10609 Kayıt Bulundu.
Bize Asım b. Ali, ona İbn Ebu Zi‘b, ona Zührî, ona da Salim, İbn Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah’a (sav): 'İhramlı bir kişi ne giyer?' diye sordu. Allah Rasulu (sav): "Gömlek, şalvar, bornoz, vers (alaçehre, Yemen safranı) yahut safran ile boyanmış bir elbise giyinemez. Şayet giyecek nalın (terlik, ayakkabı) bulamayacak olursa mest giysin; (ama) onları topuklarının altında kalacak şekilde (konçlarını) kessin." buyurdu. [Ayrıca Nâfi, ona da İbn Ömer, Nebi'den (sav) bu rivayetin benzerini nakletmiştir.]
Açıklama: İbn Hacer, Kirmani'nin bu tariki talik saydığını bildirmekte ancak doğrusunun muttasıl olduğunu ifade etmektedir (Fethu'l-bari, Darü'l-Marife, I, 476).
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfyan, ona da Ebu Hâzim, ona Sehl’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebi (sav) ile birlikte izârlarını çocuklar gibi boyunları üzerine bağlayan ve öylece namaz kılan adamlar vardı. (Bu sebeple) o, kadınlara: 'Erkekler doğrulup oturmadıkça, siz başlarınızı kaldırmayın' buyururdu."
Açıklama: Maddi imkansızlık nedeniyle rahat ve yeteri büyüklükte elbise bulamayan müslümanlar, tek parça elbise içinde namaz kılmakta idiler. Eğilip kalkarken önlerinde namaz kılan erkeklerin avret mahallerinin açılması ihtimaline karşın, arkada duran bayanlara, secdeden başınızı biraz geç kaldırın, uyarısı yapılmıştır.
Bize Ebu Âsım, ona Malik, ona Ebu Zinâd, ona Abdurrahman el-A‘rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Sizden herhangi biri, tek parça elbise içinde namaz kılarken, elbisenin bir kısmını omuzlarının üzerinden atsın."
Bize Ebu Nuaym, ona Şeyban, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona İkrime, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Ben, Rasulullah’ın (sav): "Kim bir tek elbise içinde namaz kılacak olursa, onun iki ucunu çaprazlamasına (omuzları üzerinden boynunun arka tarafına) bağlasın" buyurduğuna tanıklık ederim.
Bize Matar b. Fadl, ona Ravh, ona Zekeriya b. İshak, ona Amr b. Dinar, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) üzerinde izarı bulunduğu halde onlarla (Kureyşlilerle) birlikte Kâbe’ye taş taşırdı. Amcası Abbas ona: Kardeşimin oğlu, izârını çözsen de onu omuzlarının üzerine taşların altına koysan, dedi. Rasulullah (sav) izârını çözüp onu omuzlarına koyunca bayılarak yere düşüverdi, bundan sonra bir daha Nebi (sav) çıplak olarak görülmedi."
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) sabah namazını kılardı, onunla birlikte mümin kadınlar da örtülerine bürünmüş oldukları halde hazır bulunurlardı. Kadınlar namazdan sonra evlerine dönerken (karanlıktan) kimse onları tanıyamazdı."
Açıklama: Hadiste geçen "Hepinizin iki elbisesi var mı ki?" ifadesi, İslam'ın ilk yıllarında giyim malzemesinin kıtlığına işaret etmektedir. Çünkü söz konusu yıllarda genellikle bir örtü veya kumaş parçasına bürünerek giyinme tarzı yaygın idi. Alt ve üst olmak üzere biraz daha gelişmiş takım elbisenin veya Sirval/şalvar veya tübban/ kısa don gibi alt giysilerin ilerleyen zaman içinde ortaya çıktıkları anlaşılmaktadır.