Bize Muemmel b. Hişam, ona İsmail b. Uleyye, ona Said, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Ebu Musa bize namaz kıldırdı, tahiyyata oturduğunda ğı esnada cemaatten bir adam içeri girdi ve “Namaz birr (iyilik) ve zekât ile birlikte zikredildi” dedi. Ebu Musa selam verdikten sonra cemaate dönerek “Şu sözü hanginiz söyledi” dedi. Oradakiler ses çıkarmayıp sustu. Ebu Musa “Ey Hittân, bu sözü muhtemelen sen söylemiş olmalısın” dedi. Hittân “Hayır, ama bundan dolayı beni azarlayacağından da çekindim” dedi. Ebu Musa dedi ki: Rasulullah (sav) bizlere nasıl namaz kılacağımızı da, sünnetimizi de öğretti ve şöyle buyurdu:
"İmam, kendisine uyulsun diye imamlık yapar. Bu sebeple o tekbir getirdiği vakit siz de tekbir getirin. İmam 'Ğayri’l mağdubi aleyhim veleddâllîn' dediği zaman siz de 'âmin' deyin, Allah da sizin duanıza karşılık verecektir. Rükûa vardığı zaman siz de rükûa varın, başını kaldırdığı ve 'Semiallahu limen hamideh' dediği vakit siz de 'Rabbenâ leke’l-hamd' deyin. Allah sizin dediğinizi duyacaktır. İmam secdeye vardığı vakit siz de secde edin. Kalktığı zaman siz de kalkın. Şüphesiz imam sizden önce secdeye varır ve sizden önce başını kaldırır." Ayrıca Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu: "İşte bu (imamın önce rüku ve secdeye gitmesi ve önce rüku ve secdeden kalkması) ötekine (sizin sonra rükû ve secdeye gitmeniz ve sonra rüku ve secdeden kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.)"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23611, N000831
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ صَلَّى بِنَا أَبُو مُوسَى فَلَمَّا كَانَ فِى الْقَعْدَةِ دَخَلَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فَقَالَ أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ . فَلَمَّا سَلَّمَ أَبُو مُوسَى أَقْبَلَ عَلَى الْقَوْمِ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ هَذِهِ الْكَلِمَةَ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ . قَالَ يَا حِطَّانُ لَعَلَّكَ قُلْتَهَا قَالَ لاَ وَقَدْ خَشِيتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا فَقَالَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُعَلِّمُنَا صَلاَتَنَا وَسُنَّتَنَا فَقَالَ « إِنَّمَا الإِمَامُ لِيُؤْتَمَّ بِهِ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ ( غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ ) فَقُولُوا آمِينَ يُجِبْكُمُ اللَّهُ وَإِذَا رَكَعَ فَارْكَعُوا وَإِذَا رَفَعَ فَقَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ يَسْمَعِ اللَّهُ لَكُمْ وَإِذَا سَجَدَ فَاسْجُدُوا وَإِذَا رَفَعَ فَارْفَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ » .
Tercemesi:
Bize Muemmel b. Hişam, ona İsmail b. Uleyye, ona Said, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Ebu Musa bize namaz kıldırdı, tahiyyata oturduğunda ğı esnada cemaatten bir adam içeri girdi ve “Namaz birr (iyilik) ve zekât ile birlikte zikredildi” dedi. Ebu Musa selam verdikten sonra cemaate dönerek “Şu sözü hanginiz söyledi” dedi. Oradakiler ses çıkarmayıp sustu. Ebu Musa “Ey Hittân, bu sözü muhtemelen sen söylemiş olmalısın” dedi. Hittân “Hayır, ama bundan dolayı beni azarlayacağından da çekindim” dedi. Ebu Musa dedi ki: Rasulullah (sav) bizlere nasıl namaz kılacağımızı da, sünnetimizi de öğretti ve şöyle buyurdu:
"İmam, kendisine uyulsun diye imamlık yapar. Bu sebeple o tekbir getirdiği vakit siz de tekbir getirin. İmam 'Ğayri’l mağdubi aleyhim veleddâllîn' dediği zaman siz de 'âmin' deyin, Allah da sizin duanıza karşılık verecektir. Rükûa vardığı zaman siz de rükûa varın, başını kaldırdığı ve 'Semiallahu limen hamideh' dediği vakit siz de 'Rabbenâ leke’l-hamd' deyin. Allah sizin dediğinizi duyacaktır. İmam secdeye vardığı vakit siz de secde edin. Kalktığı zaman siz de kalkın. Şüphesiz imam sizden önce secdeye varır ve sizden önce başını kaldırır." Ayrıca Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu: "İşte bu (imamın önce rüku ve secdeye gitmesi ve önce rüku ve secdeden kalkması) ötekine (sizin sonra rükû ve secdeye gitmeniz ve sonra rüku ve secdeden kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 38, /2140
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
7. Ebu Hişam Müemmel b. Hişam el-Yeşküri (Müemmel b. Hişam)
Konular:
Dua, duaya amin demek
Hz. Peygamber, öğreticiliği
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, imama uymak
Namaz, Ruku' ve secdede söylenecek ve okunacak şeyler
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ بِالنَّاسِ فَلْيُخَفِّفْ فَإِنَّ فِيهِمُ السَّقِيمَ وَالضَّعِيفَ وَالْكَبِيرَ فَإِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ لِنَفْسِهِ فَلْيُطَوِّلْ مَا شَاءَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23584, N000824
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ بِالنَّاسِ فَلْيُخَفِّفْ فَإِنَّ فِيهِمُ السَّقِيمَ وَالضَّعِيفَ وَالْكَبِيرَ فَإِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ لِنَفْسِهِ فَلْيُطَوِّلْ مَا شَاءَ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Mâlik, ona Ebu Zinâd, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Sizden biri insanlara namaz kıldırdığında [namazı] kısa tutsun. [Çünkü] onların için hasta, zayıf ve yaşlı kimseler vardır. Sizden biri tek başına namaz kıldığında ise dilediği kadar uzatsın.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 35, /2140
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Namaz, namazı kolaylaştırmak, namazı hafifletmek
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ أَخَفَّ النَّاسِ صَلاَةً فِى تَمَامٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23587, N000825
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ أَخَفَّ النَّاسِ صَلاَةً فِى تَمَامٍ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Ebu Avane, ona Katade, ona da Enes'ten (ra) rivayet edildiğine göre. 'Peygamber (sav) cemaate namazı en kısa kıldıran idi.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 35, /2140
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Namaz, kısaltmak/uzatmamak, Çocuk/kadın/yaşlı/yorgunluktan dolayı
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23589, N000826
Hadis:
أَخْبَرَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى قَتَادَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنِّى لأَقُومُ فِى الصَّلاَةِ فَأَسْمَعُ بُكَاءَ الصَّبِىِّ فَأُوجِزُ فِى صَلاَتِى كَرَاهِيَةَ أَنْ أَشُقَّ عَلَى أُمِّهِ » .
Tercemesi:
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona El-Evzaî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Abdullah b. Ebu Katade (ra), babasından naklederek diyor ki: Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Ben namaza başladığımda bir çocuğun ağladığını işitsem çocuğun annesine sıkıntı vermemek için namazımı kısa tutardım."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 35, /2140
Senetler:
1. Ebu Katade Haris b. Rib'î es-Sülemî (Haris b. Rib'î b. Beldeme es-Sülemî)
2. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Katade el-Ensarî (Abdullah b. Haris)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Süveyd b. Nasr el-Mervezi (Süveyd b. Nasr b. Süveyd)
Konular:
Namaz, kısaltmak/uzatmamak, Çocuk/kadın/yaşlı/yorgunluktan dolayı
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23592, N000827
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ عَنِ ابْنِ أَبِى ذِئْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى الْحَارِثُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَأْمُرُ بِالتَّخْفِيفِ وَيَؤُمُّنَا بِالصَّافَّاتِ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Mesud, ona Halid b. el-Haris, ona İbn Ebu Zi'b, ona el-Haris b. Abdurrahman, ona Salim b. Abdullah, ona da Abdullah b. Ömer'den (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: 'Rasulullah (sav), namazı fazla uzatmamayı emreder, bize imam olduğunda da Saffat suresini okurdu.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 36, /2140
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Haris b. Abdurrahman el-Kuraşi (Haris b. Abdurrahman b. Haris b. Ebu Zi'b)
4. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. İsmail b. Mesud el-Cahderi (İsmail b. Mesud)
Konular:
Hz. Peygamber, namazdaki okuyuşu
Namaz, kısaltmak/uzatmamak, Çocuk/kadın/yaşlı/yorgunluktan dolayı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23597, N000828
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عُثْمَانَ بْنِ أَبِى سُلَيْمَانَ عَنْ عَامِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَمْرِو بْنِ سُلَيْمٍ الزُّرَقِىِّ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَؤُمُّ النَّاسَ وَهُوَ حَامِلٌ أُمَامَةَ بِنْتَ أَبِى الْعَاصِ عَلَى عَاتِقِهِ فَإِذَا رَكَعَ وَضَعَهَا وَإِذَا رَفَعَ مِنْ سُجُودِهِ أَعَادَهَا .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Süfyan, ona Osman b. Ebu Süleyman, ona Amir b. Abdullah b. ez-Zübeyr, ona Amr b. Süleym ez-Züraki, ona da Ebu Katade'den (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: 'Rasulullah'ı (sav) namaz kıldırırken gördüm omuzunda, Ebu'l As'ın kızı Ümâme vardı. Rükû'a vardığında onu yere bırakıyor secdeden başını kaldırdığında ise tekrar omuzuna alıyordu.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 37, /2140
Senetler:
1. Ebu Katade Haris b. Rib'î es-Sülemî (Haris b. Rib'î b. Beldeme es-Sülemî)
2. Amr b. Süleym ez-Züraki (Amr b. Süleym b. Amr b. Halde b. Âmir)
3. Ebu Haris Amir b. Abdullah el-Kuraşî (Amir b. Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
4. Osman b. Ebu Süleyman el-Kuraşî (Osman b. Ebi Süleyman b. Cübeyr b. Met'am b. Adi b. Nevfel)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hz. Peygamber, çocuklara verdiği önem
Namaz, namazda iken yapılan hareketler
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ زِيَادٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ مُحَمَّدٌ صلى الله عليه وسلم « أَلاَ يَخْشَى الَّذِى يَرْفَعُ رَأْسَهُ قَبْلَ الإِمَامِ أَنْ يُحَوِّلَ اللَّهُ رَأْسَهُ رَأْسَ حِمَارٍ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23602, N000829
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ زِيَادٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ مُحَمَّدٌ صلى الله عليه وسلم « أَلاَ يَخْشَى الَّذِى يَرْفَعُ رَأْسَهُ قَبْلَ الإِمَامِ أَنْ يُحَوِّلَ اللَّهُ رَأْسَهُ رَأْسَ حِمَارٍ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Hammad, ona Muhammed b. Ziyad, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Muhammed (sav) şöyle buyurdu:
"İmamdan önce başını kaldıran kimse Allah tarafından başının eşek başına çevrilmesinden korkmuyor mu?"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 38, /2140
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Muhammed b. Ziyad el-Kuraşi (Muhammed b. Ziyad)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Namaz, imama uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23606, N000830
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ عُلَيَّةَ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ يَزِيدَ يَخْطُبُ قَالَ حَدَّثَنَا الْبَرَاءُ وَكَانَ غَيْرَ كَذُوبٍ أَنَّهُمْ كَانُوا إِذَا صَلَّوْا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ الرُّكُوعِ قَامُوا قِيَامًا حَتَّى يَرَوْهُ سَاجِدًا ثُمَّ سَجَدُوا .
Tercemesi:
Bize Yakub b. İbrahim, ona İbn Uleyye, ona Şube, ona da Ebu İshak'tan (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Abdullah b. Yezid'den işittim şöyle diyordu: 'Bera'nın anlattığına göre, ki o yalan söylemeyen biridir. Onlar Rasulullah (sav) ile birlikte namaz kıldıklarında, Rasulullah (sav) başını rükû'dan kaldırınca doğrulurlar, secde ettiğini gördükten sonra da secdeye varırlarmış.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 38, /2140
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu Ümeyye Abdullah b. Yezid el-Evsî (Abdullah b. Yezid b. Zeyd b. Husayn b. Amr)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
6. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)
Konular:
Namaz, imama uymak
أَخْبَرَنَا وَاصِلُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ وَأَبِى صَالِحٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ وَقَدْ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَدَخَلَ الْمَسْجِدَ فَصَلَّى خَلْفَ مُعَاذٍ فَطَوَّلَ بِهِمْ فَانْصَرَفَ الرَّجُلُ فَصَلَّى فِى نَاحِيَةِ الْمَسْجِدِ ثُمَّ انْطَلَقَ فَلَمَّا قَضَى مُعَاذٌ الصَّلاَةَ قِيلَ لَهُ إِنَّ فُلاَنًا فَعَلَ كَذَا وَكَذَا . فَقَالَ مُعَاذٌ لَئِنْ أَصْبَحْتُ لأَذْكُرَنَّ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَأَتَى مُعَاذٌ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَأَرْسَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَيْهِ فَقَالَ « مَا حَمَلَكَ عَلَى الَّذِى صَنَعْتَ » . فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ عَمِلْتُ عَلَى نَاضِحِى مِنَ النَّهَارِ فَجِئْتُ وَقَدْ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَدَخَلْتُ الْمَسْجِدَ فَدَخَلْتُ مَعَهُ فِى الصَّلاَةِ فَقَرَأَ سُورَةَ كَذَا وَكَذَا فَطَوَّلَ فَانْصَرَفْتُ فَصَلَّيْتُ فِى نَاحِيَةِ الْمَسْجِدِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَفَتَّانٌ يَا مُعَاذُ أَفَتَّانٌ يَا مُعَاذُ أَفَتَّانٌ يَا مُعَاذُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23621, N000832
Hadis:
أَخْبَرَنَا وَاصِلُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ وَأَبِى صَالِحٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ وَقَدْ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَدَخَلَ الْمَسْجِدَ فَصَلَّى خَلْفَ مُعَاذٍ فَطَوَّلَ بِهِمْ فَانْصَرَفَ الرَّجُلُ فَصَلَّى فِى نَاحِيَةِ الْمَسْجِدِ ثُمَّ انْطَلَقَ فَلَمَّا قَضَى مُعَاذٌ الصَّلاَةَ قِيلَ لَهُ إِنَّ فُلاَنًا فَعَلَ كَذَا وَكَذَا . فَقَالَ مُعَاذٌ لَئِنْ أَصْبَحْتُ لأَذْكُرَنَّ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَأَتَى مُعَاذٌ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَأَرْسَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَيْهِ فَقَالَ « مَا حَمَلَكَ عَلَى الَّذِى صَنَعْتَ » . فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ عَمِلْتُ عَلَى نَاضِحِى مِنَ النَّهَارِ فَجِئْتُ وَقَدْ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَدَخَلْتُ الْمَسْجِدَ فَدَخَلْتُ مَعَهُ فِى الصَّلاَةِ فَقَرَأَ سُورَةَ كَذَا وَكَذَا فَطَوَّلَ فَانْصَرَفْتُ فَصَلَّيْتُ فِى نَاحِيَةِ الْمَسْجِدِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَفَتَّانٌ يَا مُعَاذُ أَفَتَّانٌ يَا مُعَاذُ أَفَتَّانٌ يَا مُعَاذُ » .
Tercemesi:
Bize Vasıl b. Abdüla'la, ona İbn Fudayl, ona el-A'meş, ona Muharib b. Disar ve Ebu Salih, ona da Cabir'den (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Ensardan bir adam geldi, namaza başlamıştı. Mescide girdi Muaz'ın arkasına namaza durdu. Muaz namazı uzattı bunun üzerine o adam cemaati terk ederek mescidin bir köşesin de tek başına namazı kıldı ve çekip gitti. Muaz namazı bitirince kendisine: Falan adam böyle yaptı denildi. Bunun üzerine Muaz; Eğer sabaha çıkarsam bunu mutlaka Rasulullah'a (sav) anlatacağım dedi. Sabahleyin, Rasulullah'a (sav) geldi ve meseleyi anlattı. Rasulullah (sav) o adama haber gönderip çağırttı ve:
"Niçin böyle yaptın," diye sordu. Adam da şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Rasulü! Gündüz boyu devamlı çalıştım geldim. Namaza başlanmıştı, mescide girip cemaate katıldım, imam şu şu sureleri okudu ve namazı uzattı. Ben de cemaatten ayrılıp mescidin bir köşesinde tek başıma namazımı kıldım.' Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ey Muaz! Cemaat arasında fitne mi çıkarıyorsun? Ey Muaz cemaat arasında fitne mi çıkarıyorsun? Ey Muaz cemaat arasında fitne mi çıkarıyorsun?"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 39, /2140
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Abdüla'la b. Vasıl el-Esedi (Abdüla'la b. Vasıl b. Abdüla'la b. Hilal)
Konular:
Namaz, kısaltmak/uzatmamak, Çocuk/kadın/yaşlı/yorgunluktan dolayı
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
أَخْبَرَنَا وَاصِلُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ وَأَبِى صَالِحٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ وَقَدْ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَدَخَلَ الْمَسْجِدَ فَصَلَّى خَلْفَ مُعَاذٍ فَطَوَّلَ بِهِمْ فَانْصَرَفَ الرَّجُلُ فَصَلَّى فِى نَاحِيَةِ الْمَسْجِدِ ثُمَّ انْطَلَقَ فَلَمَّا قَضَى مُعَاذٌ الصَّلاَةَ قِيلَ لَهُ إِنَّ فُلاَنًا فَعَلَ كَذَا وَكَذَا . فَقَالَ مُعَاذٌ لَئِنْ أَصْبَحْتُ لأَذْكُرَنَّ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَأَتَى مُعَاذٌ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَأَرْسَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَيْهِ فَقَالَ « مَا حَمَلَكَ عَلَى الَّذِى صَنَعْتَ » . فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ عَمِلْتُ عَلَى نَاضِحِى مِنَ النَّهَارِ فَجِئْتُ وَقَدْ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَدَخَلْتُ الْمَسْجِدَ فَدَخَلْتُ مَعَهُ فِى الصَّلاَةِ فَقَرَأَ سُورَةَ كَذَا وَكَذَا فَطَوَّلَ فَانْصَرَفْتُ فَصَلَّيْتُ فِى نَاحِيَةِ الْمَسْجِدِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَفَتَّانٌ يَا مُعَاذُ أَفَتَّانٌ يَا مُعَاذُ أَفَتَّانٌ يَا مُعَاذُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277037, N000832-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا وَاصِلُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ وَأَبِى صَالِحٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ وَقَدْ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَدَخَلَ الْمَسْجِدَ فَصَلَّى خَلْفَ مُعَاذٍ فَطَوَّلَ بِهِمْ فَانْصَرَفَ الرَّجُلُ فَصَلَّى فِى نَاحِيَةِ الْمَسْجِدِ ثُمَّ انْطَلَقَ فَلَمَّا قَضَى مُعَاذٌ الصَّلاَةَ قِيلَ لَهُ إِنَّ فُلاَنًا فَعَلَ كَذَا وَكَذَا . فَقَالَ مُعَاذٌ لَئِنْ أَصْبَحْتُ لأَذْكُرَنَّ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَأَتَى مُعَاذٌ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَأَرْسَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَيْهِ فَقَالَ « مَا حَمَلَكَ عَلَى الَّذِى صَنَعْتَ » . فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ عَمِلْتُ عَلَى نَاضِحِى مِنَ النَّهَارِ فَجِئْتُ وَقَدْ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَدَخَلْتُ الْمَسْجِدَ فَدَخَلْتُ مَعَهُ فِى الصَّلاَةِ فَقَرَأَ سُورَةَ كَذَا وَكَذَا فَطَوَّلَ فَانْصَرَفْتُ فَصَلَّيْتُ فِى نَاحِيَةِ الْمَسْجِدِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَفَتَّانٌ يَا مُعَاذُ أَفَتَّانٌ يَا مُعَاذُ أَفَتَّانٌ يَا مُعَاذُ » .
Tercemesi:
Câbir (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ensardan bir adam geldi, namaza başlamıştı. Mescide girdi Muaz’ın arkasına namaza durdu. Muaz namazı uzattı bunun üzerine o adam cemaati terk ederek mescidin bir köşesin de tek başına namazı kıldı ve çekip gitti. Muaz namazı bitirince kendisine: Falan adam böyle yaptı denildi. Bunun üzerine Muaz; Eğer sabaha çıkarsam bunu mutlaka Rasûlullah (s.a.v)’e anlatacağım dedi. Sabahleyin, Rasûlullah (s.a.v)’e geldi ve meseleyi anlattı. Rasûlullah (s.a.v) o adama haber gönderip çağırttı ve: “Niçin böyle yaptın” diye sordu. Adam da şöyle dedi: “Ey Allah’ın Rasûlü! gündüz boyu devamlı çalıştım geldim. Namaza başlanmıştı, mescide girip cemaate katıldım, imam şu şu sûreleri okudu ve namazı uzattı. Ben de cemaatten ayrılıp mescidin bir köşesinde tek başıma namazımı kıldım.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Ey Muaz! Cemaat arasında fitne mi çıkarıyorsun? Ey Muaz cemaat arasında fitne mi çıkarıyorsun? Ey Muaz cemaat arasında fitne mi çıkarıyorsun?”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 39, /2140
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Mutarrif Muharib b. Disar es-Sedusî (Muharib b. Disar b. Kerdüs)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Abdüla'la b. Vasıl el-Esedi (Abdüla'la b. Vasıl b. Abdüla'la b. Hilal)
Konular:
Namaz, kısaltmak/uzatmamak, Çocuk/kadın/yaşlı/yorgunluktan dolayı
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs