إن الرجل ليحرم الرزق بالذنب يصيبه

Şüphesiz kişi işliyor olduğu günah sebebiyle rızıktan mahrum bırakılır.

Açıklama: Ahmed b. Hanbel, Nesâî, İbn Mâce, İbn Hibbân ve Hâkim’in Sevbân’dan rivayet ettikleri bir hadistir. Nesai, Sünen-i Kübra'da [NS11775] rivayet etmiştir. Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed'de [HM022745], Hâkim en-Nisaburî, el-Müstedrek'te [NM001835], İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce'de [İM004022] ve İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban'da [İHS000872] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze me'a'n-Nûn 700, 1/264

إن الدين النصيحة - قاله ثلاثا - ‌قيل ‌لمن ‌يا ‌رسول ‌الله قال لله ولكتابه ولرسله ولأئمة المسلمين وعامتهم

"Şüphesiz din samimiyettir." -Rasûlullah bunu üç defa söylemiştir- (Bunun üzerine) "Kimin için (samimiyettir) ey Allah’ın Rasûlü?" denildi. “Allah, Kitabı, Rasûlü, Müslümanların yöneticileri ve tüm Müslümanlar için (samimiyettir)” buyurdular.

Açıklama: Ahmed b. Hanbel’in İbn Abbâs’tan; yine Ahmed b. Hanbel, Müslim, Ebû Dâvûd ve Nesâî’nin Temîm ed-Dârî’den; ayrıca Tirmizî ve Nesâî’nin Ebû Hureyre’den rivayet ettikleri bir hadistir. Başka varyantı bulunmamaktadır.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze me'a'n-Nûn 699, 1/264

إن أسوأ الناس سرقة الذي يسرق من صلاته, قالوا: يا رسول الله وكيف يسرق من صلاته؟ قال: لا يتم ركوعها ولا سجودها

Açıklama: Ahmed b. Hanbel ve Dârimî’nin Ebû Katâde’den merfu olarak rivayet ettikleri bir hadistir. Tayâlisî, Müsned-i Tayalisi'nde [TM002333] ve Muhammed b. Abdurrahman es-Sehavi, el-Mekâsidü'l-hasene fî beyâni kesîrin mine'l-ehâd'de [SMH000222] rivayet etmiştir.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze me'a'n-Nûn 692, 1/261

إن الأسود إذا جاع سرق, وإذا شبع زنى

Açıklama: Taberânî’nin el-Evsat’ta; İbn Adiyy’in de Âişe radıyallahu anhâ’dan merfu olarak rivayet ettikleri bir hadis olup şöyle bir ilavesi bulunmaktadır: “Ayrıca onlarda iki doğru haslet vardır: Cömertlik ve cesaret.” Muhammed b. Abdurrahman es-Sehavi, el-Mekâsidü'l-hasene fî beyâni kesîrin mine'l-ehâd'de [SMH000223] rivayet etmiştir.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze me'a'n-Nûn 693, 1/262

إن أهل الجنة ليحتاجون إلى العلماء في الجنة, وذلك أنهم يزورون الله في كل جمعة فيقول: تمنوا علي ما شئتم, فيلتفتون إلى العلماء فيقولون: ماذا نتمنى على ربنا؟ فيقولون: تمنوا كذا وكذا -الحديث

Açıklama: Aliyyü’l-Kârî şöyle demiştir: “Zehebî Mîzânu’l-i‘tidâl’inde bunun uydurma olduğunu zikretmektedir.” Başka varyantı bulunmamaktadır.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze me'a'n-Nûn 694, 1/263

إن بلالًا كان يبدل الشين في الأذان سينًا

Açıklama: Suyûtî Dürer’de “Herhangi bir kitapta geçmemektedir” demiştir. Muhammed b. Abdurrahman es-Sehavi, el-Mekâsidü'l-hasene fî beyâni kesîrin mine'l-ehâd'de [SMH000224] rivayet etmiştir.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze me'a'n-Nûn 695, 1/263

إن حسن العهد من الإيمان

Açıklama: Hâkim ve Deylemî’nin Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet ettikleri bir hadistir. Muhammed b. Abdurrahman es-Sehavi, el-Mekâsidü'l-hasene fî beyâni kesîrin mine'l-ehâd'de [SMH000225] rivayet etmiştir. Hâkim en-Nisaburî, el-Müstedrek'te [NM000040] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze me'a'n-Nûn 696, 1/263

إن رحمتي تغلب غضبي

Açıklama: Buhârî ve Müslim’in Ebû Hureyre kanalıyla merfu olarak rivayet ettikleri bir hadis olup lafzı şöyledir: “Allah varlıkları yarattığı zaman, kendi katında ve Arş’ın üstünde yer alan kitabına, ‘Şüphesiz rahmetim, gazabıma üstün gelmiştir -bir lafza göre de: üstün gelir-’ diye yazmıştır.” Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed'de [HM009595] ve Muhammed b. Abdurrahman es-Sehavi, el-Mekâsidü'l-hasene fî beyâni kesîrin mine'l-ehâd'de [SMH000226] rivayet etmiştir. Buhari, Sahîh-i Buhârî'de [B007404], Müslim, Sahîh-i Müslim'de [M006969], Tirmizi, Sünen-i Tirmizî'de [T003543], Bezzâr, Müsned-i Bezzâr'da [BM008371] ve İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce'de [İM004295] farklı bir içerikle rivayet etmiştir.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze me'a'n-Nûn 697, 1/263

إن خرافة كان من عذرة أسرته الجن, فمكث فيهم دهرًا ثم ردوه إلى الإنس, فكان يحدث الناس بما رأى من الأعاجيب, فقال الناس حديث خرافة

Açıklama: Tirmizî’nin Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet ettiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bir gece hanımlarıyla sohbet ettiği sırada bir şey anlattı. Bunun üzerine hanımlarından biri: “Bu hurâfe hikâyesi (gibi)” deyince Allah Rasûlü şöyle buyurdu: “Hurâfe’nin ne olduğunu bilir misiniz? Hurâfe (isimli zât)…” Başka varyantı bulunmamaktadır.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze me'a'n-Nûn 698, 1/264

إن الزامر يأتي يوم القيامة بمزماره، وإن السكران يأتي بقدحه، وإن المؤذن يأتي يؤذن، وهكذا كل من مات على شيء يأتي عليه

Açıklama: Başka varyantı bulunmamaktadır.

• Aclûnî Keşfu'l-Hafâ Harfu'l-Hemze me'a'n-Nûn 701, 1/264