3644 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona İsrail, ona Ebu Cüveyriye, ona da Ma'n b. Yezid (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Ben, babam ve dedem birlikte Resulullah'a (sav) biat ettik. Resulullah (sav) benim için birinin kızını istedi ve beni onunla ev¬lendirdi. Sonra ben, bir hususta Resulullah'ın (sav) hüküm vermesini istedim. Bir gün babam Yezid, sadaka olarak vermek için bir miktar dinar (altın para) çıkardı ve mescitteki bir adamın yanına bıraktı. Ben de gittim onu aldım ve kendisine getirdim. Bunun üzerine babam: 'Ben bunları sana vermek istememiştim' dedi. Ben de bu hususta Resulullah'ın (sav) hüküm vermesini istedim. Resulullah da (sav):
"Ey Yezid! Niyet ettiğin şeyin sevabı senindir. Ey Ma'n! Aldığın dinarlar da senindir" buyurdu.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ubeydullah, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hureyre (ra), Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Yedi kimseyi Allah kendi gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyamet gününde, gölgesinde barındıracaktır. Bunlar: Adaletli devlet reisi, Rabbine ibadet ederek yetişen genç, gönlü mescitlere bağlı kimse, birbirlerini Allah rızası için seven ve buluşmaları da ayrılmaları da bu sevgiye dayalı olan iki şahıs, kendisiyle beraber olmak isteyen itibarlı ve güzel bir kadını 'Ben Allah’tan korkarım' diyerek reddeden erkek, sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren adam, tenhâda Allah’ı anıp gözleri yaşla dolan kişidir."
Bize Sadaka ve Müsedded, onlara Yahya, ona Sufyân, ona Süleyman, ona İbrahim, ona Abîde, ona Abdullah b. Mesud; (T) Yahya der ki: Bu hadisin bir kısmını bana Amr b. Mürre rivayet etmiştir; (T) A'meş de der ki: Bu hadisin bir kısmını bana Amr b. Mürre, ona İbrahim ve babası, (Yezid b. Kays), ona Ebu Duhâ ona da Abdullah b. Mesud rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) bana "Kur'an oku bana" buyurdu. Ben “Kur'ân Size indirildiği hâlde, ben mi size okuyayım?” dedim. Rasulullah (sav) "Kur'an'ı benden başkasından dinlemeyi arzu ediyorum" dedi. İbn Mesud der ki: Bunun üzerine ben Nisâ Suresini okudum ve "Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onların üzerine bir şahit yaptığımız zaman, bakalım onların hâli nice olacak!"(Nisâ, 41) ayetine geldiğimde, Peygamber (sav) bana "yeter dur" buyurdu. Bir de gördüm ki Hz. Peygamber'in iki gözünden yaşlar süzülüyor.