Öneri Formu
Hadis Id, No:
28661, N003854
Hadis:
حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ تِيبَ عَلَيْهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَنْخَلِعُ مِنْ مَالِى صَدَقَةً إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ . فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَمْسِكْ عَلَيْكَ بَعْضَ مَالِكَ فَهُوَ خَيْرٌ لَكَ » . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ يُشْبِهُ أَنْ يَكُونَ الزُّهْرِىُّ سَمِعَ هَذَا الْحَدِيثَ مِنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ وَمِنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْهُ فِى هَذَا الْحَدِيثِ الطَّوِيلِ تَوْبَةُ كَعْبٍ .
Tercemesi:
Bize Yunus b. Abdula'la, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Abdullah b. Kab b. Malik, ona da babasının (Kab b. Malik'in) naklettiğine göre o (Kab b. Malik) tevbesi kabul edildiğinde Rasulullah'a (sav) "Ey Allah'ın Rasul'ü! Ben Allah (cc) ve Rasul'üne (sav) sadaka olarak bütün mal varlığımı bağışlıyorum." dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Mal varlığının bir bölümünün sende kalması senin için daha hayırlıdır." buyurdular.
Ebu Abdurahman şöyle dedi: Zührî, Kab'ın tevbesine ilişkin bu uzun hadisi hem Abdullah b. Kab'dan hem de Abdurrahman'dan duymuş olabilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Eymân ve'n-Nuzûr 36, /2339
Senetler:
1. Ka'b b. Malik el-Ensarî (Ka'b b. Malik b. Ebu Ka'b b. Kayn b. Ka'b)
2. Abdullah b. Ka'b el-Ensarî (Abdullah b. Ka'b b. Malik b. Amr b. Kayn)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Yunus b. Abdula'la es-Sadefi (Yunus b. Abdulala b. Meysera b. Hafs b. Hayyan)
Konular:
Sadaka, malın tamamının sadaka olarak verilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28663, N003855
Hadis:
أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ قَالَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ يُونُسَ قَالَ قَالَ ابْنُ شِهَابٍ فَأَخْبَرَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ كَعْبٍ قَالَ سَمِعْتُ كَعْبَ بْنَ مَالِكٍ يُحَدِّثُ حَدِيثَهُ حِينَ تَخَلَّفَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى غَزْوَةِ تَبُوكَ قَالَ فَلَمَّا جَلَسْتُ بَيْنَ يَدَيْهِ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ مِنْ تَوْبَتِى أَنْ أَنْخَلِعَ مِنْ مَالِى صَدَقَةً إِلَى اللَّهِ وَإِلَى رَسُولِهِ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَمْسِكْ عَلَيْكَ بَعْضَ مَالِكَ فَهُوَ خَيْرٌ لَكَ » . فَقُلْتُ فَإِنِّى أُمْسِكُ سَهْمِى الَّذِى بِخَيْبَرَ . مُخْتَصَرٌ .
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Davud, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Abdurrahman b. Kab b. Malik, ona da Abdullah b. Kab'ın naklettiğine göre o şöyle demiştir: Kab b. Malik'i Tebük gazvesine katılmayışıyla ilgili konuşurken işittim. O "Onun (sav) huzuruna varıp önüne oturduğumda "Ey Allah'ın Rasul'ü! Benim tevbemin yolu bütün mal varlığımı Allah'a ve Rasul'üne sadaka olarak bağışlamaktır." dedim." Rasulullah (sav) ise "Mal varlığının bir bölümü sende kalsın. Böylesi senin için daha hayırlıdır." dedi. Ben de "O zaman Hayber'de bana düşen payım bende kalsın" dedim.
(Nesaî) bu, hadisin özet halidir (demiştir.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Eymân ve'n-Nuzûr 37, /2339
Senetler:
1. Ka'b b. Malik el-Ensarî (Ka'b b. Malik b. Ebu Ka'b b. Kayn b. Ka'b)
2. Abdullah b. Ka'b el-Ensarî (Abdullah b. Ka'b b. Malik b. Amr b. Kayn)
3. Ebu Hattab Abdurrahman b. Ka'b el-Ensarî (Abdurrahman b. Ka'b b. Malik b. Ebu Kayn)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Süleyman b. Davud el-Mehri (Süleyman b. Davud b. Hammad b. Sa'd)
Konular:
Sadaka, malın tamamının sadaka olarak verilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28665, N003856
Hadis:
أَخْبَرَنَا يُوسُفُ بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنَا لَيْثُ بْنُ سَعْدٍ قَالَ حَدَّثَنِى عُقَيْلٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ سَمِعْتُ كَعْبَ بْنَ مَالِكٍ يُحَدِّثُ حَدِيثَهُ حِينَ تَخَلَّفَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى غَزْوَةِ تَبُوكَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ مِنْ تَوْبَتِى أَنْ أَنْخَلِعَ مِنْ مَالِى صَدَقَةً إِلَى اللَّهِ وَإِلَى رَسُولِهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَمْسِكْ عَلَيْكَ مَالَكَ فَهُوَ خَيْرٌ لَكَ » . قُلْتُ فَإِنِّى أُمْسِكُ عَلَىَّ سَهْمِى الَّذِى بِخَيْبَرَ .
Tercemesi:
Bize Yusuf b. Said, ona Haccac b. Muhammed, ona Leys b. Sa'd, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Ka'b, ona da Abdullah b. Ka'b'ın naklettiğine göre o, Ka'b b. Malik'i Tebük gazvesi esnasında Rasulullah'ın (sav) ordusuna katılmayışına dair konuşurken işitmiştir. O (Ka'b b. Malik) "Ey Allah'ın Rasul'ü! Allah'a ve Rasul'üne sadaka olarak bütün mal varlığımdan vazgeçmem tevbemin gereğidir." dedim. Bunun üzerine O (sav) "Malların sende kalsın. Bu senin için daha hayırlıdır." dedi. Ben de "(O zaman) Hayber'de payıma düşen bende kalsın." dedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Eymân ve'n-Nuzûr 37, /2339
Senetler:
1. Ka'b b. Malik el-Ensarî (Ka'b b. Malik b. Ebu Ka'b b. Kayn b. Ka'b)
2. Abdullah b. Ka'b el-Ensarî (Abdullah b. Ka'b b. Malik b. Amr b. Kayn)
3. Abdurrahman b. Abdullah el-Ensarî (Abdurrahaman b. Abdullah b. Ka'b b. Malik)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
6. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
7. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
8. Ebu Yakub Yusuf b. Said el-Mesîsî (Yusuf b. Said b. Müslim)
Konular:
Sadaka, malın tamamının sadaka olarak verilmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28668, N003857
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَعْدَانَ بْنِ عِيسَى قَالَ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ أَعْيَنَ قَالَ حَدَّثَنَا مَعْقِلٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ عَنْ عَمِّهِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ كَعْبٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى كَعْبَ بْنَ مَالِكٍ يُحَدِّثُ قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ إِنَّمَا نَجَّانِى بِالصِّدْقِ وَإِنَّ مِنْ تَوْبَتِى أَنْ أَنْخَلِعَ مِنْ مَالِى صَدَقَةً إِلَى اللَّهِ وَإِلَى رَسُولِهِ . فَقَالَ « أَمْسِكْ عَلَيْكَ بَعْضَ مَالِكَ فَهُوَ خَيْرٌ لَكَ » . قُلْتُ فَإِنِّى أُمْسِكُ سَهْمِى الَّذِى بِخَيْبَرَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ma'dân b. İsa, ona Hasan b. A'yen, ona Ma'kil, ona Zührî, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Ka'b, ona da amcası Ubeydullah b. Ka'b'ın naklettiğine göre o şöyle demiştir: "Ben, Ka'b b. Malik'i konuşurken işittim." O (Ka'b b. Malik), "Ey Allah'ın Rasulü! Allah beni dürüstlüğümden ötürü affetti. Bütün mallarımı Allah'a ve Rasulüne (sav) sadaka olarak bağışlamam tevbemin gereğidir." dedim, dedi. Bunun üzerine O (sav) "Mallarının bir bölümü sende kalsın. Bu senin için daha hayırlıdır." dedi. Ben de "(O zaman) Hayber'de payıma düşen bende kalsın." dedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Eymân ve'n-Nuzûr 37, /2339
Senetler:
1. Ka'b b. Malik el-Ensarî (Ka'b b. Malik b. Ebu Ka'b b. Kayn b. Ka'b)
2. Ebu Fedâle Ubeydullah b. Ka'b (Ubeydullah b. Ka'b b. Malik b. Ebu Ka'b)
3. Abdurrahman b. Abdullah el-Ensarî (Abdurrahaman b. Abdullah b. Ka'b b. Malik)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Abdullah Ma'kil b. Ubeydullah el-Absî (Ma'kil b. Ubeydullah)
6. Hasan b. A'yen el-Harrânî (Hasan b. Muhammed b. A'yen)
7. Ebu Abdullah Muhammed b. Ma'dân el-Harrani (Muhammed b. Ma'dân b. İsa b. Ma'dân)
Konular:
Sadaka, malın tamamının sadaka olarak verilmesi
Tevbe, önemi ve tevbeye teşvik
حَدَّثَنَا صَدَقَةُ أَخْبَرَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ الْمُنْكَدِرِ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ نَدَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم النَّاسَ - قَالَ صَدَقَةُ أَظُنُّهُ - يَوْمَ الْخَنْدَقِ فَانْتَدَبَ الزُّبَيْرُ ، ثُمَّ نَدَبَ فَانْتَدَبَ الزُّبَيْرُ ، ثُمَّ نَدَبَ النَّاسَ فَانْتَدَبَ الزُّبَيْرُ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ لِكُلِّ نَبِىٍّ حَوَارِيًّا ، وَإِنَّ حَوَارِىَّ الزُّبَيْرُ بْنُ الْعَوَّامِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28757, B002847
Hadis:
حَدَّثَنَا صَدَقَةُ أَخْبَرَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ الْمُنْكَدِرِ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ نَدَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم النَّاسَ - قَالَ صَدَقَةُ أَظُنُّهُ - يَوْمَ الْخَنْدَقِ فَانْتَدَبَ الزُّبَيْرُ ، ثُمَّ نَدَبَ فَانْتَدَبَ الزُّبَيْرُ ، ثُمَّ نَدَبَ النَّاسَ فَانْتَدَبَ الزُّبَيْرُ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ لِكُلِّ نَبِىٍّ حَوَارِيًّا ، وَإِنَّ حَوَارِىَّ الزُّبَيْرُ بْنُ الْعَوَّامِ » .
Tercemesi:
Bize Sadaka, ona İbn Uyeyne, ona İbn Münkedir, ona da Câbir (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) Hendek günü insanlardan -(Hocam) Sadaka, "'Nebd' ibaresinin zikredildiğini zannediyorum" demiştir- bir talepte bulundu da Zübeyr icabet etti. Ardından (tekrar) talepte bulundu, (yine) Zübeyr icabet etti. (Bunun üzerine) Nebî (sav), "Her peygamber'in havarisi vardır. Benim havarim de Zübeyr b. Avvâm'dır!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 41, 1/766
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Ebu Fadl Sadaka b. Fadl el-Mervezî (Sadaka b. Fadl)
Konular:
Yönetim, istihbaratın gerekliliği, savaş için
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28805, İM002693
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ يُونُسَ بْنِ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى السَّفَرِ قَالَ قَالَ أَبُو الدَّرْدَاءِ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَا مِنْ رَجُلٍ يُصَابُ بِشَىْءٍ مِنْ جَسَدِهِ فَيَتَصَدَّقُ بِهِ إِلاَّ رَفَعَهُ اللَّهُ بِهِ دَرَجَةً أَوْ حَطَّ عَنْهُ بِهِ خَطِيئَةً » . سَمِعَتْهُ أُذُنَاىَ وَوَعَاهُ قَلْبِى .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Veki', ona Yunus b. Ebu İshak, ona Ebu's-Sefer, ona da Ebu'd-Derdâ şöyle demiştir: Ben Rasulullah'tan (sav) işittim, buyurdular ki; "Vücudundan bir şey (yâni yaralanma veya bir tarafının kesilmesi) ile başına bir musibet gelip de bunu sadaka eden (yâni hasmını bağışlayıp misillemeden vazgeçen) hiçbir (müslüman) adam yoktur ki, bu (bağışlaması) ndan dolayı Allah onu bir derece yükseltmesin veya bundan dolayı onun bir günahını bağışlamasın."
(Ebu'd-Derdâ demiştir ki): Bu hadisi iki kulağım işitti ve kalbim iyice hıfzetti.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 35, /435
Senetler:
1. Ebu Derdâ Uveymir b. Malik el-Ensârî (Uveymir b. Zeyd b. Malik b. Kays b. Aişe b. Ümeyye)
2. Ebu Sefer Said b. Ahmed el-Hemdânî (Said b. Yahmed)
3. Ebu İsrail Yunus b. Ebu İshak es-Sebî'î (Yunus b. Amr b. Abdullah)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
KTB, SADAKA
Musibet, Sıkıntı, musibet ve belalar günahlara keffarettir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28586, N003830
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مُغِيرَةَ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِى غَرَزَةَ قَالَ أَتَانَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ فِى السُّوقِ فَقَالَ « إِنَّ هَذِهِ السُّوقَ يُخَالِطُهَا اللَّغْوُ وَالْكَذِبُ فَشُوبُوهَا بِالصَّدَقَةِ » .
Tercemesi:
Kays b. Gareze (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Biz çarşıda alışveriş yaparken Rasûlullah (s.a.v) bizim yanımıza geldi ve şöyle buyurdu: “Bu çarşı ve pazarlarda ticaretin içersine boş söz ve yalan karışabilir. Bu sebeple ticaretinizi sadaka vererek temizleyin.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Eymân ve'n-Nuzûr 23, /2337
Senetler:
1. Kays b. Ebu Gareze el-Gıfarî (Kays b. Ebu Gaeze b. Umeyr)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Çarşı, alışveriş yerleri, pazarlar
Yemin, Alış-verişte yalan yere
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28589, N003831
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ قُدَامَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِى غَرَزَةَ قَالَ كُنَّا بِالْمَدِينَةِ نَبِيعُ الأَوْسَاقَ وَنَبْتَاعُهَا وَكُنَّا نُسَمِّى أَنْفُسَنَا السَّمَاسِرَةَ وَيُسَمِّينَا النَّاسُ فَخَرَجَ إِلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ يَوْمٍ فَسَمَّانَا بِاسْمٍ هُوَ خَيْرٌ مِنَ الَّذِى سَمَّيْنَا أَنْفُسَنَا وَسَمَّانَا النَّاسُ فَقَالَ « يَا مَعْشَرَ التُّجَّارِ إِنَّهُ يَشْهَدُ بَيْعَكُمُ الْحَلِفُ وَالْكَذِبُ فَشُوبُوهُ بِالصَّدَقَةِ » .
Tercemesi:
Yine Kays b. Gareze (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştik. Medine çarşılarında değişik ölçü birimleriyle alışveriş yapıyorduk, insanların bize verdikleri simsarlar ismiyle anılırdık. Rasûlullah (s.a.v) bir gün yanımıza geldi ve kendimize insanların verdiği isimden daha hayırlı bir isim vererek: “Ey Tüccarlar topluluğu! Alışverişinize yalan ve yemin karışabilir, vereceğiniz sadaka ile onu temizleyin” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Eymân ve'n-Nuzûr 23, /2338
Senetler:
1. Kays b. Ebu Gareze el-Gıfarî (Kays b. Ebu Gaeze b. Umeyr)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Kudame el-Messîsî (Muhammed b. Kudame b. A'yen b. Misver)
Konular:
KTB, SADAKA
Yemin, Alış-verişte yalan yere
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ أَبَا جَهْمِ بْنَ حُذَيْفَةَ مُصَدِّقًا فَلاَحَّهُ رَجُلٌ فِى صَدَقَتِهِ فَضَرَبَهُ أَبُو جَهْمٍ فَأَتَوُا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ الْقَوَدُ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ « لَكُمْ كَذَا وَكَذَا » . فَلَمْ يَرْضَوْا بِهِ فَقَالَ « لَكُمْ كَذَا وَكَذَا » . فَرَضُوا بِهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى خَاطِبٌ عَلَى النَّاسِ وَمُخْبِرُهُمْ بِرِضَاكُمْ » . قَالُوا نَعَمْ . فَخَطَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « إِنَّ هَؤُلاَءِ أَتَوْنِى يُرِيدُونَ الْقَوَدَ فَعَرَضْتُ عَلَيْهِمْ كَذَا وَكَذَا فَرَضُوا » . قَالُوا لاَ . فَهَمَّ الْمُهَاجِرُونَ بِهِمْ فَأَمَرَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَكُفُّوا فَكَفُّوا ثُمَّ دَعَاهُمْ قَالَ « أَرَضِيتُمْ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ « فَإِنِّى خَاطِبٌ عَلَى النَّاسِ وَمُخْبِرُهُمْ بِرِضَاكُمْ » . قَالُوا نَعَمْ . فَخَطَبَ النَّاسَ ثُمَّ قَالَ « أَرَضِيتُمْ » . قَالُوا نَعَمْ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29106, N004782
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ أَبَا جَهْمِ بْنَ حُذَيْفَةَ مُصَدِّقًا فَلاَحَّهُ رَجُلٌ فِى صَدَقَتِهِ فَضَرَبَهُ أَبُو جَهْمٍ فَأَتَوُا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ الْقَوَدُ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ « لَكُمْ كَذَا وَكَذَا » . فَلَمْ يَرْضَوْا بِهِ فَقَالَ « لَكُمْ كَذَا وَكَذَا » . فَرَضُوا بِهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى خَاطِبٌ عَلَى النَّاسِ وَمُخْبِرُهُمْ بِرِضَاكُمْ » . قَالُوا نَعَمْ . فَخَطَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « إِنَّ هَؤُلاَءِ أَتَوْنِى يُرِيدُونَ الْقَوَدَ فَعَرَضْتُ عَلَيْهِمْ كَذَا وَكَذَا فَرَضُوا » . قَالُوا لاَ . فَهَمَّ الْمُهَاجِرُونَ بِهِمْ فَأَمَرَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَكُفُّوا فَكَفُّوا ثُمَّ دَعَاهُمْ قَالَ « أَرَضِيتُمْ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ « فَإِنِّى خَاطِبٌ عَلَى النَّاسِ وَمُخْبِرُهُمْ بِرِضَاكُمْ » . قَالُوا نَعَمْ . فَخَطَبَ النَّاسَ ثُمَّ قَالَ « أَرَضِيتُمْ » . قَالُوا نَعَمْ .
Tercemesi:
Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v), ebu Cehm b. Huzeyfe’yi zekat toplama göreviyle göndermişti. Ebu Cehm gittiği yerde zekat konusunda münakaşa eden birine vurmuştu. Bunun üzerine o adam arkadaşlarıyla birlikte Rasûlullah (s.a.v)’e geldiler ve kısas isteriz Ey Allah'ın Rasûlü! dediler. Rasûlullah (s.a.v)’de “Kısas yerine şunu veya şunu alın” buyurdu. Razı olmadılar tekrar: “Şunu ve bunu da alın” buyurunca kabul ettiler. Rasûlullah (s.a.v) onlara: “Bu meseleyi insanlara duyuracağım” buyurdu. Onlar da: “Olur” dediler. Rasûlullah (s.a.v) şöyle konuştu: “Bu adamlar bana geldiler kısas istediler. Ben de onlara şunları alın dedim razı oldular.” Demesi üzerine onlar: “Hayır kabul etmiyoruz” dediler. Muhacirler o adamların üzerine yürüyeceklerdi. Rasûlullah (s.a.v) muhacirlere: “Ellerini onlardan çekmelerini emretti onlar da ellerini çektiler, onları çağırdı ve razı mısınız?” buyurdu. Onlar da: “Evet” dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): “Bu durumu insanlara duyuracağım” buyurdu. Onlar da: “Konuş ve bildir” dediler. Rasûlullah (s.a.v) yine insanlara konuşup anlattı ve o kimselere tekrar sordu: “Aldıklarınıza razı mısınız?” Onlar da: “Evet” dediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Kasâme ve'l-kaved ve'd-diyât 25-26, /2397
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Yargı, Hz. Peygamber'in Hakimlik görevi