3645 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona İyâz b. Abdullah b. Sa'd b. Ebu Serh el-Âmirî, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle demiştir:
Biz fıtır sadakası olarak bi sa' miktarı (3,264 kg. civarı) yiyecek (buğday) veya arpa veya kuru hurma veya kurutulmuş yoğurt veya kuru üzüm verirdik.
Açıklama: Hadisin metnindeki "yiyecek" diye çevirdiğimiz "ta'âm" sözcüğünün ne anlama geldiğine dair çeşitli görüşler kaydedilmektedir. Hattâbî, kayıt konulmaksızın kullanıldığında ta'âm sözcüğünün "buğday" anlamına geldiğini ifade etmiştir. Ancak İbnü'l-Münzir bu yorumu benimsememiş, hadisin başka bir tarikindeki "bizim ta'âmımız/yiyeceğimiz arpa, kuru üzüm, kurutulmuş yoğurt ve kuru hurma idi" ek bilgisine dayanarak ta'âmın buğdaya indirgenemeyeceğini vurgulamıştır.
Bize Yusuf b. Musa, ona Ebu Üsame, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Ebu Humeyd es-Sâ'îdî (ra) şöyle rivayet etti:
Rasulullah (sav), Esed kabilesinden İbn Lutbiyye diye çağrılan bir kimseyi Süleymoğulları'nın zekatını almak üzere zekat memuru olarak tayin etti ve geri geldiğinde onu hesaba çekti.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Şu'be, ona Katade, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Urayne kabilesinden bir grup, (mide ağrısına tutulduklarından dolayı) Medine'de kalmak istemediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) (şifa bulmaları için) sadaka develerinin bulunduğu yere gidip, oradaki develerin sütünden ve idrarından içmelerine izin verdi. (İyileştikten sonra hainlik ederek) çobanı öldürüp oradaki develeri alarak kaçtılar. Hz. Peygamber (sav) onların yakalanması için bir müfreze gönderdi ve yakalanıp huzura getirilince, ellerini ve ayaklarını kestirdi, gözlerini oydurdu ve Harre denilen taşlık alana terk etti. Orada taşları kemirip durdular.
Bu hadisi rivayet etmede Ebu Kilâbe, Humeyd ve Sabit el-Bunânî, Katade'ye mütâbaat etmiştir.
Bize Yahya b. Muhammed b. Seken, ona Muhammed b. Cehdam, ona İsmail b. Cafer, ona Ömer b. Nâfi', ona babası (Nâfi' Mevla İbn Ömer), ona da İbn Ömer (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) fıtr sadakasını, köle, hür, erkek, kadın, küçük, büyük bütün Müslümanlara, kuru hurma ya da arpadan bir sâ'( yaklaşık 3,264 kg) olarak verilmesini farz kıldı ve insanlar bayram namazına gitmeden önce bu sadakanın verilmiş olmasını emretti.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nâfi, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) fıtır sadakasını, hür veya köle, erkek veya kadın her Müslümana, kuru hurma veya arpadan bir sa' miktarı (3,264 kg. civarı) olmak üzere farz kıldı.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkita vardır.
Bize İbrahim b. Münzir, ona Velid, ona Ebu Amr el-Evzâî, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Ben kuşluk vakti (kardeşim) Abdullah b. Ebu Talha'yı bir tahnik yapması için Peygamber'e (sav) götürdüm. Peygamber'i bulduğumda elinde hayvan dağladıkları demir bir alet vardı. Bununla sadaka develerini damgalayıp işaretliyordu.
Açıklama: Tahnîk: Hurma ezmesi veya bal gibi tatlı bir maddenin yeni doğan çocuğun damağına sürülmesi anlamında bir terim. Bu âdet Hz. Peygamber tarafından onaylandığı ve bizzat uygulandığı için müstehap kabul edilmiştir. (Tahnîk, TDV İslam Ansiklopedisi)
Bize Kabîsa, ona Süfyan, Zeyd b. Eslem, ona da İyaz b. Abdullah, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Biz fıtır sadakasını arpadan bir sâ' miktarı (3,264 kg. civarı) yedirirdik (verirdik).
Bize Ahmed b. Yunus, ona Leys, ona Nâfi, ona da Abdullah şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) fıtır sadakasını bir sa' miktarı (3,264 kg. civarı) kuru hurma veya arpa olarak verilmesini emretti.
Abdullah der ki: İnsanlar iki müd (3,264 kg. civarı) buğdayı ona bir sa' miktarı hurma veya arpaya denk saydılar.