Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû’l-Hasan Ahmed b. Muhammed b. Abdûs, ona Osman b. Saîd ed-Dârimî, ona kırâat yoluyla Ebû’l-Yemân, ona Şuayb b. Ebî Hamza, ona ez-Zührî, ona Talha b. Abdullah b. Avf, ona Abdurrahman b. Amr b. Sehl, ona da Saîd b. Zeyd, Rasûlullah’ın (sav) şöyle söylediğini işittiğini haber vermiştir:
“Kim bir miktar araziyi haksız yere ele geçirirse, o arazi yedi kat yerin dibine kadar o adamın boynuna dolanır.”
Bunu el-Buhârî Ebû’l-Yemân’dan rivayet etmiştir.
Açıklama: “Boynuna dolanır” cümlesinin; haksız yere gasp ettiği o toprak parçası, yedi kat yerin dibine kadar boynuna sarılır, bunun günahı boynuna dolanır, yerin dibine batırılır şeklinde farklı izahları yapılmıştır. Gasp eden insana bu muâmelenin mahşerde yapılması da, onu bütün mahlûkatın gözleri önünde rezil etmek ve teşhir etmek içindir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148467, BS011641
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ : أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عُبْدُوسٍ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ سَعِيدٍ الدَّارِمِىُّ قَالَ قَرَأْنَاهُ عَلَى أَبِى الْيَمَانِ أَنَّ شُعَيْبَ بْنَ أَبِى حَمْزَةَ أَخْبَرَهُ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى طَلْحَةُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَوْفٍ أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ عَمْرِو بْنِ سَهْلٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ سَعِيدَ بْنَ زَيْدٍ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« مَنْ ظَلَمَ مِنَ الأَرْضِ شَيْئًا فَإِنَّهَا تُطَوَّقُهُ مِنْ سَبْعِ أَرَضِينَ ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ عَنْ أَبِى الْيَمَانِ.
Tercemesi:
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû’l-Hasan Ahmed b. Muhammed b. Abdûs, ona Osman b. Saîd ed-Dârimî, ona kırâat yoluyla Ebû’l-Yemân, ona Şuayb b. Ebî Hamza, ona ez-Zührî, ona Talha b. Abdullah b. Avf, ona Abdurrahman b. Amr b. Sehl, ona da Saîd b. Zeyd, Rasûlullah’ın (sav) şöyle söylediğini işittiğini haber vermiştir:
“Kim bir miktar araziyi haksız yere ele geçirirse, o arazi yedi kat yerin dibine kadar o adamın boynuna dolanır.”
Bunu el-Buhârî Ebû’l-Yemân’dan rivayet etmiştir.
Açıklama:
“Boynuna dolanır” cümlesinin; haksız yere gasp ettiği o toprak parçası, yedi kat yerin dibine kadar boynuna sarılır, bunun günahı boynuna dolanır, yerin dibine batırılır şeklinde farklı izahları yapılmıştır. Gasp eden insana bu muâmelenin mahşerde yapılması da, onu bütün mahlûkatın gözleri önünde rezil etmek ve teşhir etmek içindir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Gasb 11641, 12/55
Senetler:
1. Said b. Zeyd el-Kuraşî (Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Abdurrahman b. Amr el-Ensarî (Abdurrahman b. Amr b. Sehl)
3. Talha b. Abdullah el-Kuraşi (Talha b. Abdullah b. Osman b. Osman b. Ubeydullah b. Mamer)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
6. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
7. Osman b. Saîd ed-Dârimî (Osman b. Said b. Halid b. Said)
8. Ahmed b. Muhammed et-Tarâifî (Ahmed b. Muhammed b. Abdûs b. Seleme)
9. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Arazi, mülkiyet hukuku
Arazi, toprak anlaşmazlıkları
Gasp, bir yeri veya bir şeyi gaspetmenin cezası
Hak, haksızlık yapmak
Haklar, haklara saygı
Haklar, kul Hakkı
Haklar, Mülkiyet Hakkı
Kamu hukuku
Kıyamet, ahvali
Zulüm, zulüm cezasız kalmaz
Bize Bağdat’ta Ebû’l-Hüseyin b. el-Fadl el-Kattân, ona Abdullah b. Cafer, ona Yakub b. Süfyan, ona Muhammed b. Beşşâr, ona Ebû Âmir, ona Abdülmelik b. el-Hasan, ona Abdurrahman b. Ebî Saîd, ona Umâre b. Hârise ed-Damrî, ona da Amr b. Yesribî ed-Damrî şöyle demiş:
“Mina’da Hz. Peygamber’in (sav) hutbesini dinledim. Hutbede şöyle demişti:
“İnsana, din kardeşinin gönül rızasıyla verdiği maldan başka hiçbir mal helal değildir.”
Rasûlullah’ın (sav) bu sözünü duyduğunda kendisine şöyle sordu:
“- Ey Allah’ın Rasûlü! Ben, amca oğlunun sürüsüne rastlasam, sürüden bir koyun alsam ve onu kessem, ne dersiniz, bundan dolayı bana bir şey gerekir mi?”
“- Yanında bıçak ve ateş varken Habtu’l-Cemîş’de bir kuzuya rastlasan bile ona dokunma!”
Denildi ki: Habtu’l-cemîş, Hicaz bölgesinde Mekke ile el-Câr arasnda bir yerdir ve orada hiçbir canlı yaşamamaktadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148461, BS011635
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ الْفَضْلِ الْقَطَّانُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ سُفْيَانَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ الْحَسَنِ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ سَمِعْتُ عُمَارَةَ بْنَ حَارِثَةَ الضَّمْرِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَثْرِبِىِّ الضَّمْرِىِّ قَالَ : شَهِدْتُ خُطْبَةَ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- بِمِنًى فَكَانَ فِيمَا خَطَبَ بِهِ قَالَ :« وَلاَ يَحِلُّ لأَحَدٍ مِنْ مَالِ أَخِيهِ إِلاَّ مَا طَابَتْ بِهِ نَفْسُهُ ». فَلَمَّا سَمِعَهُ قَالَ ذَلِكَ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ : أَرَأَيْتَ لَوْ لَقِيتُ غَنَمَ ابْنِ عَمِّى فَأَخَذْتُ مِنْهُ شَاةً فَاجْتَزَرْتُهَا فَعَلَىَّ فِى ذَلِكَ شَىْءٌ؟ قَالَ :« إِنْ لَقِيتَهَا نَعْجَةً تَحْمِلُ شَفْرَةً وَزِنَادًا بِخَبْتِ الْجَمِيشِ فَلاَ تَمَسَّهَا ». قِيلَ : هِىَ أَرْضٌ بَيْنَ مَكَّةَ وَالْجَارِ أَرْضٌ لَيْسَ بِهَا أَنِيسٌ.
Tercemesi:
Bize Bağdat’ta Ebû’l-Hüseyin b. el-Fadl el-Kattân, ona Abdullah b. Cafer, ona Yakub b. Süfyan, ona Muhammed b. Beşşâr, ona Ebû Âmir, ona Abdülmelik b. el-Hasan, ona Abdurrahman b. Ebî Saîd, ona Umâre b. Hârise ed-Damrî, ona da Amr b. Yesribî ed-Damrî şöyle demiş:
“Mina’da Hz. Peygamber’in (sav) hutbesini dinledim. Hutbede şöyle demişti:
“İnsana, din kardeşinin gönül rızasıyla verdiği maldan başka hiçbir mal helal değildir.”
Rasûlullah’ın (sav) bu sözünü duyduğunda kendisine şöyle sordu:
“- Ey Allah’ın Rasûlü! Ben, amca oğlunun sürüsüne rastlasam, sürüden bir koyun alsam ve onu kessem, ne dersiniz, bundan dolayı bana bir şey gerekir mi?”
“- Yanında bıçak ve ateş varken Habtu’l-Cemîş’de bir kuzuya rastlasan bile ona dokunma!”
Denildi ki: Habtu’l-cemîş, Hicaz bölgesinde Mekke ile el-Câr arasnda bir yerdir ve orada hiçbir canlı yaşamamaktadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Gasb 11635, 12/51
Senetler:
1. Amr b. Yesribi ed-Damri (Amr b. Yesribi)
2. Umare b. Harise ed-Damri (Umare b. Harise)
3. Ebu Hafs Abdurrahman b. Ebu Said el-Hudri (Abdurrahman b. Sa'd b. Malik b. Sinan)
4. Abdulmelik b. Hasan el-Câri (Abdulmelik b. Hasan b. Ebu Hakim)
5. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
7. Ebu Yusuf Yakub b. Süfyan el-Fesevî (Yakub b. Süfyan b. Cüvan)
8. Ebu Muhammed Abdullah b. Cafer en-Nahvî (Abdullah b. Cafer b. Dürüstuye)
9. ُُEbu Hüseyin Muhammed b. Hüseyin el-Mettusî (Muhammed b. Hüseyin b. Muhammed Fadl b. Yakub)
Konular:
Haklar, haklara saygı
Haklar, Mülkiyet Hakkı
Hutbe, Hz. Peygamber'in veda hutbesi
İzin, izin alma, izinsiz kullanma-faydalanma