardan biri miyim?' dedi. Allah Rasulü, 'Ukkâşe bu konuda seni geçti' buyurdu."
Açıklama:
Rukye okuyup üfleyerek şifa ummaktır. Bu hadisin son kısmında tedavi için kullanılan şeylerin doğrudan etki sahibi değil, vasıta olduğuna işaret vardır. Hastalığı da, musibeti de, uğursuzluğu da asıl yaratan Allah'tır. Mümin tedavi olurken asıl şifayı Allah'tan bekler ve ona tevekkül eder. Yoksa kasıt tedaviyi reddetmek değildir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2449, 1/706
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Fadl Şucâ' b. Mahled el-Fellas (Şucâ' b. Mahled)
Konular:
Cennet, Hesaba çekilmeksizin cennete girecekler
Bize Amr b. Osman ve Rabî' b. Nâfi've Osman b. Ebu Şeybe ve Şucâ' b. Mahled, -aynı manaya gelecek rivayet lafızları ile- onlara İbn Ayyaş, ona Ubeydullah b. Ubeyd el-Kelâî, ona Züheyr b. Salim el-Ansî, ona Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr, ona babası (Cübeyr b. Nüfeyr) -Cübeyr'i, senette sadece (hocam) Amr zikretmiştir-, ona da Sevban, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"(Namazdaki) her yanılgı için selam verdikten sonra iki (sehiv) secdesi vardır."
[Ona babası (Cübeyr b. Nüfeyr) ifadesini Amr'dan başkası zikretmemiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274388, D001038-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عُثْمَانَ وَالرَّبِيعُ بْنُ نَافِعٍ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَشُجَاعُ بْنُ مَخْلَدٍ - بِمَعْنَى الإِسْنَادِ - أَنَّ ابْنَ عَيَّاشٍ حَدَّثَهُمْ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُبَيْدٍ الْكَلاَعِىِّ عَنْ زُهَيْرٍ - يَعْنِى ابْنَ سَالِمٍ الْعَنْسِىِّ - عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ قَالَ عَمْرٌو وَحْدَهُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ ثَوْبَانَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"لِكُلِّ سَهْوٍ سَجْدَتَانِ بَعْدَ مَا يُسَلِّمُ."
[لَمْ يَذْكُرْ عَنْ أَبِيهِ. غَيْرُ عَمْرٍو.]
Tercemesi:
Bize Amr b. Osman ve Rabî' b. Nâfi've Osman b. Ebu Şeybe ve Şucâ' b. Mahled, -aynı manaya gelecek rivayet lafızları ile- onlara İbn Ayyaş, ona Ubeydullah b. Ubeyd el-Kelâî, ona Züheyr b. Salim el-Ansî, ona Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr, ona babası (Cübeyr b. Nüfeyr) -Cübeyr'i, senette sadece (hocam) Amr zikretmiştir-, ona da Sevban, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"(Namazdaki) her yanılgı için selam verdikten sonra iki (sehiv) secdesi vardır."
[Ona babası (Cübeyr b. Nüfeyr) ifadesini Amr'dan başkası zikretmemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 202, /242
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Cübeyr el-Hadrami (Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik)
3. Ebu Muharik Züheyr b. Salim el-Ansî (Züheyr b. Salim)
4. Ubeydullah b. Ubeyd el-Kela'î (Ubeydullah b. Ubeyd)
5. Ebu Utbe İsmail b. Ayyâş el-Ansî (İsmail b. Ayyâş b. Süleym)
6. Ebu Fadl Şucâ' b. Mahled el-Fellas (Şucâ' b. Mahled)
Konular:
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
236541, EYM005573
Hadis:
5573 - وَبِهِ سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ، يَقُولُ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: «لَأَنْ يَمْتَلِئَ جَوْفُ أَحَدِكُمْ قَيْحًا خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَمْتَلِئَ شِعْرًا»
Tercemesi:
Açıklama:
Hadisin isnadı için bk. EYM005572.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Ya'lâ el-Mevsılî, Müsned-i Ebû Ya'la, Abdullah b. Ömer b. el-Hattab 5573, 9/424
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Hanzala b. Ebu Süfyan el-Cümahi (Hanzala b. Esved b. Abdurrahman b. Safvan)
4. Ebu Seken Mekkî b. İbrahim el-Hanzalî (Mekkî b. İbrahim b. Beşir b. Ferkad)
5. Ebu Fadl Şucâ' b. Mahled el-Fellas (Şucâ' b. Mahled)
Konular:
Öneri Formu
Hadis Id, No:
139093, BS002363
Hadis:
أَخْبَرَنَاهُ أَبُو بَكْرِ بْنُ الْحَارِثِ الْفَقِيهُ أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ عُمَرَ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدَ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ حَدَّثَنَا شُجَاعُ بْنُ مَخْلَدٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ قَالَ مَنْصُورٌ حُدِّثْنَا عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ أَبَانَ الأَنْصَارِىِّ عَنْ عَائِشَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ : ثَلاَثَةٌ مِنَ النُّبُوَّةِ : تَعْجِيلُ الإِفْطَارِ ، وَتَأْخِيرُ السُّحُورِ ، وَوَضْعُ الْيَدِ الْيُمْنَى عَلَى الْيُسْرَى فِى الصَّلاَةِ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 2363, 3/373
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Muhammed b. Eban el-Ensarî (Muhammed b. Eban)
3. Mansur b. Zâzân el-Vasıtî (Mansur b. Zâzân)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Fadl Şucâ' b. Mahled el-Fellas (Şucâ' b. Mahled)
6. Ebu Kasım Abdullah b. Sabur el-Beğavi (Abdullah b. Muhammed b. Abdulaziz b. Merzuban b. Sabur b. Şahinşah)
7. Ebu Hasan ed-Darekutnî (Ali b. Ömer b. Ahmed b. Mehdî b. Mesud b. Numan b. Dînâr b. Abdullah)
8. Ebu Bekir Ahmed b. Muhammed et-Temîmî (Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. Abdullah b. Hâris)
Konular:
Namaz, ellerin bağlanması ,şekli vs
Oruç, İftar, Sahur, iftarda acele etmek, sahuru ise geciktirmek
Oruç, Sahur, İmsak, vakti sahur yemeği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
179091, MK18158
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ بن غَنَّامٍ، ثنا أَبُو بَكْرِ بن أَبِي شَيْبَةَ، ح وَحَدَّثَنَا عَلِيُّ بن عَبْدِ الْعَزِيزِ، ثنا شُجَاعُ بن مَخْلَدٍ، ح وَحَدَّثَنَا سَعِيدُ بن سَيَّارٍ الْوَاسِطِيُّ، ثنا عَمْرُو بن عَوْنٍ، قَالُوا: ثنا هُشَيْمٌ، أَنَا حُصَيْنٌ، عَنْ سَالِمِ بن أَبِي الْجَعْدِ، وَأَبِي سُفْيَانَ أَنَّهُمَا، سَمِعَا الْمُغِيرَةَ بن شُعْبَةَ يُحَدِّثُ، قَالَ:كُنْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَتَبَرَّزَ لِحَاجَتِهِ فَلَمَّا فَرَغَ أَتَيْتُهُ بِإِدَاوَةٍ فِيهَا مَاءٌ، فَصَبَبْتُ
عَلَيْهِ فَتَوَضَّأَ، وَكَانَتْ عَلَيْهِ جُبَّةٌ ضَيِّقَةٌ الْكُمَّيْنِ، فَأَخْرَجَ يَدَهُ مِنْ تَحْتِ الْجُبَّةِ فَغَسَلَ ذِرَاعَيْهِ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Salim b. Ebu Ca'd el-Eşceî (Salim b. Rafi')
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Ebu Fadl Şucâ' b. Mahled el-Fellas (Şucâ' b. Mahled)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
6. Ebu Osman Amr b. Avn es-Sülemî (Amr b. Avn b. Evs b. Ca'd)
7. Ali b. Abdülaziz el-Begavi (Ali b. Abdülaziz b. el-Merzubani b. Sabur b. Şahan b. Şah)
7. Ebu Muhammed Abdullah b. Gannam en-Nehaî (Abdullah b. Gannam b. Hafs b. Giyâs)
7. Said b. Seyyar el-Vasıti (Said b. Seyyar)
Konular:
Abdest, Hz. Peygamber'in
Abdest, Mesh, ayakkabı veya çizme üzerine
Temizlik, tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra azaların temizliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
139982, BS003214
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَمْرٍو الأَدِيبُ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرٍ الإِسْمَاعِيلِىُّ أَخْبَرَنِى الْمَنِيعِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ : عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِى شَيْبَةَ وَشُجَاعُ بْنُ مَخْلَدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمُ بْنُ بَشِيرٍ أَخْبَرَنَا حُصَيْنٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى قَتَادَةَ عَنْ أَبِيهِ أَبِى قَتَادَةَ قَالَ : سَرَيْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَنَحْنُ فِى سَفَرٍ ذَاتَ لَيْلَةٍ فَقُلْنَا : يَا رَسُولَ اللَّهِ لَوْ عَرَّسْتَ بِنَا. فَذَكَرَ الْحَدِيثَ فِى نَوْمِهِمْ عَنِ الصَّلاَةِ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّ اللَّهَ قَبَضَ أَرْوَاحَكُمْ حِينَ شَاءَ وَرَدَّهَا عَلَيْكُمْ حِينَ شَاءَ ». ثُمَّ أَمَرَهُمْ فَانْتَشَرُوا لِحَاجَتِهِمْ وَتَوَضَّئُوا ، وَارْتَفَعَتِ الشَّمْسُ فَصَلَّى بِهِمْ. رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سَلاَمٍ عَنْ هُشَيْمٍ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 3214, 4/167
Senetler:
1. Ebu Katade Haris b. Rib'î es-Sülemî (Haris b. Rib'î b. Beldeme es-Sülemî)
2. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Katade el-Ensarî (Abdullah b. Haris)
3. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Fadl Şucâ' b. Mahled el-Fellas (Şucâ' b. Mahled)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
6. Ebu Kasım Abdullah b. Sabur el-Beğavi (Abdullah b. Muhammed b. Abdulaziz b. Merzuban b. Sabur b. Şahinşah)
7. Ebu Bekir Ahmed b. İbrahim el-Cürcani (Ahmed b. İbrahim b. İsmail b. Abbas)
8. Ebu Amr Muhammed b. Abdullah er-Rezcahî (Muhammed b. Abdullah b. Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. Hüseyin b. Musa)
Konular:
Namaz, uyuyarak geçirmek,
Ölüm, Ecel
Öneri Formu
Hadis Id, No:
236540, EYM005572
Hadis:
5572 - حَدَّثَنَا أَبُو الْفَضْلِ شُجَاعُ بْنُ مَخْلَدٍ، حَدَّثَنَا مَكِّيُّ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، حَدَّثَنَا حَنْظَلَةُ بْنُ أَبِي سُفْيَانَ، قَالَ: سَمِعْتُ سَالِمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ، يَقُولُ: سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ، يَقُولُ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: «مَنْ جَرَّ ثَوْبَهُ خُيَلَاءَ لَمْ يَنْظُرِ اللَّهُ إِلَيْهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ»
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Ya'lâ el-Mevsılî, Müsned-i Ebû Ya'la, Abdullah b. Ömer b. el-Hattab 5572, 9/422
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Hanzala b. Ebu Süfyan el-Cümahi (Hanzala b. Esved b. Abdurrahman b. Safvan)
4. Ebu Seken Mekkî b. İbrahim el-Hanzalî (Mekkî b. İbrahim b. Beşir b. Ferkad)
5. Ebu Fadl Şucâ' b. Mahled el-Fellas (Şucâ' b. Mahled)
Konular: