3644 Kayıt Bulundu.
Bize Harmele b. Yahya et-Tucîbî, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Enes b. Malik şöyle haber vermiştir:
"Rasulullah (sav), Allah'ın, Huneyn günü Rasulüne Hevazinlilerin mallarından fey olarak vermiş olduğu ganimetlerden, Kureyşli birtakım adamlara yüz deve verdiğinde, Ensardan bazı kimseler “Allah, Hz. Peygamber'e (sav) mağfiret buyursun. Kureyşlilere verirken, onların kanları kılıçlarımızdan damladığı halde bizi bırakıveriyor” dedi. Enes b. Malik der ki: Onların söyledikleri bu sözler Rasulullah'a (sav) aktarılınca, O, Ensar'a birisini gönderdi ve onları deriden bir çadır içinde topladı. Onlar bir araya geldikten sonra Rasulullah da (sav) yanlarına çıkıp geldi ve “sizden bana ulaşan haberin aslı nedir?” buyurdu. Ensarın anlayışlı olanları kendisine “Ey Allah'ın Rasulü! Aramızdaki görüş sahibi kimseler bir şeyler söylüyor. Fakat bizden henüz yaşları genç bazı kimseler ise 'Allah, Rasulü'ne mağfiret buyursun. O, Kureyş'e bunca şeyleri verirken kılıçlarımızdan onların kanları damladığı halde de bizleri öylece bırakıyor' dediler” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Rasulullah da (sav) “Ben henüz küfürden yeni dönmüş birtakım adamlara, (İslam’a) ısındırmak maksadıyla bir şeyler verirken, sizler ise insanlar malları alıp giderken, evlerinize Rasulullah (sav) ile dönmeye razı gelmiyor musunuz? Vallahi, sizin beraber alıp döneceğiniz şey, onların alıp döndükleri şeylerden çok daha hayırlıdır” buyurdu. Ensar “elbette öyledir ey Allah'ın Rasulü! Biz buna razı olduk” dediler. Allah Rasulü “sizler çok ileri derecede başkalarının sizlere tercih edildiğini göreceksiniz. Allah'a ve Rasulü'ne kavuşuncaya kadar sabrediniz. Ben Havuzun başında (sizi bekliyor) olacağım” buyurdu. Ensar da “sabredeceğiz” dediler."
Bize Amr en-Nakıd, ona İshak b. Süleyman er-Razi, ona Malik; (T)
Bize Yunus b. Abdula'la -hadis onun lafızları ile aktarılmıştır-, ona Abdullah b. Vehb, ona Malik b. Enes, ona da İshak b. Abdullah b. Ebu Talha Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etti:
"Rasulullah'la (sav) birlikte yürüyordum. Üzerinde kalın kenarlı Necran kumaşından mamul bir elbise vardı. Derken bedevilerden bir adam kendisine yetişti ve sert bir şekilde cübbesinden tutup çekti. Rasulullah'ın (sav) boynunun yan tarafına baktım, sert bir şekilde çekmiş olmasından dolayı elbisesinin kenarı boynunda iz bırakmıştı. Sonra adam; ey Muhammed! Yanında bulunan Allah'ın malından bana bir şeyler verilmesi emret dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) o kişiye doğru baktı ve güldü. Sonra da ona bir şeyler verilmesini emretti."
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) bedevinin şahsına ve malına yönelik olarak yapmış olduğu bu kaba davranışa gülerek karşılık vermiştir. Bu olay onun sabrının ve hilminin güzel örneklerindendir.
Bize Züheyr b. Harb, ona Abdussamed b. Abdulvâris, ona Hemmâm; (T)
Bize Züheyr b. Harb (el-Haraşî), ona Ömer b. Yunus, ona İkrime b. Ammar; (T)
Bize Seleme b. Şebib, ona Ebu Muğîra, ona Evzaî, onlara da İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, Enes b. Malik Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi rivayet etti. Ancak İkrime b. Ammar'ın rivayet ettiği hadiste şu ziyadeler yer alır:
"Sonra Rasulullah'ı (sav) kendisine doğru öyle bir çekti ki Rasulullah (sav) bedevinin göğsüne doğru döndü."
Hemmâm'ın rivayetinde şunlar yer almaktadır: Bedevî, Rasulullah'ı (sav) kendisine doğru öyle bir çekti ki kaftan yırtıldı. Hatta cübbenin kenarı, Rasulullah'ın (sav) boynunda kaldı.
Açıklama: İlgili rivayet için bkz. M002429 numaralı hadis.