Öneri Formu
Hadis Id, No:
4192, M002397
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَمْرٌو النَّاقِدُ حَدَّثَنِى إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ أَخِى الزُّهْرِىِّ بِهَذَا الإِسْنَادِ. مِثْلَهُ وَلَمْ يَذْكُرْ "مُزْعَةُ."
Tercemesi:
Bize Amr en-Nakıd, ona İsmail b. İbrahim, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona da kardeşi bu isnâdla bu hadisin benzerini haber verdi. Yalnız "parça"yı zikretmedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2397, /401
Senetler:
()
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4194, M002398
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى اللَّيْثُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى جَعْفَرٍ عَنْ حَمْزَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَاهُ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "مَا يَزَالُ الرَّجُلُ يَسْأَلُ النَّاسَ حَتَّى يَأْتِىَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلَيْسَ فِى وَجْهِهِ مُزْعَةُ لَحْمٍ."
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir, ona Abdullah b. Vehb, ona Leys, ona Ubeydullah b. Ebu Cafer, ona Hamza b. Abdullah b. Ömer ve Hamza'nın babası isnadıyla aktardığına göre, Efendimiz buyurdular ki: "İnsanlardan dilenip duran kıyamet gününde (Allah'ın huzuruna) kafa derisi (yırtıcı kuşlar tarafından) didilmiş ve parçalanmış bir şekilde çıkarılacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2398, /401
Senetler:
()
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ وَوَاصِلُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ الْقَعْقَاعِ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "مَنْ سَأَلَ النَّاسَ أَمْوَالَهُمْ تَكَثُّرًا فَإِنَّمَا يَسْأَلُ جَمْرًا فَلْيَسْتَقِلَّ أَوْ لِيَسْتَكْثِرْ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4196, M002399
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ وَوَاصِلُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ الْقَعْقَاعِ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "مَنْ سَأَلَ النَّاسَ أَمْوَالَهُمْ تَكَثُّرًا فَإِنَّمَا يَسْأَلُ جَمْرًا فَلْيَسْتَقِلَّ أَوْ لِيَسْتَكْثِرْ."
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb ile Vasıl b. Abdula'la, o ikisine İbn Fudayl, ona Umare b. Ka'ka', ona Ebu Zür'a, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah; "servetine servet katmak için başkalarından (para ve eşya) dilenen az ya da çok olsun fark etmez, gerçekte kor ateş dilenir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2399, /401
Senetler:
()
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4197, M002400
Hadis:
حَدَّثَنِى هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ بَيَانٍ أَبِى بِشْرٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ "لأَنْ يَغْدُوَ أَحَدُكُمْ فَيَحْطِبَ عَلَى ظَهْرِهِ فَيَتَصَدَّقَ بِهِ وَيَسْتَغْنِىَ بِهِ مِنَ النَّاسِ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَسْأَلَ رَجُلاً أَعْطَاهُ أَوْ مَنَعَهُ ذَلِكَ فَإِنَّ الْيَدَ الْعُلْيَا أَفْضَلُ مِنَ الْيَدِ السُّفْلَى وَابْدَأْ بِمَنْ تَعُولُ."
Tercemesi:
Bize Hennâd b. Serî, ona Ebu Ahves (Sellâm b. Süleym), ona Beyan b. Bişr, ona Kays b. Ebu Hazım, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden birinizin gidip sırtında odun taşıyarak kazandığını paradan sadaka vermesi ve başkalarına muhtaç olmadan geçimini sağlaması ve başkalarından dilenmesinden daha iyidir. Veren el de alan elden üstündür. Öncelikle de ailenizin ihtiyaçlarını karşılayın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2400, /402
Senetler:
()
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak Sadaka, paylaşmaya teşvik Zekat, Sadaka, Fitre
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنِى قَيْسُ بْنُ أَبِى حَازِمٍ قَالَ أَتَيْنَا أَبَا هُرَيْرَةَ فَقَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "وَاللَّهِ لأَنْ يَغْدُوَ أَحَدُكُمْ فَيَحْطِبَ عَلَى ظَهْرِهِ فَيَبِيعَهُ." ثُمَّ ذَكَرَ بِمِثْلِ حَدِيثِ بَيَانٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4199, M002401
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنِى قَيْسُ بْنُ أَبِى حَازِمٍ قَالَ أَتَيْنَا أَبَا هُرَيْرَةَ فَقَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "وَاللَّهِ لأَنْ يَغْدُوَ أَحَدُكُمْ فَيَحْطِبَ عَلَى ظَهْرِهِ فَيَبِيعَهُ." ثُمَّ ذَكَرَ بِمِثْلِ حَدِيثِ بَيَانٍ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hatim, ona Yahya b. Said İsmail, ona Kays b. Ebu Hazim, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav); "vallahi birinizin sabahleyin (ormana) giderek sırtı ile odun getirmesi; sonra onu satması... Birine el açmaktan kendisi için daha hayırlıdır" buyurdu.
Ravi hadisi beyan hadisi gibi rivayette bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2401, /402
Senetler:
()
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4201, M002402
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ وَيُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى عُبَيْدٍ مَوْلَى عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "لأَنْ يَحْتَزِمَ أَحَدُكُمْ حُزْمَةً مِنْ حَطَبٍ فَيَحْمِلَهَا عَلَى ظَهْرِهِ فَيَبِيعَهَا خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَسْأَلَ رَجُلاً يُعْطِيهِ أَوْ يَمْنَعُهُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir ve Yunus b. Abdula'la, o ikisine İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona İbn Şihab, ona Abdurrahman b. Avf'ın azatlısı Ebu Ubeyd, ona da Ebu Hureyre isnadıyla naklettiğine göre, Rasulullah (sav); "sırtınızda odun taşıyarak satmanız, başkalarına el açıp dilenmenizden -dilencilik (size) (para) kazandırsın, kazandırmasın fark etmez-daha iyidir" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2402, /402
Senetler:
()
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُعْطِى عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - الْعَطَاءَ فَيَقُولُ لَهُ عُمَرُ أَعْطِهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفْقَرَ إِلَيْهِ مِنِّى. فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "خُذْهُ فَتَمَوَّلْهُ أَوْ تَصَدَّقْ بِهِ وَمَا جَاءَكَ مِنْ هَذَا الْمَالِ وَأَنْتَ غَيْرُ مُشْرِفٍ وَلاَ سَائِلٍ فَخُذْهُ وَمَا لاَ فَلاَ تُتْبِعْهُ نَفْسَكَ." قَالَ سَالِمٌ فَمِنْ أَجْلِ ذَلِكَ كَانَ ابْنُ عُمَرَ لاَ يَسْأَلُ أَحَدًا شَيْئًا وَلاَ يَرُدُّ شَيْئًا أُعْطِيَهُ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4208, M002406
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُعْطِى عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - الْعَطَاءَ فَيَقُولُ لَهُ عُمَرُ أَعْطِهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفْقَرَ إِلَيْهِ مِنِّى. فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "خُذْهُ فَتَمَوَّلْهُ أَوْ تَصَدَّقْ بِهِ وَمَا جَاءَكَ مِنْ هَذَا الْمَالِ وَأَنْتَ غَيْرُ مُشْرِفٍ وَلاَ سَائِلٍ فَخُذْهُ وَمَا لاَ فَلاَ تُتْبِعْهُ نَفْسَكَ." قَالَ سَالِمٌ فَمِنْ أَجْلِ ذَلِكَ كَانَ ابْنُ عُمَرَ لاَ يَسْأَلُ أَحَدًا شَيْئًا وَلاَ يَرُدُّ شَيْئًا أُعْطِيَهُ.
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir, ona İbn Vehb, ona Amr b. el-Haris, ona İbn Şihab, ona Salim b. Abdullah, ona da babasının şöyle anlattığını rivayet etti: Rasul-i Ekrem (sav) Hz. Ömer'e (zekât toplama işinde çalıştığı için) ücret (atâ) öder, Ömer de ey Allah'ın elçisi! Onu benden daha fakir olan birine ver derdi. Rasul-i Ekrem de "onu al, mülkiyetine geçir veya (fakirlere) sadaka olarak ver. Göz dikmediğin ve istemediğin halde bu çeşit sana gelen malı al! Böyle olmayan malda da gözün kalmasın” derdi. Salim dedi ki: Bundan dolayıdır İbn Ömer kimseden bir şey istemez; verilen bir şeyi de geri çevirmezdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2406, /403
Senetler:
()
Konular:
Hediye, hediye kabul etmek
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sorumluluk Bilinci, diğergamlık, başkasını tercih etme Zekat, Sadaka, Fitre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4204, M002403
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الدَّارِمِىُّ وَسَلَمَةُ بْنُ شَبِيبٍ - قَالَ سَلَمَةُ حَدَّثَنَا وَقَالَ الدَّارِمِىُّ أَخْبَرَنَا مَرْوَانُ وَهُوَ ابْنُ مُحَمَّدٍ الدِّمَشْقِىُّ - حَدَّثَنَا سَعِيدٌ - وَهُوَ ابْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ - عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ يَزِيدَ عَنْ أَبِى إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىِّ عَنْ أَبِى مُسْلِمٍ الْخَوْلاَنِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى الْحَبِيبُ الأَمِينُ أَمَّا هُوَ فَحَبِيبٌ إِلَىَّ وَأَمَّا هُوَ عِنْدِى فَأَمِينٌ عَوْفُ بْنُ مَالِكٍ الأَشْجَعِىُّ قَالَ كُنَّا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم تِسْعَةً أَوْ ثَمَانِيَةً أَوْ سَبْعَةً فَقَالَ "أَلاَ تُبَايِعُونَ رَسُولَ اللَّهِ" وَكُنَّا حَدِيثَ عَهْدٍ بِبَيْعَةٍ فَقُلْنَا قَدْ بَايَعْنَاكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ. ثُمَّ قَالَ "أَلاَ تُبَايِعُونَ رَسُولَ اللَّهِ." فَقُلْنَا قَدْ بَايَعْنَاكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ. ثُمَّ قَالَ "أَلاَ تُبَايِعُونَ رَسُولَ اللَّهِ." قَالَ فَبَسَطْنَا أَيْدِيَنَا وَقُلْنَا قَدْ بَايَعْنَاكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَعَلاَمَ نُبَايِعُكَ قَالَ "عَلَى أَنْ تَعْبُدُوا اللَّهَ وَلاَ تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا وَالصَّلَوَاتِ الْخَمْسِ وَتُطِيعُوا - وَأَسَرَّ كَلِمَةً خَفِيَّةً - وَلاَ تَسْأَلُوا النَّاسَ شَيْئًا." فَلَقَدْ رَأَيْتُ بَعْضَ أُولَئِكَ النَّفَرِ يَسْقُطُ سَوْطُ أَحَدِهِمْ فَمَا يَسْأَلُ أَحَدًا يُنَاوِلُهُ إِيَّاهُ.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî ve Seleme b. Şebîb, o ikisine Mervan b. Muhammed ed-Dımaşkî, ona Said b. Abdülaziz, ona Rabî'a b. Yezid, ona Ebu İdris el-Havlanî, ona Ebu Müslim el-Havlanî, ona Habib el-Emîn, -ki o, benim nezdimde pek sevimlidir ve pek güvenilirdir- ona da Avf b. Malik el-Eşcaî şöyle rivayet etmiştir: Dokuz ya da sekiz yahut da yedi kişi Hz. Peygamber'in (sav) huzurundaydık da "Allah'ın Rasulüne biat etmez misiniz?" buyuruverdi ki biz, ona henüz biat etmiştik! Ey Allah'ın Rasulü! Sana (zaten) biat ettik! dedik. Ardından, "Allah'ın Rasulüne biat etmez misiniz?" buyurdu. Ey Allah'ın Rasulü! Sana (zaten) biat ettik! dedik. Akabinde "Allah'ın Rasulüne biat etmez misiniz?" buyurdu. Bizde ellerimizi (çaresizce) açarak; Ey Allah'ın Rasulü! Sana (zaten) biat ettik! (Başka) ne üzere sana biat edelim? dedik. Nebî (sav); "Allah'a ibadet etmeniz, ona bir şeyi ortak koşmamanız, beş vakit namazı kılmanız, itaat etmeniz üzere (biat edin)" buyurup (bir de) sessizce "insanlardan bir şey istememeniz üzere (biat edin)" buyuruverdi.
(Sonraları) o gruptaki bazı (insanları) gördüm de birinin kamçısı yere düşerdi (ama) onu kendisine vermesi için kimseden istemezdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2403, /402
Senetler:
1. Ebu Amr Avf b. Malik el-Eşcaî (Avf b. Malik)
2. Ebu Seleme Abdullah b. Esveb el-Havlanî (Abdullah b. Sevb b. Ya'kub b. Avf)
3. Ebu İdris el-Havlanî (Aizullah b. Abdullah b. Amr)
4. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
5. Mervan b. Muhammed et-Tatarî (Mervan b. Muhammed b. Hassan)
6. Ebu Abdurrahman Seleme b. Şebîb el-Mismeî' (Seleme b. Şebîb)
6. Ebu Muhammed Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî (Abdullah b. Abdurrahman b. Fadl b. Behrâm b. Abdussamed)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Biat, bağlılık bildirimi
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Şirk, Şirk- Müşrik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4206, M002404
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ كِلاَهُمَا عَنْ حَمَّادِ بْنِ زَيْدٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِيَابٍ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ الْعَدَوِىُّ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ الْهِلاَلِىِّ قَالَ تَحَمَّلْتُ حَمَالَةً فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَسْأَلُهُ فِيهَا فَقَالَ "أَقِمْ حَتَّى تَأْتِيَنَا الصَّدَقَةُ فَنَأْمُرَ لَكَ بِهَا." قَالَ ثُمَّ قَالَ "يَا قَبِيصَةُ إِنَّ الْمَسْأَلَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لأَحَدِ ثَلاَثَةٍ رَجُلٍ تَحَمَّلَ حَمَالَةً فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ حَتَّى يُصِيبَهَا ثُمَّ يُمْسِكُ وَرَجُلٍ أَصَابَتْهُ جَائِحَةٌ اجْتَاحَتْ مَالَهُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ حَتَّى يُصِيبَ قِوَامًا مِنْ عَيْشٍ - أَوْ قَالَ سِدَادًا مِنْ عَيْشٍ - وَرَجُلٍ أَصَابَتْهُ فَاقَةٌ حَتَّى يَقُومَ ثَلاَثَةٌ مِنْ ذَوِى الْحِجَا مِنْ قَوْمِهِ لَقَدْ أَصَابَتْ فُلاَنًا فَاقَةٌ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ حَتَّى يُصِيبَ قِوَامًا مِنْ عَيْشٍ - أَوْ قَالَ سِدَادًا مِنْ عَيْشٍ - فَمَا سِوَاهُنَّ مِنَ الْمَسْأَلَةِ يَا قَبِيصَةُ سُحْتًا يَأْكُلُهَا صَاحِبُهَا سُحْتًا."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ve Kuteybe b. Said, o ikisine Hammad b. Zeyd, ona Yahya b. Yahya, ona Hammad b. Zeyd, ona Harun b. Riab, ona Kinane b. Nuaym el-Adevi, ona Kabîsa b. Muhârik el-Hilali şöyle nakletmiştir. Birisinin harcamalarının sorumluluğunu yüklendim (kefil oldum) ve Hz. Peygamber'e (sav) bu konuda (yardım) istemek için geldim. Hz. Peygamber (sav) bana; "zekatlar gelinceye kadar bekle, gelince sana verilmesini emredelim" dedikten sonra şöyle buyurdu: "Ey Kabîsa! ;stemek (dilenmek), şu üç kişi hariç kimseye helal değildir. İlki birisinin sorumluluğunu yüklenen kişi onu ödeyinceye kadar başkasından isteyebilir (dilenebilir). Ancak borcunu ödedikten sonra bunu bırakmalıdır. İkincisi, kendisine bir afet isabet edip malını kaybeden kişi geçimini sağlama kıvamına gelinceye kadar dilenebilir. Üçüncüsü ise kendi kabilesinden üç kişinin bu kişi ihtiyaç sahibidir diye tanıklık ettiği kişiye geçimini sağlayıncaya kadar dilenmesi helal olur. Ey Kabîsa! Bunların dışında dilenen kimse haram yemiş olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2404, /402
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
KTB, BORÇ, BORÇLANMA
Ticaret, kefil olmak Zekat, kimlere zekat verilebilir? Zekat, Sadaka, Fitre
وَحَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مَعْرُوفٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ ح
وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - يَقُولُ قَدْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُعْطِينِى الْعَطَاءَ فَأَقُولُ أَعْطِهِ أَفْقَرَ إِلَيْهِ مِنِّى. حَتَّى أَعْطَانِى مَرَّةً مَالاً فَقُلْتُ أَعْطِهِ أَفْقَرَ إِلَيْهِ مِنِّى. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "خُذْهُ وَمَا جَاءَكَ مِنْ هَذَا الْمَالِ وَأَنْتَ غَيْرُ مُشْرِفٍ وَلاَ سَائِلٍ فَخُذْهُ وَمَا لاَ فَلاَ تُتْبِعْهُ نَفْسَكَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4207, M002405
Hadis:
وَحَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مَعْرُوفٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ ح
وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - يَقُولُ قَدْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُعْطِينِى الْعَطَاءَ فَأَقُولُ أَعْطِهِ أَفْقَرَ إِلَيْهِ مِنِّى. حَتَّى أَعْطَانِى مَرَّةً مَالاً فَقُلْتُ أَعْطِهِ أَفْقَرَ إِلَيْهِ مِنِّى. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "خُذْهُ وَمَا جَاءَكَ مِنْ هَذَا الْمَالِ وَأَنْتَ غَيْرُ مُشْرِفٍ وَلاَ سَائِلٍ فَخُذْهُ وَمَا لاَ فَلاَ تُتْبِعْهُ نَفْسَكَ."
Tercemesi:
Bize Harun b. Ma'ruf, ona Abdullah b. Vehb; (T)
Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Salim b. Abdullah b. Ömer, ona babası Hz. Ömer'in şöyle anlattığını rivayet etti: Rasul-i Ekrem (sav) bazen bana (zekât toplama işinde çalışmama karşılık) ücret (atâ) öder de ben; bunu benden daha fakir birine ver derdim. Hz. Peygamber bir keresinde bana (yine böyle) bir mal verdi de onu benden fakir birine ver dedim. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem; "sen bunu al! Göz dikmediğin ve istemediğin halde sana gelen bu çeşit malı al. Böyle olmayan malda da gözün kalmasın!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2405, /403
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ebu Ali Harun b. Maruf el-Mervezî (Harun b. Maruf)
Konular:
Hediye, hediye kabul etmek İnfak, Bağış
Sorumluluk Bilinci, diğergamlık, başkasını tercih etme Zekat, Sadaka, Fitre