3645 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Musa, ona Veki’ ona Şu’be, ona Katâde Enes’in şöyle anlattığını rivayet etti:
Hz. Peygamber’e (sav) Berîre'ye sadaka olarak verilmiş bir parça et getirildiğinde; O şöyle dedi:“O et, Berîre'ye sadakadır; ondan (Berîre’den) bize de hediyedir” buyurdu.
Ebu Davud et-Tayâlîsî şöyle dedi: "Bize Şu’be, bize Katâde'den nakille Enes'ten Hz. Peygamber’den bu sözünü işittiğini nakletti."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ebu Davud et-Tayalisi arasında inkita vardır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd ve İbn Ebu Ömer –lafız Ebu Bekir’e aittir- onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Urve, Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Esd (kabilesin)’den İbnü’l-Lutbiyye isminde bir adamı memur olarak görevlendirdi. -Amr ve İbn Ebu Ömer 'zekât toplama memuru olarak görevlendirdi' dediler.- İbnü’l-Lutbiyye (görevini yapıp geri) geldiği zaman “Bu sizin; bu da benim; bana hediye edildi” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), minbere çıkarak Allah’a hamd u sena etti. Ve şunları söyledi:
"Benim gönderdiğim bir memura ne oluyor ki, 'bu sizin, bu da bana hediye edildi' diyor! Babasının yahut anasının evinde otursa da kendisine hediye verilecek mi yoksa verilmeyecek mi bir görse! Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizden biriniz ondan bir şey ele geçirirse kıyamet gününde onu boynunda taşıyarak getirecektir. (O boynunda taşıdığı şey) İnleyip bağırması olan bir deve, yahut böğürmesi olan bir inek veya meleyen bir koyun!" Rasulullah (sav) daha sonra ellerini kaldırdı. Hattâ koltuk altlarının beyazlığını gördük. Sonra iki defa şöyle dedi:
"Allah'ım! Tebliğ ettim mi?"
Açıklama: Nevevî bu rivayetleri "Memurlara hediye vermenin haramlığı" başlığı altında vermektedir. Memurun hediye alması, ganimet malından aşırmak/ kamu malını zimmete geçirmek şeklinde kabul edilmektedir. (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 10/233 [20474]) Diğer varyantlar: M004739; M004740; B002597; B006636; B006979; B007174; B007197; DM001711; DM002535; D002946.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd ve İbn Ebu Ömer –lafız Ebu Bekir’e aittir- onlara Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Urve, Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Esd (kabilesin)’den İbnü’l-Lutbiyye isminde bir adamı memur olarak görevlendirdi. -Amr ve İbn Ebu Ömer 'zekât toplama memuru olarak görevlendirdi' dediler.- İbnü’l-Lutbiyye (görevini yapıp geri) geldiği zaman 'Bu sizin; bu da benim; bana hediye edildi' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), minbere çıkarak Allah’a hamd u sena etti. Ve şunları söyledi:
"Benim gönderdiğim bir memura ne oluyor ki, 'bu sizin, bu da bana hediye edildi' diyor! Babasının yahut anasının evinde otursa da kendisine hediye verilecek mi yoksa verilmeyecek mi bir görse! Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizden biriniz ondan bir şey ele geçirirse kıyamet gününde onu boynunda taşıyarak getirecektir. (O boynunda taşıdığı) İnleyip bağırması olan bir deve, yahut öğürmesi olan bir inek veya meleyen bir koyun!" Rasulullah (sav) daha sonra ellerini kaldırdı. Hattâ koltuk altlarının beyazlığını gördük. Sonra iki defa şöyle dedi:
"Allah'ım! Tebliğ ettim mi?"
Açıklama: Nevevî bu rivayetleri "Memurlara hediye vermenin haramlığı" başlığı altında vermektedir. Memurun hediye alması, ganimet malından aşırmak/ kamu malını zimmete geçirmek şeklinde kabul edilmektedir. Bkz. Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, 10/233 [20474]. Diğer varyantlar: M004739; M004740; B002597; B006636; B006979; B007174; B007197; DM001711; DM002535; D002946.
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şu’be, (T) bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr -Hadisin lafzı İbnü'l-Müsenna'ya aittir- o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona el-Hakem, ona İbrahim, ona el-Esved, Hz. Aişe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber’e sığır eti getirdiler ve “Bu et Berîre’ye sadaka olarak verildi” dediler. Bunun üzerine Rasulullah, “O, Berîre’ye sadaka, bize de hediyedir” dedi.
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şu’be (T) bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr -Hadisin lafzı İbnü'l-Müsenna'ya aittir- o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona el-Hakem, ona İbrahim, ona el-Esved, Hz. Aişe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber’e sığır eti getirdiler ve “Bu et Berîre’ye sadaka olarak verildi” dediler. Bunun üzerine Rasulullah, “O, Berîre’ye sadaka, bize de hediyedir” dedi.
Bize Züheyr b. Harb ile Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye ona Hişam b. Urve, ona Abdurrahman b. el-Kasım, ona babası, Aişe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Berîre ile ilgili üç durumdan dolayı üç şer’i hüküm sabit oldu. (Bunlardan biri şuydu): Halk ona sadaka veriyor, o da (bunu) bize hediye ediyordu. Ben, bu meseleyi Hz.Peygamber’e açtım. Bana “O, Berîre’ye sadaka; sizin için de hediyedir. Dolayısıyla onu yiyin” buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hüseyin b. Ali, ona Zâide, ona Simâk, ona Abdurrahman b. el-Kâsım, ona babası, ona Aişe (T), bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona Abdurrahman b. el-Kâsım, ona el-Kâsım Hz. Aişe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Berîre ile ilgili üç durumdan dolayı üç şer’i hüküm sabit oldu. (Bunlardan biri şuydu): Halk ona sadaka veriyor, o da (bunu) bize hediye ediyordu. Ben, bu meseleyi Hz.Peygamber’e açtım da bana “O, Berîre’ye sadaka; sizin için de hediyedir. Dolayısıyla onu yiyin” buyurdu.
Bize Muhammmed b. Beşşâr, ona Mekki b. İbrahim ve Yusuf b. Yakub ed-Dabbî es-Sedûsî, onlara Behz b. Hakim, ona babası, dedesinin şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah’a (sav) bir şey getirildiği zaman “Bu, sadaka mıdır, yoksa hediye mi?” diye sorardı. “Sadakadır” derlerse yemez, “Hediyedir” derlerse yerdi.
Bu konuda Selman, Ebu Hureyre, Enes, el-Hasan b. Ali ve Ebu Amîre (ki Mearraf b. Vasıl’ın dedesidir. İsmi ise Rüşeyd b. Mâlik’tir.) Meymun b. Mihran, İbn Abbas, Abdullah b. Amr, Ebu Rafi’ ve Abdurrahman b. Alkame’den de hadis rivayet edilmiştir. Bu hadis aynı zamanda Abdurrahman b. Alkame tarafından Abdurrahman b. Ebu Akil vasıtası ile Hz. Peygamber’den rivayet edilmiştir. Behz b. Hakim’in dedesinin adı Muaviye b. Hayde el Kuşeyrî’dir. Tirmîzî, Behz b. Hakim hadisi hasen-garibtir değerlendirmesinde bulunmuştur.