Giriş

Bize Abdussamed, ona Harb b. Şeddâd, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Muhammed b. İbrahim el-Kuraşî, ona İbn Câbir b. Atîk’ten, ona da Rasulullah'ın ashabından olan babası (Cabir b. Atîk) “Rasulullah (sav) "bir kısım kıskançlık vardır ki...." buyurdu” deyip hadisin kalan kısmını zikretti ve devamında da Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söyledi:

"Allah’ın sevdiği böbürlenme kulun Allah yolunca savaşırken ve sadaka verirken (insanları gayrete getirmek için) böbürlenmesidir. Allah’ın sevmediği böbürlenme ise kibirlenme veya kendini övmedir."


Açıklama: Hadisin bütünü için HM024148 numaralı hadise bakınız.

    Öneri Formu
72527 HM024149 İbn Hanbel, V, 444

Bize Zekeriya b. Adî, ona Ubeydullah b. Amr er-Rakkî, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Cebele b. Sühaym, ona Ebu Müsennâ el-Abdî, ona da İbnü'l-Hasâsıyye es-Sedûsî şöyle rivayet etmiştir:
"Biat etmek üzere Rasulullah'ın (sav) yanına geldiğimde bana (biat için) şunları şart koştu: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmemi, namaz kılmamı, zekat vermemi, İslam'ın farz kıldığı haccı eda etmemi, ramazan ayında oruç tutmamı ve Allah yolunda cihad etmemi. Ben de 'Ey Allah'ın Rasulü! Bunlardan ikisi var ki vallahi benim onlara gücüm yetmez; onlar da cihad ve sadakadır. Çünkü insanlar, savaştan kaçana Allah'ın gazap ettiğini söylüyorlar. Savaşa katılacak olsam, belki de nefsimi korku kaplar ve ölmeyi arzu etmez. Sadakaya gelince, benim malım küçük bir koyun sürüsü ve on deveden ibarettir. Bunlar da ailemin geçim kaynağı ve bineğidir' dedim. Rasulullah (sav) elimi tuttu, sonra salladı, sonra da şöyle buyurdu: 'Sadaka olmadan, cihad olmadan cennete nasıl gireceksin?' Bunun üzerine 'Ey Allah'ın Rasulü! Sana biat ediyorum' dedim ve koştuğu şartların hepsi için biat ettim."


    Öneri Formu
70669 HM022298 İbn Hanbel, V, 224

Bize Yezid, ona Esved b. Şeybân, ona Yezîd b. Ebu’l-Alâ ona da Mutarrif b. Abdullah b. eş-Şıhhîr şöyle dedi: Ebu Zer’den bana bir hadis ulaştı. Onunla karşılaşmayı istiyordum. Ardından onunla karşılaştım ve ona şöyle dedim: “Ey Ebu Zer! Bana senin rivayet ettiğin bir hadis ulaştı. Seninle karşılaşıp onu sana sormayı istiyordum”. Ebu Zer “İşte benimle buluştun, sor bakalım” diye karşılık verdi. “Bana söylendiğine göre şöyle demişsin: Rasulullah’tan (sav) şöyle işittim: “Üç kimse vardır ki Allah onları sever ve yine üç kimse vardır ki Allah onlara buğzeder”. Ebu Zer “Evet, bunu ben söyledim. Sevgili dostum Muhammed’e (sav) yalan isnat edeceğimi mi sanıyorsun?” diye üç defa söyledi. “Peki Allah’ın sevdiği üç kişi kimdir?” diye sordum. Şöyle cevap verdi: Birincisi Allah yolunda savaşan bir adamdır. Bu kişi mücahid olarak ve (cihadının sevabını sadece Allah'tan (c.c.) alacağını) hesap eserek düşmanla karşılaşmış ve şehit olana kadar savaşmıştır. Allah’ın kitabında şu ayeti bulursunuz: “Şüphesiz ki Allah onun yolunda tek saf halinde savaşanları sever” (Saff, 61/4). İkincisi de şu kimsedir: Bir adamın kendisine eziyet eden bir komşusu vardır. Ölüm veya hayattaki başka bir sebeple ondan ayrılana kadar onun eziyetine sabretmiştir. Üçüncüsü ise şu kişidir: Bir toplulukla birlikte seyahat eden bir adamdır ki gece iyice yorulmuşlar, uykusuzluğa dayanamayacak hale gelmişlerdir. Gecenin sonuna doğru bir yerde konaklarlar. (Herkes uyurken) o adam kalkar, abdest alır ve namazını kılar. “Peki ya Allah’ın sevmediği üç kişi kimdir?” diye sordum. Şöyle cevap verdi: “Onların birincisi övünen kibirli kimsedir. Allah’ın kitabında şu ayeti bulursunuz: “Şüphesiz ki Allah kendini beğenip övünen kimseyi sevmez” (Hadid, 57/23). İkincisi cimri, yaptığı iyiliği başa kakan kimsedir. Üçüncüsü ise “Çok yemin eden tacirdir”. “Ey Ebu Zer, mal nedir (ne kadar malın var)?” diye sordum, “Bize ait biraz koyun ve deve” dedi. “Bunu sormuyorum, sesi olmayan malı yani altın ve gümüşü soruyorum” dedim. “Gece gelen sabaha çıkmıyor, sabah gelen akşamı görmüyor (elimde tutmayıp olanı infak ediyorum)” diye cevap verdi. “Seninle Kureyşli kardeşlerin arasında ne var?” diye sordum. “Vallahi! Allah ve Resulüyle karşılaşıncaya kadar onlardan ne dünyalık bir mal isterim, ne de onlara din konusunda bir şey sorarım” dedi ve bu sözünü üç kez tekrarladı.


    Öneri Formu
71190 HM021863 İbn Hanbel, V, 175

Bize İsmail, ona Haccâc es-Savvâf, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Muhammed b. İbrahim, ona İbn Câbir b. Atîk’ten, ona da babası (Cabir b. Atîk) naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:

"Kıskançlığın bir kısmı vardır ki Allah onu sever, yine bir kısmı vardır ki Allah onu sevmez. böbürlenmenin bir kısmı vardır ki Allah onu sever, bir kısmı da vardır ki Allah onu sevmez. Allah’ın sevdiği kıskançlık şüpheli konularda olanıdır. Allah’ın sevmediği kıskançlık şüpheli olmayan (helal) konulardakidir. Allah’ın sevdiği böbürlenme kulun Allah yolunca savaşırken ve sadaka verirken (insanları gayrete getirmek için) böbürlenmesidir."


    Öneri Formu
72525 HM024148 İbn Hanbel, V, 444


Açıklama: hadis Muazın sorusundan sonuna kadarki bölümü kadar sahihtir.

    Öneri Formu
71062 HM022473 İbn Hanbel, V, 245


    Öneri Formu
70784 HM021682 İbn Hanbel, V, 152


Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.

    Öneri Formu
69971 HM022052 İbn Hanbel, V, 197


Açıklama: Hadis inkıtadan dolayı zayıftır.Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.

    Öneri Formu
70855 HM022366 İbn Hanbel, V, 231


Açıklama: hadisin isnadı kavidir.

    Öneri Formu
71484 HM021922 İbn Hanbel, V, 182


    Öneri Formu
71232 HM021879 İbn Hanbel, V, 178