10609 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerîr, ona el-A'meş, ona Münzir Ebu Ya'lâ es-Sevrî, ona Muhammed b. Hanefiyye, ona da Hz. Ali şöyle rivayet etmiştir: Ben mezisi çok gelen bir adamdım.(Ne yapmam gerektiğini) Hz. Peygamber'e (sav) sormaktan utandım ve Mikdâd b. Esved'den bu konuyu O'na (sav) sormasını istedim. Mikdâd, Hz. Peygamber'e (sav) sordu. O (sav) da: "Abdest gerekir." buyurdu. Hadisi el-A'meş'den Şu'be de nakletmiştir.
Bize Muhammed b. Selam, ona Yezid b. Harun, ona Yahya, ona Musa b. Ukbe, ona İbn Abbas'ın mevlası Küreyb ona da Üsame b. Zeyd şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) Arafat'tan dönerken dağ yoluna ayrıldı. Orada tuvalet ihtiyacını giderdi. Üsame dedi ki: 'Ben ona (sav) su dökmeye başladım, o da abdest aldı. 'Ey Allah'ın Rasulü namaz (mı kılacaksınız?)' diye sorunca "Namaz kılacağımız yer ileride." buyurdu."
Bize Amr b. Ali, ona Abdülvehhab, ona Yahyâ b. Saîd, ona Sa'd b. İbrahim, ona Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im, ona Urve b. Muğire b. Şube ona da Muğire b. Şube şöyle rivayet etti: "Kendisi bir yolculukta Hz. Peygamber'le (sav) birlikteydi. Bir ara Hz. Peygamber (sav) tuvalet ihtiyacını gidermek için biraz uzaklaştı. Geri döndüğünde Muğire su döküyor, Hz. Peygamber (sav) abdest alıyordu. Abdest alırken yüzünü ve kollarını yıkadı. Başını ve mestlerini de mesh etti."
Bize Sa'd b. Hafs, ona Şeyban, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona Ata b. Yesar, ona da Zeyd b. Halid şöyle demiştir: "Osman b. Affân'a (ra) 'Eşiyle cinsel ilişkiye giren ancak kendisinden meni gelmeyen birinin ne yapması gerektiğine dair görüşün nedir?' diye sormuştum. Bunun üzerin Osman 'Namaz için abdest aldığı gibi abdest alır ve tenasül uzvunu yıkar.' şeklinde cevap verdi ve 'Bu bilgiyi Hz. Peygamber'den (sav) işittim.' dedi." Ben bu soruyu Ali, Zübeyr, Talha ve Übey b. Ka'b'a sordum. Onlar da aynı cevabı verdiler.
Açıklama: Hadisten çıkan, bu tür durumlarda guslün gerekmediği hükmü mensûhtur. Aktarılan durumda gusül gerektiği daha sonraki rivayetlerle sâbit olmuştur (Bk. İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, el-Mektebetü's-Selefiyye, I, 283).
Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebu Salih, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) Ensar'dan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam 'Evet' diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu. Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): 'bize Şube rivayet etti.' Ebu Abdullah (Buhârî), 'Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.' demiştir.
Açıklama: Rivayette geçen (tâbeahû) ifadesi; ferd veya garib olduğu düşünülen bir rivayetin râvisine, başka bir ravi tarafından muvafakat edilmesi ve o hadisin mütâbaat edilen râviyle aynı kişiden veya senedin üst kısmında yer alan başka bir raviden nakledilmesi anlamına gelmektedir.
Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebû Salih ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ensardan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam "Evet" diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu. Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): “bize Şube rivayet etti.” Ebu Abdullah (Buhârî), “Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.” demiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Eban b. Yezid arasında inkita vardır.
Bize İshak, ona Nadr, ona Şube, ona Hakem, ona Zekvân Ebû Salih ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ensardan bir adama (onu yanına çağırmak üzere) birini gönderdi. Adam başından sular damlayarak geldi. Hz. Peygamber (sav) adama "Seni acele ettirdik herhalde." dedi. Adam "Evet" diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Eğer eşinle birlikte olurken biri seni acele ettirir veya cünüp olmadan (ilişkiyi yarıda) bırakmak durumunda kalırsan (sadece) abdest alman gerekir." buyurdu. Vehb, Nadr mütâbaatta bulunmuş ve (şöyle diyerek aynı hadisi Şube’den nakletmiştir): “bize Şube rivayet etti.” Ebu Abdullah (Buhârî), “Gunder ve Yahya, Şube'den (rivayet ettikleri hadiste) ‘abdest’ kelimesini zikretmediler.” demiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Eban b. Yezid arasında inkita vardır.
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube, ona Eşas b. Süleym, ona babası (Süleym b. Esved) ona da Mesruk'un rivayet ettiğine göre Aişe şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) ayakkabısını giyerken, saçını tararken, abdest alırken ve diğer bütün işlerini gerçekleştirirken sağdan başlamayı severdi."
Bize İsmail, ona Malik, ona Mahrame b. Süleyman, ona da İbn Abbas'ı âzâtlısı Küreyb'in rivayet ettiğine göre; İbn Abbas, bir gece Rasûlullah'ın (sav) eşi ve kendisinin teyzesi olan Meymune'nin yanında kalmıştı. (İbn Abbas o geceyi şöyle anlatmıştır:) "Ben başımı yastığın enine koyarak uzandım. Rasûlullah (sav) ve eşi ise başlarını yastığın (uzun kenarı olan) boyuna koyarak uzandılar. Rasûlullah (sav) uyudu. Vakit gece yarısının biraz öncesi veya biraz sonrası olduğunda Rasûlulah (sav) eliyle yüzünü ovuşturarak uyanıp oturdu. Sonra Âl-i İmran sûresinin son on âyetini okudu. Ardından duvarda asılı duran bir kırbaya uzandı, onunla güzelce abdest aldı. Sonra namaz kılmaya başladı." İbn Abbas şöyle devam etti: "Ben de kalkıp onun yaptığı gibi yaptım ve gidip (sol) yanında namaza durdum. Sağ elini başımın üzerine koydu ve (beni sol yanından alıp sağ yanına geçirmek için) sağ kulağımdan tutup çevirdi. İkişer ikişer olmak üzere kıldığı toplam on iki rekât namaz kıldı, ardından bir rekât da vitir kıldı. Sonra yatağa uzandı. Müezzin geldiğinde kalkıp iki rekât kısa bir namaz kıldı. Ardından evden çıkıp sabah namazını kıldırdı."