Bana Mâlik’in belağ lafzı ile şöyle anlattığı rivayet edilmiştir: Hz. Aişe (ra) oruçlu iken bir yoksul kendisinden yardım istedi. Evinde yufka dışında bir şey yoktu. Azatlı cariyesine “Onu yoksula ver.” dedi. Cariye: “İftar edeceğin başka bir şey yok.” deyince, Hz. Ayşe (ra) “Ekmeği ona ver” dedi. Cariye der ki: Hz. Ayşe’nin emrini yerine getirdim. Akşam olunca ev halkından biri -veya bir insan- bize yufka ekmeğe sarılmış bir koyun eti hediye etti. Mü'minlerin annesi Aişe (ra) beni çağırıp “Bunu ye! Bu senin (vermek istemediğin) ekmeğinden daha hayırlıdır.” dedi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; musannif ile Hz. Aişe arasında inkita vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39554, MU001848
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّ مِسْكِينًا سَأَلَهَا وَهِىَ صَائِمَةٌ وَلَيْسَ فِى بَيْتِهَا إِلاَّ رَغِيفٌ فَقَالَتْ لِمَوْلاَةٍ لَهَا أَعْطِيهِ إِيَّاهُ . فَقَالَتْ لَيْسَ لَكِ مَا تُفْطِرِينَ عَلَيْهِ . فَقَالَتْ أَعْطِيهِ إِيَّاهُ قَالَتْ فَفَعَلْتُ قَالَتْ فَلَمَّا أَمْسَيْنَا أَهْدَى لَنَا أَهْلُ بَيْتٍ أَوْ إِنْسَانٌ مَا كَانَ يُهْدِى لَنَا شَاةً وَكَفَنَهَا فَدَعَتْنِى عَائِشَةُ أُمُّ الْمُؤْمِنِينَ فَقَالَتْ كُلِى مِنْ هَذَا هَذَا خَيْرٌ مِنْ قُرْصِكِ .
Tercemesi:
Bana Mâlik’in belağ lafzı ile şöyle anlattığı rivayet edilmiştir: Hz. Aişe (ra) oruçlu iken bir yoksul kendisinden yardım istedi. Evinde yufka dışında bir şey yoktu. Azatlı cariyesine “Onu yoksula ver.” dedi. Cariye: “İftar edeceğin başka bir şey yok.” deyince, Hz. Ayşe (ra) “Ekmeği ona ver” dedi. Cariye der ki: Hz. Ayşe’nin emrini yerine getirdim. Akşam olunca ev halkından biri -veya bir insan- bize yufka ekmeğe sarılmış bir koyun eti hediye etti. Mü'minlerin annesi Aişe (ra) beni çağırıp “Bunu ye! Bu senin (vermek istemediğin) ekmeğinden daha hayırlıdır.” dedi.
Açıklama:
Rivayet muallaktır; musannif ile Hz. Aişe arasında inkita vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sadaka 1848, 1/387
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Hediye, hediyeleşmek muhabbeti artırır
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
KTB, HEDİYELEŞMEK
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39563, MU001857
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم اسْتَعْمَلَ رَجُلاً مِنْ بَنِى عَبْدِ الأَشْهَلِ عَلَى الصَّدَقَةِ فَلَمَّا قَدِمَ سَأَلَهُ إِبِلاً مِنَ الصَّدَقَةِ فَغَضِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى عُرِفَ الْغَضَبُ فِى وَجْهِهِ وَكَانَ مِمَّا يُعْرَفُ بِهِ الْغَضَبُ فِى وَجْهِهِ أَنْ تَحْمَرَّ عَيْنَاهُ ثُمَّ قَالَ إِنَّ الرَّجُلَ لَيَسْأَلُنِى مَا لاَ يَصْلُحُ لِى وَلاَ لَهُ فَإِنْ مَنَعْتُهُ كَرِهْتُ الْمَنْعَ وَإِنْ أَعْطَيْتُهُ أَعْطَيْتُهُ مَا لاَ يَصْلُحُ لِى وَلاَ لَهُ. فَقَالَ الرَّجُلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ لاَ أَسْأَلُكَ مِنْهَا شَيْئًا أَبَدًا .
Tercemesi:
Bana Malik (b. Enes), ona da Abdullah b. Ebubekir, babasının (Ebubekir b. Muhammed) şöyle dediğini rivayet etti:
Resulullah (sav) Abdu'l-Eşhel oğullarından bir adamı zekât toplamaya memur tayin etti. Adam zekâtı toplayıp gelince Resulullah'tan (sav)zekat mallarından bir deve istedi. Bunun üzerine Resulullah (sav) kızdı. Hatta kızgınlığı yüzünde belirdi. Yüzündeki kızgınlık gözlerinin kızarmasıyla bilinirdi. Sonra şöyle buyurdu:
"Adam ne kendisi ve ne de benim için uygun olmayan şeyi istiyor. Ona vermesem vermemeyi kötü görüyorum, versem ne kendisi ve ne de benim için uygun olmayan şeyi vermiş olurum." Adam:
"Ey Allah'ın Rasulü (sav)! O zekat mallarından artık ebedî olarak senden hiç bir şey istemiyeceğinı." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sadaka 1857, 1/389
Senetler:
1. Ebu Bekir b. Amr el-Ensarî (Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
2. Abdullah b. Ebu Bekir el-Ensari (Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
Konular:
Hediye, Zekat memurunun hediye alması
İbadet, Zekat
Zekat, zekat memuruna topladığı zekattan verilebilir mi?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39564, MU001858
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الأَرْقَمِ ادْلُلْنِى عَلَى بَعِيرٍ مِنَ الْمَطَايَا أَسْتَحْمِلُ عَلَيْهِ أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ فَقُلْتُ نَعَمْ جَمَلاً مِنَ الصَّدَقَةِ . فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الأَرْقَمِ أَتُحِبُّ أَنَّ رَجُلاً بَادِنًا فِى يَوْمٍ حَارٍّ غَسَلَ لَكَ مَا تَحْتَ إِزَارِهِ وَرُفْغَيْهِ ثُمَّ أَعْطَاكَهُ فَشَرِبْتَهُ قَالَ فَغَضِبْتُ وَقُلْتُ يَغْفِرُ اللَّهُ لَكَ أَتَقُولُ لِى مِثْلَ هَذَا فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الأَرْقَمِ إِنَّمَا الصَّدَقَةُ أَوْسَاخُ النَّاسِ يَغْسِلُونَهَا عَنْهُمْ .
Tercemesi:
Bana Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona Zeyd b. Eslem (el-Kuraşî), ona da babası (Ebu Zeyd Eslem el-Adevi) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Abdullah b. Erkam (ra), 'Bana binit develerinden birini göster de Mü'minlerin Emiri'ni bindireyim.' dedi. Ben de hemen; 'Tamam, zekat develerinden birini getiriyorum.' dedim. Bunun üzerine Abdullah b. Erkam (ra) şöyle cevap verdi: 'Sıcak bir günde şişman bir adamın senin için etek altı bölgesini ve apış aralarını yıkayıp da ardından dökülen suyu sana vermesi ve senin de o suyu içmen hoşuna gider mi?' Buna kızdım ve 'Allah seni affetsin. Bana bunu mu söylüyorsun?!' dedim. O da; 'Zekat ancak insanların yıkanıp dökündükleri bir kirdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sadaka 1858, 1/389
Senetler:
1. Abdullah b. Erkam el-Kuraşi (Abdullah b. Erkam b. Abdüyeğûs b. Vehb)
2. Ebu Zeyd Eslem el-Adevi (Eslem)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
Konular:
İbadet, Zekat
KTB, SADAKA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39555, MU001849
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ قَالَ بَلَغَنِى أَنَّ مِسْكِينًا اسْتَطْعَمَ عَائِشَةَ أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ وَبَيْنَ يَدَيْهَا عِنَبٌ فَقَالَتْ لإِنْسَانٍ خُذْ حَبَّةً فَأَعْطِهِ إِيَّاهَا فَجَعَلَ يَنْظُرُ إِلَيْهَا وَيَعْجَبُ فَقَالَتْ عَائِشَةُ أَتَعْجَبُ كَمْ تَرَى فِى هَذِهِ الْحَبَّةِ مِنْ مِثْقَالِ ذَرَّةٍ
Tercemesi:
İmam Malik'den: Bana rivayet edildi ki, mü'minlerin annesi Hz. Aişe (r.a)nın önünde üzüm varken bir yoksul kendisinden yiyecek istedi. Hz. Aişe bir adama:
"Bir tane al, yoksula ver." dedi. Adam, Hz. Aişe'ye şaşkın bakmaya başlayınca:
"Hayret mi ediyorsun? Bu bir tanede ne kadar zerre ağırlığı görüyorsun?"dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sadaka 1849, 1/387
Senetler:
()
Konular:
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
حَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لاَ تَحِلُّ الصَّدَقَةُ لآلِ مُحَمَّدٍ إِنَّمَا هِىَ أَوْسَاخُ النَّاسِ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39562, MU001856
Hadis:
حَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لاَ تَحِلُّ الصَّدَقَةُ لآلِ مُحَمَّدٍ إِنَّمَا هِىَ أَوْسَاخُ النَّاسِ.
Tercemesi:
İmam Malik'e rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.): "Muhammed ailesine sadaka helal değildir. Çünkü sadaka insanların kirleridir."buvurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sadaka 1856, 1/389
Senetler:
()
Konular:
Sadaka, Peygamber (a.s.) ve Ehli Beytin yememesi
İmâm Mâlik'in, Alâ b. Abdurrahman'dan duyduğuna göre o şöyle dedi: “Sadaka hiçbir zaman malı azaltmaz. Kişi affettiğinde Allah ancak onun izzet ve şerefini artırır. Bir kimse Allah için tevazu gösterdiğinde Allah onun derecesini yükseltir.”
İmâm Mâlik şöyle dedi: Bu hadisin Hz. Peygamber'den (sav) merfû olarak rivayet edilip edilmediğini bilmiyorum.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39561, MU001855
Hadis:
وَعَنْ مَالِكٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهُ سَمِعَهُ يَقُولُ مَا نَقَصَتْ صَدَقَةٌ مِنْ مَالٍ وَمَا زَادَ اللَّهُ عَبْدًا بِعَفْوٍ إِلاَّ عِزًّا وَمَا تَوَاضَعَ عَبْدٌ إِلاَّ رَفَعَهُ اللَّهُ . قَالَ مَالِكٌ لاَ أَدْرِى أَيُرْفَعُ هَذَا الْحَدِيثُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَمْ لاَ .
Tercemesi:
İmâm Mâlik'in, Alâ b. Abdurrahman'dan duyduğuna göre o şöyle dedi: “Sadaka hiçbir zaman malı azaltmaz. Kişi affettiğinde Allah ancak onun izzet ve şerefini artırır. Bir kimse Allah için tevazu gösterdiğinde Allah onun derecesini yükseltir.”
İmâm Mâlik şöyle dedi: Bu hadisin Hz. Peygamber'den (sav) merfû olarak rivayet edilip edilmediğini bilmiyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sadaka 1855, 1/388
Senetler:
1. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
2. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
Konular:
KTB, SADAKA
Müslüman, Affetmek Kin Beslemek
Tevazu, müslüman mütevazidir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39550, MU001844
Hadis:
حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى الْحُبَابِ سَعِيدِ بْنِ يَسَارٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مَنْ تَصَدَّقَ بِصَدَقَةٍ مِنْ كَسْبٍ طَيِّبٍ وَلاَ يَقْبَلُ اللَّهُ إِلاَّ طَيِّبًا كَانَ إِنَّمَا يَضَعُهَا فِى كَفِّ الرَّحْمَنِ يُرَبِّيهَا كَمَا يُرَبِّى أَحَدُكُمْ فَلُوَّهُ أَوْ فَصِيلَهُ حَتَّى تَكُونَ مِثْلَ الْجَبَلِ.
Tercemesi:
Ebu Hubab Saîd b. Yesar'dan: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kim helal kazancından bir sadaka verirse zaten Allah ancak helali kabul eder, onu Allah'ın kudret eline koyar. Allah da onu dağ gibi oluncaya kadar, sizden birinin tayını veya deve yavrusunu büyüttüğü gibi büyütür"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sadaka 1844, 1/387
Senetler:
1. Ebu Hubab Said b. Yesar (Said b. Yesar)
2. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
KTB, SADAKA
Sadaka, sadakayı helal maldan vermek
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ وَهُوَ عَلَى الْمِنْبَرِ وَهُوَ يَذْكُرُ الصَّدَقَةَ وَالتَّعَفُّفَ عَنِ الْمَسْأَلَةِ الْيَدُ الْعُلْيَا خَيْرٌ مِنَ الْيَدِ السُّفْلَى وَالْيَدُ الْعُلْيَا هِىَ الْمُنْفِقَةُ وَالسُّفْلَى هِىَ السَّائِلَةُ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39557, MU001851
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ وَهُوَ عَلَى الْمِنْبَرِ وَهُوَ يَذْكُرُ الصَّدَقَةَ وَالتَّعَفُّفَ عَنِ الْمَسْأَلَةِ الْيَدُ الْعُلْيَا خَيْرٌ مِنَ الْيَدِ السُّفْلَى وَالْيَدُ الْعُلْيَا هِىَ الْمُنْفِقَةُ وَالسُّفْلَى هِىَ السَّائِلَةُ.
Tercemesi:
İbn Mâlik'in Muvatta'da Mâlik-Nâfi' isnadıyla Abdullah b. Ömer'den naklettiğine göre, Resûlüllah (sav) minber üzerinde sadakadan ve dilenmekten uzak durmaktan bahsederken, buyurdular ki :Üstteki el alttaki elden daha iyidir. Üstteki el: (Sadaka) veren eldir; alttaki el ise (dilenen) eldir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sadaka 1851, 1/388
Senetler:
()
Konular:
Dilencilik, dilencilikten uzak durmak
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
İnfak, Veren el olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39559, MU001853
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لأَنْ يَأْخُذَ أَحَدُكُمْ حَبْلَهُ فَيَحْتَطِبَ عَلَى ظَهْرِهِ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَأْتِىَ رَجُلاً أَعْطَاهُ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ فَيَسْأَلَهُ أَعْطَاهُ أَوْ مَنَعَهُ.
Tercemesi:
İbn Mâlik'in Muvatta'da Mâlik'ten, Ebü'z-Zinâd-el-A'rac-Ebû Hüreyre isnadıyla naklettiğine göre, Peygamber Efendimiz "Canım elinde olan Allah’a yemin ederim ki, birinizin ipini alarak sırtında odun taşıması, Allah’ın zenginlik verdiği bir kimseden -verip vermemesi önemli değil-bir şeyler istemesinden daha hayırlıdır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sadaka 1853, 1/388
Senetler:
()
Konular:
Dilencilik, dilencilikten uzak durmak
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Kazanç, Emeği ile geçinmek
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ رَجُلٍ مِنْ بَنِى أَسَدٍ أَنَّهُ قَالَ نَزَلْتُ أَنَا وَأَهْلِى بِبَقِيعِ الْغَرْقَدِ فَقَالَ لِى أَهْلِى اذْهَبْ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَاسْأَلْهُ لَنَا شَيْئًا نَأْكُلُهُ . وَجَعَلُوا يَذْكُرُونَ مِنْ حَاجَتِهِمْ . فَذَهَبْتُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَجَدْتُ عِنْدَهُ رَجُلاً يَسْأَلُهُ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ لاَ أَجِدُ مَا أُعْطِيكَ. فَتَوَلَّى الرَّجُلُ عَنْهُ وَهُوَ مُغْضَبٌ وَهُوَ يَقُولُ لَعَمْرِى إِنَّكَ لَتُعْطِى مَنْ شِئْتَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّهُ لَيَغْضَبُ عَلَىَّ أَنْ لاَ أَجِدَ مَا أُعْطِيهِ مَنْ سَأَلَ مِنْكُمْ وَلَهُ أُوقِيَّةٌ أَوْ عَدْلُهَا فَقَدْ سَأَلَ إِلْحَافًا. قَالَ الأَسَدِىُّ فَقُلْتُ لَلَقْحَةٌ لَنَا خَيْرٌ مِنْ أُوقِيَّةٍ . قَالَ مَالِكٌ وَالأُوقِيَّةُ أَرْبَعُونَ دِرْهَمًا . قَالَ فَرَجَعْتُ وَلَمْ أَسْأَلْهُ فَقُدِمَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعْدَ ذَلِكَ بِشَعِيرٍ وَزَبِيبٍ فَقَسَمَ لَنَا مِنْهُ حَتَّى أَغْنَانَا اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39560, MU001854
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ رَجُلٍ مِنْ بَنِى أَسَدٍ أَنَّهُ قَالَ نَزَلْتُ أَنَا وَأَهْلِى بِبَقِيعِ الْغَرْقَدِ فَقَالَ لِى أَهْلِى اذْهَبْ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَاسْأَلْهُ لَنَا شَيْئًا نَأْكُلُهُ . وَجَعَلُوا يَذْكُرُونَ مِنْ حَاجَتِهِمْ . فَذَهَبْتُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَجَدْتُ عِنْدَهُ رَجُلاً يَسْأَلُهُ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ لاَ أَجِدُ مَا أُعْطِيكَ. فَتَوَلَّى الرَّجُلُ عَنْهُ وَهُوَ مُغْضَبٌ وَهُوَ يَقُولُ لَعَمْرِى إِنَّكَ لَتُعْطِى مَنْ شِئْتَ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّهُ لَيَغْضَبُ عَلَىَّ أَنْ لاَ أَجِدَ مَا أُعْطِيهِ مَنْ سَأَلَ مِنْكُمْ وَلَهُ أُوقِيَّةٌ أَوْ عَدْلُهَا فَقَدْ سَأَلَ إِلْحَافًا. قَالَ الأَسَدِىُّ فَقُلْتُ لَلَقْحَةٌ لَنَا خَيْرٌ مِنْ أُوقِيَّةٍ . قَالَ مَالِكٌ وَالأُوقِيَّةُ أَرْبَعُونَ دِرْهَمًا . قَالَ فَرَجَعْتُ وَلَمْ أَسْأَلْهُ فَقُدِمَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعْدَ ذَلِكَ بِشَعِيرٍ وَزَبِيبٍ فَقَسَمَ لَنَا مِنْهُ حَتَّى أَغْنَانَا اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ .
Tercemesi:
Esed oğullarından bir adam şunları anlattı: Ben ve ailem "Bakîi'l-Garkad" (ismindeki Medine Mezarlığm)'a indik. Ailem bana:
"Resûlullah (s.a.v.)'a git, bizim için yiyecek bir şey iste." dediler ve ihtiyaçlarını söylemeye başladılar. Resûlullah (s.a.v.)'a gittiğimde, yanında kendisinden yardım isteyen bir adam buldum. Resûlullah (s.a.v.) ona:
"Sana verecek bir şey bulamıyorum" diyordu. Adam kızgın bir halde:
"Yemin ederim ki sen istediğine veriyorsun," diyerek Resûlullah (s.a.v.)1 den ayrılıp gitti. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.):
"Bu adam, kendisine verecek bir şey bulamıyorum diye bana kızıyor. Sizden kim bir ukiyye veya dengi balı olduğu halde dilenirse, ısrarla dilenmiş olur" buyurdu. Esedî: "Bize göre bir deve bir ukiyyeden daha iyidir" dedi.
İmam Malik der ki: Bir ukiyye kırk dirhemdir.
Esedî der ki; Ben de Resûlullah (s.a.v.)'den birşey istemedim gen döndüm. Daha sonra Resûlullah (s.a.v.)'e arpa ve kuru üzüm getirilince, Allah bizi zengin kıhncaya kadar onlardan bize taksim etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Sadaka 1854, 1/388
Senetler:
()
Konular:
Dilencilik, dilencilikten uzak durmak
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Hz. Peygamber, hakaret ve saygısızlık yapılması