3645 Kayıt Bulundu.
Bize Ömer b. Hafs b. Ğıyâs, ona babası, ona A'meş, ona Marur b. Süveyd, ona da Ebu Zer (ra) şöyle söylemiştir: Bir gün Hz. Peygamber'in yanına gittim. O şöyle buyurdu:
"Canım elinde olan Allah'a yemin olsun yahut kendisinden başka ilah olmayan Allah'a yemin olsun ya da -nasıl yemin ettiyse öyle- bir adamın, develeri, sığırları, koyunları olup da onların zekatını ödemeyecek olursa bunlar kıyamet gününde mutlaka olabilecekleri en iri ve en semiz cüsseleriyle getirilirler. Sahibini ayaklarıyla çiğner, boynuzlarıyla boynuzlarlar. O hayvanların sonuncuları geçtikten sonra, ilkleri tekrar onun üzerinden geçsin diye geri getirilirler. Bu durum Allah, insanlar arasında hükmünü verinceye kadar devam eder."
Bu hadisi Bükeyr, ona Ebu Salih, ona Ebu Hüreyre (ra), ona Nebi (sav) tarikiyle de nakledilmiştir.
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Cerîr, ona Mansur, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etti:
(Bir defa) ben ve Rasulullah (sav) mescitten çıkıyorduk. Bize mescidin eşiğinde bir adam rastladı. Ey Allah’ın Rasulü (sav)! Kıyamet ne zaman kopacak? diye sordu. Rasulullah (sav) : "Sen onun için ne hazırladın?" dedi. Adam sanki tevazu göstererek Ey Allah’ın Rasulü! Ben onun için çok namaz, oruç ve sadaka hazırlamadım. Ancak ben Allah'ı ve Rasulü'nü severim, dedi. (Rasulullah) "O halde sen sevdiklerinle berabersin!" buyurdular.
Bize Abdurrahman b. İbrahim, ona Velid b. Müslim, ona Evzaî, ona Hassan b. Atiyye, ona Muhammed b. Ebu Aişe, ona da Ebu Hureyre rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
Ebu Zer, Ya Rasulallah! Mal sahibi zenginler sevapları alıp götürdüler! Namaz kıldığımız gibi namaz kılıyor, oruç tuttuğumuz gibi oruç tutuyorlar. Ayrıca fazladan malları var, onunla sadaka veriyorlar. Bizimse sadaka olarak verebileceğimiz bir malımız yok! dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "Ey Ebu Zer! Sana bazı kelimeler öğretmemi istemez misin? Onlarla (sevapta) seni geçenlere yetişir, senden geri kalanlar da ancak bunları söyleyerek sana yetişebilirler" buyurdu. Ebu Zer, bilakis isterim, Ya Rasulallah! diye cevap verdi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Her (farz) namazın ardından otuz üç kez Allahu ekber, otuz üç kez elhamdülillah, otuz üç kez sübhanellah de ve bu tesbihatı lâ ilâhe illellâhu vahdehü lâ şerîke leh, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr (Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur. Onun hiçbir ortağı yoktur. Hükümranlık sadece ona aittir. Bütün övgüler sadece ona aittir. Onun her şeye gücü yeter.) diye bitir. Böyle diyen kişinin günahları, denizdeki köpük kadar dahi olsa günahları bağışlanır."