3645 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Ca’d, ona Şu’be, ona da Ebu Cemre şöyle demiştir:
İbn Abbas’la birlikte oturuyordum. Beni kendi sedirinin üzerine oturturdu. Bana 'Benim yanımda kal, sana kendi malımdan bir hisse ayırayım' dedi. Bunun üzerine iki ay orada kaldım. Sonra bana şöyle dedi: Abdu’l-Kays heyeti Hz. Peygamber’in (sav) yanına geldikleri zaman, Peygamber aleyhisselâm, "Kim bu heyet? -Veya kim bu insanlar?-" diye sordu. Onlar da 'Rabîa’yız' dediler. Rasûlullah (sav), "Merhaba ey insanlar -veya ey heyet-. Allah utandırmasın ve pişman etmesin!" dedi. Heyet şöyle söyledi: 'Ey Allah’ın Rasûlü; biz size ancak haram ayda gelebiliyoruz. Çünkü sizinle bizim aramızda Mudar kâfirlerinin şu kabilesi vardır. Bize açık ve kesin şeyler emret ki, onları geride bıraktıklarımıza haber verelim ve o sayede cennete girelim.' Onlar Hz. Peygamber'e (sav) içeceklerden sordular. Rasûlullah (sav) onlara dört şeyi emretti, dört şeyi de yasakladı. Onlara sadece Allah’a îmân etmelerini emretti ve "Biliyor musunuz, îmân nedir?" diye sordu. En doğrusunu Allah ve Resûlü bilir, dediler. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Allah’dan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in, Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan orucu tutmaktır. Bir de ganimetin beşte birini vermenizdir." Sonra Hz. Peygamber onlara dört şeyi yasakladı; hantemi (topraktan yapılmış çömleği), dübbâı (kabağın içi oyularak yapılan kadehi), nakîri (hurma kütüğünün içi oyularak yapılan fıçıyı) ve müzeffeti (içi ziftle sıvanmış kabı) -bazen müzeffet yerine mukayyer (içi ziftle sıvanmış testi) dedi-. Sonra şöyle buyurdu: "Bunları belleyin ve geride bıraktığınız kişilere haber verin!"
Bize Ümeyye b. Bistam, ona Yezid b. Zürey, ona Ravh b. Kasım, ona Zeyd b. Eslem, ona babası (Eslem el-Adevî), ona da Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Ömer bir atını Hak yolunda tasadduk etmiş, ama bağışladığı kişinin malı az olduğundan dolayı onun kıymetini ziyan ettiğini (ucuza satmak istediğini) gördü, bunun üzerine atı satın almak isteyerek Rasulullah'a (sav) gelip meseleyi arz etti. Peygamber (sav) de "sana bir dirheme verse bile onu satın olma, zira sadakasından dönen kimse, kusmuğunu tekrar yutan köpek gibidir" buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir, ona Ebu Hayyan, ona (Amir) eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir; (T)
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr -hadisin lafzı ona aittir-, ona Muhammed b. Bişr, ona Ebu Hayyan et-Teymî, ona (Amir) eş-Şa'bî, ona da Numan b. Beşir şöyle nakletmiştir:
"Numan'ın annesi (Amre) bt. Revaha, (kocası ve) oğlu Numan'ın babasından, malından oğlu Numan'a, biraz bağışta bulunmasını istedi. Numan'ın babası Beşir de karısını bir sene oyaladı sonra birden (bağış yapmak) aklına geldi. Ancak karısı, Beşir'e 'oğluna yaptığın bu bağışa Hz. Peygamber'i şahit tutmazsan bunu kabul etmem' dedi. (Numan der ki:) Babam çocuk olduğum halde elimden tutup Hz. Peygamber'e (sav) gelerek 'ey Allah'ın Rasulü! şu oğlumun annesi (Amre) bt. Revaha oğluna, bağışladığım şeylere seni şahit tutmak istiyor' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'ey Beşir! Senin bundan başka çocuğun var mı' diye sordu. Beşir 'evet' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'tüm çocuklarına bu yaptığın gibi bağış yaptın mı?' diye sordu. Beşir, 'hayır' deyince şöyle 'o halde beni şahit tutma. Zira ben haksızlığa şahit olmam.' buyurdu."