3863 Kayıt Bulundu.
Bize Hâşim b. Kâsım, ona Şu'be, ona da Muhammed b. Ziyâd, şöyle rivayet etmiştir: "İnsanlar bir su kabından abdest alırken Ebu Hureyre yanlarından geçer ve şöyle derdi: Abdesti düzgün alın, Ebu Kasım (sav) '(Abdest alırken iyi yıkanmadığı için) ateş değecek topukların vay haline' buyurmuştur." [Ebu Muhammed (ed-Dârimi) der ki: Bu (rivayeti) Abdullah b. Amr'ın rivayetinden daha çok beğenirim.]
Bize Mâlik b. İsmail, ona İsrail (b. Yunus), ona Amir b. Şakîk, ona da Şakîk b. Seleme şöyle rivayet etmiştir: "Ben Osman’ı (ra) abdest alırken gördüm. O (Osman), başını ve kulaklarının dışlarını ve içlerini mesh ettikten sonra (abdestin sonunda) şöyle dedi: Rasulullah’ı (sav) benim yaptığım gibi yaparken gördüm."
Bize Yahya b. Hassan, ona (Abdullah) İbn Lehîa, ona Habbân b. Vâsi, ona babası (Vâsi b. Habbân), ona Abdullah b. Zeyd el-Mâzini, ona da amcası Asım el-Mâzinî (Rasulullah’ın abdest alış şeklini gördüğünü) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah’ı (sav) Cuhfe’de abdest alırken gördüm. Önce ağzına ve burnuna su verdi, sonra yüzünü üç defa yıkadı, sonra ellerini (kollarıyla birlikte) üç defa yıkadı, sonra başını mesh etti, ardından iyice temizleyinceye kadar ayaklarını yıkadı. Sonra, ellerindeki ıslaklıkla değil de yeni bir su alarak başını mesh etti." [Ebu Muhammed (Dârimi) der ki: Ravi, son cümlesi ile başını nasıl mesh ettiğini açıklamak istemiştir. (Yoksa sıralamada en son ayaklar yıkanır.)]
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Sufyân (es-Sevrî), ona Amr b. Kays, ona Hakem b. Uteybe, ona Kâsım b. Muhaymire, ona da Şureyh b. Hâni'nin rivayet ettiğine göre, Ali b. Ebi Tâlib (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), mestler üzerine meshini süresini, seferî olan bir kimse için üç gün üç gece; yolcu olmayan (yaşadığı yerde bulunan) kimse için ise, bir gün bir gece olarak belirlemiştir."
Bize Ebu Nuaym, ona Yunus, Ebu İshak (es-Sebiî), ona da Abdu Hayr şöyle rivayet etmiştir: Hz. Ali'yi abdest alırken gördüm. O, ayakkabılarının üzerine kapsama mesh yaptı, sonra da şöyle dedi: "Şayet sizin benim, yaptığımı gördüğünüz gibi, Rasulullah'ın (sav) yaptığını görmüş olmasaydım, ayakların altının meshe dilmesinin, üstlerinin mesh edilmesinden daha uygun olacağını düşünürdüm." Ebu Muhammed der ki: Bu hadis, "...başınızı meshedin ve ayaklarınızı da topuklara kadar (yıkayın)" ayetiyle neshedilmiştir.
Bize, Hakem b. Mübarek ona Malik (b. Enes), ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebu Salih es-Semman), ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslüman -veya mümin- bir kul abdest alırken yüzünü yıkadığında gözüyle işlediği tüm günahlar, suyla veya suyun son damlasıyla birlikte dökülür gider. Elini yıkadığında eliyle işlediği bütün günahlar suyla veya suyun son damlasıyla birlikte dökülür gider. Nihayet günahlarından tertemiz arınmış olur."
Bize Yahya b. Hassân, ona Hammâd b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, ona da Ebu Osman şöyle rivayet etti: "Ben Selman'la birlikte bir ağacın altında idim. Selman ağaçtan kuru bir dal aldı ve onu, yaprakları dökülünceye kadar salladı. Sonra, 'Bana niçin böyle yaptığımı sormuyor musun?' dedi. Ben de ona, 'Neden böyle yaptın?' dedim. 'Rasûlullah (sav) da aynen böyle yapmış, sonra da şöyle buyurmuştu' dedi: "Şüphe yok ki, müslüman güzelce abdestini aldığı ve beş vakit namazını kıldığı zaman, şu yaprakların döküldüğü gibi günahları da dökülür." Sonra "Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl" mealindeki âyeti, "Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür" (Hud, 11/114) kısmına kadar okudu."