3 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Eyyüb, ona da Amr b. Seleme şöyle rivayet etmiştir: Biz, insanlar Nebi'ye (sav) geldiklerinde uğradıkları bir bölgede oturmaktaydık. Onlar Hz. Peygamber'in (sav) huzurundan döndüklerinde bize uğrar, Rasulullah'ın (sav) şöyle şöyle buyurduğunu bize aktarırlardı. Ben de (insanların bize haber taşımalarından) dolayı, pek çok Kur'ân ezberi bulunan bir çocuk idim. (Bir keresinde) babam, kabilesinden bir grup insanla Rasulullah'a (sav) gitti. Hz. Peygamber (sav) de onlara namazı öğretip 'ezberi en fazla olanınız size imam olsun' buyurdu. Ezber yapmamdan dolayı onların ezberi en fazla olanı bendim. (Bundan dolayı) beni öne geçirdiler, ben de onlara üzerimde sarı, küçük bir hırka varken imamlık yaptım. Secdeye gittiğimde hırka (gerilip) açılıverdi de kadınlardan biri 'imamınızın avret (mahallini) bizden gizleyin' dedi. Onlar da bana Umman işi bir gömlek aldılar. İslâm'dan sonra bu hırka kadar beni sevindiren bir şey olmadı. Ben, yedi ya da sekiz yaşında iken onlara imamlık yapmıştım."
Bize Kuteybe, ona Veki', ona Mis'ar b. Habib el-Cürmî, ona Amr b. Seleme, ona da babası (Selime b. Kays) şöyle rivayet etmiştir: "Onlar Nebi'ye (sav) elçi olarak gitmişlerdi; ayrılmak istediklerinde 'ya Rasulullah, bize kim imam olsun' diye sordular. Hz. Peygamber de (sav), 'Kur'ân'ı en çok ezberleyeniniz' buyurdu. Ravi şüpheye düşerek 'Kur'ân'ı en çok elde eden' demiştir. (Selime anlatmaya devam ediyor): 'O topluluk içerisinde Kur'ân'ı benim gibi ezberleyen yoktu. Bundan dolayı ben, henüz küçük bir çocuk iken ve üzerimde bir elbise varken beni (imamlık için) öne geçirdiler. Cerm kabilesinden gördüğüm her topluluğa imamlık yaptım. Bugüne dek de, onların cenaze namazlarını kıldırdım." [Ebu Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Yezid b. Harun, Misâr b. Habîb el-Cermî'den, o da Amr b. Selime'den rivayet edip ''kabilem Hz. Peygamber'e (sav) elçi olarak gittiği vakit şeklinde nakletmiş ve (senette) babasını zikretmemiştir.]