3644 Kayıt Bulundu.
Bize Ziyad b. Eyyub, ona Abdulvahid b. Vasıl, ona Behz b. Hakîm, ona babası Hakim b. Muaviye, dedesinin (Ebû Hakim Muaviye b. Hayde) şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) bir şey getirildiği zaman “Bu hediye mi yoksa sadaka mı?” diye sorardı. “Sadaka” denirse yemezdi, “hediye” denirse elini uzatırdı (yerdi).
Açıklama: Hadisin Sünen-i Ebu Davud'da geçen farklı bir tarikine göre zekat toplamakla görevli memur, Hz. Peygamber'in azatlı kölesi Ebu Râfi'ye emeği karşılığında zekattan pay alabilme fırsatı elde edebileceğini söyleyerek kendisiyle gelme teklifinde bulunmuş, Ebu Râfi ise Hz. Peygamber'e danışıp onayını aldıktan sonra bunu kabul edebileceğini söylemiştir. Rasulullah (sa) ise hadiste geçen sözleriyle bunu onaylamamıştır. Bkz. Azimabâdî, Avnu'l-mabûd şerhu Sünen-i Ebî Davud.
Açıklama: Velâ hakkı, azad edilen kölenin nesep yönünden varisleri bulunmaması durumunda azad eden kişinin ona miraşçı olmasıdır.
Açıklama: Umrâ: Bağışlayanın veya lehine bağışta bulunulan kişinin hayatıyla sınırlı olarak yapılan hibe türüdür.
Bize Muhammed b. Seleme ve Hâris b. Miskîn, onlara İbn Kâsım, ona Mâlik, ona Zeyd b. Eslem, ona babası (Eslem el-Adevî), ona da Hz. Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Aziz ve Celil Allah yolunda bir at bağışladım ama sahibi ona iyi bakmadı. Ben de onun atı ucuza satacağını düşünerek satın almak istedim ve bunu Rasullullah'a (sav) sordum, Hz. Peygamber (sav) "Onu sana bir dirheme bile verse satın alma. Çünkü bağışından dönen kimse kusmuğunu tekrar yutan köpek gibidir" buyurdu.