Giriş

Bize Harun b. Abdullah, ona Hasan b. Sevvâr, ona Leys b. Sa'd, ona Muaviye b. Salih, ona Amr b. Kays Kindî, ona Asım b. Humeyd, Avf b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) ile birlikte kalktım; önce misvak kullandı, sonra abdest aldı, sonra namaza durdu. Bakara suresini okumaya başladı, rahmet ayetine geldiğinde durur, rahmet dilerdi. Azap ayeti geçince yine durur ve Allah’a sığınırdı. Sonra rükuya gider, kıyamda kaldığı kadar da rükuda kalırdı. Rükuda: “Sübhâne zi'l-ceberûti ve'l-melekûti ve'l-kibriyâi ve'l-azameti (Kudret, hükümranlık, büyüklük ve yücelik sahibini tüm noksanlıklardan tenzih ederim)” der sonra secdeye varırdı. Secdesi de rükusu kadar uzun olurdu, secde de ise yine: “Sübhâne zi'l-ceberûti ve'l-melekûti ve'l-kibriyâi ve'l-azameti (Kudret, hükümranlık, büyüklük ve yücelik sahibini tüm noksanlıklardan tenzih ederim)” der, sonra ikinci rekata kalkar Âl-i İmrân suresini okur, sonra başka bir sure, (daha) sonra başka bir sure daha okur ve tüm rekatlarda da aynen böyle yapardı.


Açıklama: " سُبْحَانَ ذِى الْجَبَرُوتِ وَالْمَلَكُوتِ وَالْكِبْرِيَاءِ وَالْعَظَمَةِ (Kudret, hükümranlık, büyüklük ve yücelik sahibini tüm noksanlıklardan tenzih ederim)" dua cümlesi, hem rükuda hem secdede söylenebilir. Ebu Dâvûd, Salat, 153.

    Öneri Formu
25374 N001133 Nesai, Tatbik, 73

Bize İsmail b. Mesud, ona Hâlid, ona Said, ona Katade, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah, ona da Ebu Musa “Allah’ın Nebisi (sav) bize bir hutbe verdi. Bize sünnetimizi (yolumuzu) açıkladı, namazımızı öğretti ve şöyle buyurdu” diye rivayet etmiştir: "Namaz kıldığınız zaman saflarınızı dosdoğru tutun, sonra içinizden biri imam olsun. İmam tekbir getirdiği zaman siz de tekbir alın. İmam 'gayr'il-mağdûbi aleyhim velâ'd-dâllîn' dediği zaman, siz de 'âmin' deyin, Allah duanızı kabul edecektir. İmam tekbir alıp rükûa vardığında siz de tekbir alıp rükûa varın. Ancak imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce kalkar." [Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu:] "İşte bu (imamın önce rükua gitmesi ve önce rükudan kalkması) ötekine (sizin sonra rükû gitmeniz ve sonra rükudan kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.) İmam 'Semiallahu limen hamideh' dediği zaman siz de 'Allahumme Rabbenâ lekel-hamd' deyiniz, Allah sizin duanızı işitir (kabul eder). Çünkü şüphesiz Allah, nebisinin dili üzere 'Allah kendisine hamd edeni işitmiştir' buyurmuştur. İmam tekbir alıp secdeye vardığı zaman siz de tekbir alıp secdeye varınız, şüphesiz imam sizden önce secdeye varır ve sizden önce kalkar. [Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu:] İşte bu (imamın önce secdeye gitmesi ve önce secdeden kalkması) ötekine (sizin sonra secdeye gitmeniz ve sonra secdeden kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.) Tahiyatta ise sizin her birinizin ilk söyleyeceği söz 'Ettahiyyâtu, ettayyibâtu, es-selavâtu lillahi, selamun aleyke eyyuhen nebiyyu, ve rahmetullahi ve barekâtu, selamun aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin, eşhedu en lâ ilahe illallah ve eşhedu enne muhammeden abduhu ve rasuluh' olsun. İşte bunlar yedi kelime olup, namazın tahiyyatı budur."


    Öneri Formu
25020 N001065 Nesai, Tatbik, 23


    Öneri Formu
24944 N001030 Nesai, Tatbik, 1


    Öneri Formu
24949 N001032 Nesai, Tatbik, 1


    Öneri Formu
24950 N001033 Nesai, Tatbik, 1


    Öneri Formu
24952 N001034 Nesai, Tatbik, 1


    Öneri Formu
24953 N001035 Nesai, Tatbik, 2


    Öneri Formu
24956 N001036 Nesai, Tatbik, 2


    Öneri Formu
277295 N001030-2 Nesai, Tatbik, 1


    Öneri Formu
277296 N001032-2 Nesai, Tatbik, 1