Öneri Formu
Hadis Id, No:
19046, N001999
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ قَزَعَةَ قَالَ حَدَّثَنَا مَسْلَمَةُ بْنُ عَلْقَمَةَ قَالَ حَدَّثَنَا دَاوُدُ عَنْ عَامِرٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ تَبِعَ جَنَازَةً فَصَلَّى عَلَيْهَا ثُمَّ انْصَرَفَ فَلَهُ قِيرَاطٌ مِنَ الأَجْرِ وَمَنْ تَبِعَهَا فَصَلَّى عَلَيْهَا ثُمَّ قَعَدَ حَتَّى يُفْرَغَ مِنْ دَفْنِهَا فَلَهُ قِيرَاطَانِ مِنَ الأَجْرِ كُلُّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا أَعْظَمُ مِنْ أُحُدٍ » .
Tercemesi:
Bize el-Hasan b. Kazea, ona Mesleme b. Alkame, ona Davud, ona Âmir, ona Ebu Hureyre rivayetle dedi ki: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Kim bir cenazenin arkasından gider, onun cenaze namazını kıldıktan sonra ayrılırsa ona bir kırat ecir vardır. Kim cenazenin arkasından gider onun cenaze namazını kıldıktan sonra defnedilmesi tamamlayıncaya kadar oturursa ona da iki kırat ecir vardır. Bu iki kıratın her biri Uhud’dan daha büyüktür.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 1999, /2218
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
4. Mesleme b. Alkame el-Mazini (Mesleme b. Alkame)
5. Ebu Ali Hasan b. Kaze'a el-Kuraşî (Hasan b. Kaze'a b. Ubeyd)
Konular:
Cenaze namazı, katılmak
Cenaze, Cenaze için ayağa kalkmak
Cenaze, kabre koyma
Cenaze, takip etme ve taşıma
Cenaze, törenine katılmak
KTB, CENAZE, CENAİZ
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19061, N002001
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ يَحْيَى عَنْ وَاقِدٍ عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ مَسْعُودِ بْنِ الْحَكَمِ عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ : أَنَّهُ ذُكِرَ الْقِيَامُ عَلَى الْجَنَازَةِ حَتَّى تُوضَعَ ، فَقَالَ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ : قَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَعَدَ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said), ona Leys (b. Sa'd), ona Yahya (b. Said), ona Vâkıd (b. Amr), ona Nâfi' (b. Cübeyr), ona da Mesud b. Hakem şöyle demiştir: Ali b. Ebu Talib'in yanında cenaze (mezara) koyuluncaya kadar ayakta mı durmak gerekir? diye sorulmuştu. O da şöyle dedi: "Rasulullah (sav) (cenaze gelince) kalkar, sonra otururdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 2001, /2218
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Harun Mesud b. Hakem ez-Züraki (Mesud b. Hakem b. Rabî' b. Âmir b. Halid)
3. Ebu Muhammed Nafi' b. Cübeyr en-Nevfelî (Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel)
4. Vakıd b. Amr el-Ensari (Vakıd b. Amr Sa'd b. Muaz b. Numan)
5. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
6. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
7. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cenaze, Cenaze için ayağa kalkmak
Cenaze, defin esnasında oturmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19565, N002090
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَارُونُ بْنُ زَيْدٍ - وَهُوَ ابْنُ أَبِى الزَّرْقَاءِ - قَالَ حَدَّثَنى أَبِى قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ مَيْسَرَةَ قَالَ سَمِعْتُ مُعَاوِيَةَ بْنَ قُرَّةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كَانَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا جَلَسَ يَجْلِسُ إِلَيْهِ نَفَرٌ مِنْ أَصْحَابِهِ وَفِيهِمْ رَجُلٌ لَهُ ابْنٌ صَغِيرٌ يَأْتِيهِ مِنْ خَلْفِ ظَهْرِهِ فَيُقْعِدُهُ بَيْنَ يَدَيْهِ فَهَلَكَ فَامْتَنَعَ الرَّجُلُ أَنْ يَحْضُرَ الْحَلْقَةَ لِذِكْرِ ابْنِهِ فَحَزِنَ عَلَيْهِ فَفَقَدَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « مَا لِى لاَ أَرَى فُلاَنًا » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ بُنَيَّهُ الَّذِى رَأَيْتَهُ هَلَكَ . فَلَقِيَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَهُ عَنْ بُنَيِّهِ فَأَخْبَرَهُ أَنَّهُ هَلَكَ فَعَزَّاهُ عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ « يَا فُلاَنُ أَيُّمَا كَانَ أَحَبُّ إِلَيْكَ أَنْ تَمَتَّعَ بِهِ عُمْرَكَ أَوْ لاَ تَأْتِى غَدًا إِلَى بَابٍ مِنْ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ إِلاَّ وَجَدْتَهُ قَدْ سَبَقَكَ إِلَيْهِ يَفْتَحُهُ لَكَ » . قَالَ يَا نَبِىَّ اللَّهِ بَلْ يَسْبِقُنِى إِلَى بَابِ الْجَنَّةِ فَيَفْتَحُهَا لِى لَهُوَ أَحَبُّ إِلَىَّ . قَالَ « فَذَاكَ لَكَ » .
Tercemesi:
Bize Harun b. Yezid -İbn Ebu Zerkâ-, ona babası [Zeyd b. Yezid], ona Halit b. Meysera, ona Muaviye b. Kurra, ona da babası [Kurra b. İyas] şöyle demiştir: "Hz. Peygamber ne zaman otursa hemen etrafına ashabından bir grup toplanırdı. İçlerinde küçük oğlu olan bir adam vardı. Onu sırtında getirir ve önüne oturturdu. Bir gün çocuk vefat etti ve adam çocuğunu hatırlayıp üzülmemek için (Rasulullah'ın (sav) etrafında toplanan) halkaya gelmeyi bıraktı. Hz. Peygamber (sav) adamın gelmediğini farkedince "Hayrola, falan kişiyi neden görmüyorum" diye sordu. Oradakiler 'Ey Allah'ın Rasulü! Senin de gördüğün o oğulcuğu vefat etti' dediler. Hz. Peygamber (sav) adamla karşılaşınca ona çocuğunu sordu, adam vefat ettiğini söyledi. Rasulullah (sav) ona taziyede bulundu ve "Ey falan kişi. O çocuğun, ömrün boyunca yanında olması mı senin daha çok hoşuna gider yoksa yarın kıyamette Cennet'in kapılarından birine geldiğin vakit senden önce koşup o kapıyı sana açması mı?" diye sordu. Adam: 'Ey Allah'ın elçisi! 'Elbette, benden önce Cennet'in kapısına varıp onu bana açmasını daha çok isterim.' deyince Rasulullah (sav): "İşte sana böyle olacak" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 2090, /2224
Senetler:
1. Kurra b. İyâs el-Müzeni (Kurra b. İyas b. Hilal b. Râib)
2. Ebu İyas Muaviye b. Kurra el-Müzenî (Muaviye b. Kurra b. İyas b. Hilal b. Riâb b. Ubeyd)
3. Ebu Hatim Halid b. Meysere et-Tufavi (Halid b. Meysere)
4. Ebu Muhammed Zeyd b. Ebu Zerka es-Sa'lebî (Zeyd b. Yezid b. Ebu Zerka)
5. Ebu Musa Harun b. Zeyd es-Salebî (Harun b. Zeyd b. Yezid)
Konular:
Aile, çocuğunun ölümüne sabredenin mükafatı
Aile, Çocuk, cennete girme vesilesi
أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ دُرُسْتَ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْمَاعِيلَ عَنْ يَحْيَى أَنَّ أَبَا سَلَمَةَ حَدَّثَهُ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا مَرَّتْ بِكُمْ جَنَازَةٌ فَقُومُوا فَمَنْ تَبِعَهَا فَلاَ يَقْعُدْ حَتَّى تُوضَعَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29305, N001915
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ دُرُسْتَ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْمَاعِيلَ عَنْ يَحْيَى أَنَّ أَبَا سَلَمَةَ حَدَّثَهُ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا مَرَّتْ بِكُمْ جَنَازَةٌ فَقُومُوا فَمَنْ تَبِعَهَا فَلاَ يَقْعُدْ حَتَّى تُوضَعَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Dürüst, ona Ebu İsmail (İbrahim b. Abdülmelik), ona Yahya (b. Ebu Kesir), ona Ebu Seleme (b. Abdurrahman), ona da Ebu Said (Sa'd b. Malik el-Hudrî) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Yanınızdan bir cenaze geçerken ayağa kalkın, cenazeyi takip eden ise cenaze yere koyulmadıkça oturmasın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 1915, /2213
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu İsmail İbrahim b. Abdülmelik el-Basrî (İbrahim b. Abdülmelik)
5. Yahya b. Dürüst el-Kuraşî (Yahya b. Dürüst b. Ziyad)
Konular:
Cenaze, Cenaze için ayağa kalkmak
Cenaze, defin esnasında oturmak
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ فِى حَدِيثِهِ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ بْنِ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ مِسْكِينَةً مَرِضَتْ فَأُخْبِرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمَرَضِهَا وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَعُودُ الْمَسَاكِينَ وَيَسْأَلُ عَنْهُمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا مَاتَتْ فَآذِنُونِى » . فَأُخْرِجَ بِجَنَازَتِهَا لَيْلاً وَكَرِهُوا أَنْ يُوقِظُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا أَصْبَحَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُخْبِرَ بِالَّذِى كَانَ مِنْهَا فَقَالَ « أَلَمْ آمُرْكُمْ أَنْ تُؤْذِنُونِى بِهَا » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ كَرِهْنَا أَنْ نُوقِظَكَ لَيْلاً . فَخَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى صَفَّ بِالنَّاسِ عَلَى قَبْرِهَا وَكَبَّرَ أَرْبَعَ تَكْبِيرَاتٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29291, N001908
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ فِى حَدِيثِهِ عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ بْنِ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ مِسْكِينَةً مَرِضَتْ فَأُخْبِرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمَرَضِهَا وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَعُودُ الْمَسَاكِينَ وَيَسْأَلُ عَنْهُمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا مَاتَتْ فَآذِنُونِى » . فَأُخْرِجَ بِجَنَازَتِهَا لَيْلاً وَكَرِهُوا أَنْ يُوقِظُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا أَصْبَحَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أُخْبِرَ بِالَّذِى كَانَ مِنْهَا فَقَالَ « أَلَمْ آمُرْكُمْ أَنْ تُؤْذِنُونِى بِهَا » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ كَرِهْنَا أَنْ نُوقِظَكَ لَيْلاً . فَخَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى صَفَّ بِالنَّاسِ عَلَى قَبْرِهَا وَكَبَّرَ أَرْبَعَ تَكْبِيرَاتٍ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Ebu Umâme b. Sehl b. Huneyf’in rivayet ettiğine göre, ona şunu haber vermiştir: Zavallı bir kadıncağız hastalanmıştı, Rasulullah’a (sav) hastalandığı haberi verildi. Rasulullah (sav) hasta yoksulları ziyaret eder, zaman zaman onların durumunu sorardı. Rasulullah (sav):
-Ölürse beni haberdar edin, buyurdu. Geceleyin cenazesi çıkarıldığı için Rasulullah’ı (sav) uyandırmak hoşlarına gitmedi. Rasulullah’a (sav) sabah olunca kadının durumu haber verildi. O:
-Size, onun durumunu bana haber vermenizi emretmemiş miydim, buyurdu. Onlar:
-Ey Allah’ın Rasulü, geceleyin seni uyandırmak istemedik, dediler. Bu sefer Rasulullah (sav) çıktı, insanları kabri üzerinde saf halinde dizdi ve dört tekbir aldı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 1908, /2213
Senetler:
1. Ebu Ümame Es'ad b. Sehl el-Ensarî (Es'ad b. Sehl b. Huneyf b. Vahib)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cenaze namazı, kabirdekine/kabir üzerine
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29317, N001918
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ هِشَامٍ ح وَأَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا رَأَيْتُمُ الْجَنَازَةَ فَقُومُوا فَمَنْ تَبِعَهَا فَلاَ يَقْعُدْ حَتَّى تُوضَعَ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail (b. Mesud), ona Hişam (b. Senber); (T) Bize İsmail b. Mesud, ona Halid, ona Hişam, ona Yahya (b. Ebu Kesir), ona Ebu Seleme (b. Abdurrahman), ona da Ebu Said (Sa'd b. Malik el-Hudrî) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Cenaze gördüğünüzde ayağa kalkınız. Cenazeyi takip eden ise cenaze yere koyulmadıkça oturmasın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 1918, /2213
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
6. İsmail b. Mesud el-Cahderi (İsmail b. Mesud)
Konular:
Cenaze, Cenaze için ayağa kalkmak
Cenaze, defin esnasında oturmak
Açıklama: Hz. Musa'nın normal şartlarda ölüm meleğine direnmesi ve ilk seferinde onunla giriştiği mücadeleyi kazanması sorunlu bir durumdur. Buna karşı şarihler ölüm meleğinin Hz. Musa'nın evine insan suretinde ve izinsiz olarak girdiğini böyle olunca da Hz. Musa'nın meleği tanımadan kendisini savunma amacıyla yüzüne vurduğu belirtirler. Allah'ın Hz. Musa'ya meleği ilk gönderişinin Hz. İbrahim'e oğlunu kurban etmesi emrindeki gibi imtihan gayesiyle olduğunu belirtirler. Hz. Musa'nın meleği tanımaması ise yine Hz. İbrahim'in ve Hz. Lut'un kendisine gelen melekleri tanımaması dikkate alındığında caizdir (İbn Hibbân, Sahîh, XIV, 112)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19569, N002091
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ قَالَ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ ابْنِ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ أُرْسِلَ مَلَكُ الْمَوْتِ إِلَى مُوسَى عَلَيْهِ السَّلاَمُ فَلَمَّا جَاءَهُ صَكَّهُ فَفَقَأَ عَيْنَهُ فَرَجَعَ إِلَى رَبِّهِ فَقَالَ أَرْسَلْتَنِى إِلَى عَبْدٍ لاَ يُرِيدُ الْمَوْتَ . فَرَدَّ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ إِلَيْهِ عَيْنَهُ وَقَالَ ارْجِعْ إِلَيْهِ فَقُلْ لَهُ يَضَعُ يَدَهُ عَلَى مَتْنِ ثَوْرٍ فَلَهُ بِكُلِّ مَا غَطَّتْ يَدُهُ بِكُلِّ شَعْرَةٍ سَنَةٌ . قَالَ أَىْ رَبِّ ثُمَّ مَهْ قَالَ الْمَوْتُ . قَالَ فَالآنَ . فَسَأَلَ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ أَنْ يُدْنِيَهُ مِنَ الأَرْضِ الْمُقَدَّسَةِ رَمْيَةً بِحَجَرٍ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَلَوْ كُنْتُ ثَمَّ لأَرَيْتُكُمْ قَبْرَهُ إِلَى جَانِبِ الطَّرِيقِ تَحْتَ الْكَثِيبِ الأَحْمَرِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfî, Abdurrezzâk'tan o da Ma'mer'den o da İbn Tâvûs'tan o da babasından o da Ebû Hüreyre'den naklen şöyle demiştir: Ölüm meleği, Musa'ya (a.s.) gönderilmişti. Melek gelince Musa, ona bir tokat atıp gözünü çıkardı. Melek Rabbine dönüp: Beni ölümü istemeyen bir kuluna gönderdin dedi. Allah, Meleğe gözünü iade etti ve şöyle dedi: Ona tekrar git ve elini bir öküzün sırtına koymasını söyle. Elinin altındaki her bir kıla bir sene ömür verilecektir. Musa Rabbim ondan sonra ne olacak diye sordu Allah: “Öleceksin” buyurdu. Musa: Öyleyse şimdi öleyim dedi ve Arzı Mukaddese bir taş atımı yaklaştırılarak ruhunun alınmasını istedi. Rasûlullah (s.a.v): Eğer orada olsaydık, yolun kenarındaki kırmızı kum yığınının altındaki kabrini size gösterirdim buyurdu.
Açıklama:
Hz. Musa'nın normal şartlarda ölüm meleğine direnmesi ve ilk seferinde onunla giriştiği mücadeleyi kazanması sorunlu bir durumdur. Buna karşı şarihler ölüm meleğinin Hz. Musa'nın evine insan suretinde ve izinsiz olarak girdiğini böyle olunca da Hz. Musa'nın meleği tanımadan kendisini savunma amacıyla yüzüne vurduğu belirtirler. Allah'ın Hz. Musa'ya meleği ilk gönderişinin Hz. İbrahim'e oğlunu kurban etmesi emrindeki gibi imtihan gayesiyle olduğunu belirtirler. Hz. Musa'nın meleği tanımaması ise yine Hz. İbrahim'in ve Hz. Lut'un kendisine gelen melekleri tanımaması dikkate alındığında caizdir (İbn Hibbân, Sahîh, XIV, 112)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 2091, /2224
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Ebu Muhammed Abdullah b. Tavus el-Yemanî (Abdullah b. Tâvus b. Keysan)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Hz. Peygamber, anlattığı kıssalar
Ölüm, Ecel
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ عَنْ مَسْعُودِ بْنِ الْحَكَمِ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ : رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَامَ فَقُمْنَا ، وَرَأَيْنَاهُ قَعَدَ فَقَعَدْنَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19063, N002002
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ عَنْ مَسْعُودِ بْنِ الْحَكَمِ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ : رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَامَ فَقُمْنَا ، وَرَأَيْنَاهُ قَعَدَ فَقَعَدْنَا .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Mesud, ona Halid (b. Haris), ona Şu'be (b. Haccac), ona Muhammed b. Münkedir, ona Mesud b. Hakem, ona da Ali (b. Ebu Talib) şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) (cenaze için) ayağa kalktığını görünce biz de kalktık. Oturduğunu görünce de oturduk.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 2002, /2218
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Harun Mesud b. Hakem ez-Züraki (Mesud b. Hakem b. Rabî' b. Âmir b. Halid)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. İsmail b. Mesud el-Cahderi (İsmail b. Mesud)
Konular:
Cenaze, Cenaze için ayağa kalkmak
Cenaze, defin esnasında oturmak
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19547, N002087
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ حَدَّثَنَا أَبُو هِشَامٍ حَدَّثَنَا وُهَيْبُ بْنُ خَالِدٍ أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا ابْنُ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يُحْشَرُ النَّاسُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَلَى ثَلاَثِ طَرَائِقَ رَاغِبِينَ رَاهِبِينَ اثْنَانِ عَلَى بَعِيرٍ وَثَلاَثَةٌ عَلَى بَعِيرٍ وَأَرْبَعَةٌ عَلَى بَعِيرٍ وَعَشْرَةٌ عَلَى بَعِيرٍ وَتَحْشُرُ بَقِيَّتَهُمُ النَّارُ تَقِيلُ مَعَهُمْ حَيْثُ قَالُوا وَتَبِيتُ مَعَهُمْ حَيْثُ بَاتُوا وَتُصْبِحُ مَعَهُمْ حَيْثُ أَصْبَحُوا وَتُمْسِى مَعَهُمْ حَيْثُ أَمْسَوْا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. el-Mübarek, ona Ebu Hişam, ona Vüheyb b. Halid Ebu Bekir, ona İbn Tâvus, ona babası, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre, Rasulullah (sav) buyurdular ki:
"İnsanlar kıyamet günü üç gurup olarak haşrolunurlar; birinci gurup, ahiretteki Cenneti özleyen ve dünya hayatından nefret edenlerdir. İkinci gurup ise ikisi, üçü, dördü ve on kişisi bir deve üzerinde oraya gelirler, geriye kalanlar ise üçüncü gurup olup ateştedirler. Onlar nerede istirahat ederlerse ateşte onlarla birliktedir. Onların geceledikleri yerde ateşte yanlarındadır. Sabahladıklarında ise yine ateş onlarla beraberdir. Akşamladıklarında ise yine ateş onlarla beraberdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 2087, /2223
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Ebu Muhammed Abdullah b. Tavus el-Yemanî (Abdullah b. Tâvus b. Keysan)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
5. Ebu Hişam Muğira b. Seleme el-Mahzumi (Muğira b. Seleme)
6. Ebu Cafer Muhammed b. Abdullah el-Mahrami (Muhammed b. Abdullah b. Mübarek)
Konular:
Haşr/Haşir, insanlar üç grup olarak haşredilecek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19549, N002088
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ جُمَيْعٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الطُّفَيْلِ عَنْ حُذَيْفَةَ بْنِ أَسِيدٍ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ إِنَّ الصَّادِقَ الْمَصْدُوقَ صلى الله عليه وسلم حَدَّثَنِى « أَنَّ النَّاسَ يُحْشَرُونَ ثَلاَثَةَ أَفْوَاجٍ فَوْجٌ رَاكِبِينَ طَاعِمِينَ كَاسِينَ وَفَوْجٌ تَسْحَبُهُمُ الْمَلاَئِكَةُ عَلَى وُجُوهِهِمْ وَتَحْشُرُهُمُ النَّارُ وَفَوْجٌ يَمْشُونَ وَيَسْعَوْنَ يُلْقِى اللَّهُ الآفَةَ عَلَى الظَّهْرِ فَلاَ يَبْقَى حَتَّى إِنَّ الرَّجُلَ لَتَكُونُ لَهُ الْحَدِيقَةُ يُعْطِيهَا بِذَاتِ الْقَتَبِ لاَ يَقْدِرُ عَلَيْهَا » .
Tercemesi:
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona el-Velîd b. Cümey', ona Ebu't-Tufeyl, ona Huzeyfe b. Esîd, ona da Ebu Zer'den (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: 'En doğru sözlü olan ve sözleri tasdik olunan Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Kıyamet günü insanlar üç gurup olarak haşredilirler. Bir gurup binekli, karınları doymuş ve giyinmiş haldedirler. Bir gurup ise melekler tarafından yüzü koyun süründürülecekler ve onların hepsi Cehennemde toplanmış olacaklardır. Üçüncü gurup ise; Allah'ın arkalarından gönderdiği bir afetle yürüyecekler, koşacaklar. O derece koşacaklar ki kıymetli bir bahçeyi bir deve semerine verseler bile onu almak için durmayacaklardır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 2088, /2224
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Süreyha Huzeyfe b. Esîd el-Gıfarî (Huzeyfe b. Esîd)
3. Ebu Tufeyl Amir b. Vasile el-Leysi (Amir b. Vasile b. Abdullah b. Umeyr b. Cabir)
4. Velîd b. Abdullah ez-Zührî (Velîd b. Abdullah b. Cümey')
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
Haşr/Haşir, insanlar üç grup olarak haşredilecek
Seçki, İslam İnancı