3662 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize (Ebu Ali) Hüseyin b. Muhammed Zâri' (es-Sa'dî), ona (Ebu Muaviye) Yezid -b. Zürey'- (el-Ayşî), ona Şube (b. Haccâc el-Atekî) (T) İsmail b. Mesut, ona Bişr -b. Mufaddal- (hadisin lafzı Bişr'e aittir), ona Şube (b. Haccâc el-Atekî), ona (Ebu Hattab) Katade (b. Diame es-Sedusî), ona Ebu Melih (b. Üsame el-Hüzelî), ona da babasının (Üsame b. Umeyr el-Hüzelî) rivayet ettiğine göre Rasûlüllah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah (azze ve celle) taharetsiz (abdestsiz) kılınan namazı ve ganimetten (kamu malından) aşırılarak verilen sadakayı kabul etmez."
Bize Kuteybe, ona Süfyan, ona Zühri, ona Said ve Urve, onlara da Hakim b. Hızâm şöyle demiştir:
Rasulullah’tan (sav) (dünyalık) istedim, bana verdi, sonra tekrar istedim, yine verdi, sonra tekrar istedim yine verdi ve sonrasında şöyle buyurdu: "Şüphesiz bu mal, caziptir, tatlıdır. Kim bunu kanaatkar bir şekilde alırsa onun için bereketli olur. Kim de açgözlülükle alırsa ona bereketi olmaz. O yiyip yiyip de doymayan kimse gibi olur. Veren el de alan elden üstündür."
Bize Rabî b. Süleyman b. Davud, ona İshak b. Bekir, ona babası (Bekir b. Mudar), ona Amr b. Haris, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir ve Said b. Müseyyeb, onlara da Hakim b. Hizam (ra) şöyle demiştir:
Peygamber'den (dünyalık mal) istedim, o verdi, sonra yine istedim, yine verdi ve ardından şöyle buyurdu:
"Ey Hakim! Şüphesiz bu dünya malı, yeşil, yemesi tatlıdır. Her kim bu malı gönül tokluğu ile alırsa, o mal kendisi için bereketli ve hayırlı kılınır. Her kim de bunu açgözlülükle alırsa bu mal, alan kimse için bereketli ve şerefli olmaz. O ihtiraslı kimse bir obur gibidir ki, daima yer, bir türlü doymaz. Veren el alan elden hayırlıdır."
Hakîm der ki: Ben: “ey Allah'ın Rasulü! Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, ben şu dünyadan ayrılıncaya kadar senden sonra hiçbir kimsenin malından bir şey almayacağım” dedim.