Öneri Formu
Hadis Id, No:
12775, T000623
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ قَالَ بَعَثَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِلَى الْيَمَنِ فَأَمَرَنِى أَنْ آخُذَ مِنْ كُلِّ ثَلاَثِينَ بَقَرَةً تَبِيعًا أَوْ تَبِيعَةً وَمِنْ كُلِّ أَرْبَعِينَ مُسِنَّةً وَمِنْ كُلِّ حَالِمٍ دِينَارًا أَوْ عِدْلَهُ مَعَافِرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَرَوَى بَعْضُهُمْ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ مَسْرُوقٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ مُعَاذًا إِلَى الْيَمَنِ فَأَمَرَهُ أَنْ يَأْخُذَ . وَهَذَا أَصَحُّ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Abdürrezzak, ona Süfyan, ona el-A‘meş, ona Ebu Vâil, ona Mesruk, ona da Muaz b. Cebel’in şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (sav) beni Yemen’e gönderdi ve bana her otuz sığırdan iki yaşında erkek ya da dişi bir dana, her kırk sığırdan da üç yaşında bir sığır, her buluğa ermiş bir kişiden bir dinar yahut onun dengi meâfir türü kumaş almamı emretti.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen bir hadistir. Bazıları bu hadisi Süfyan’dan, ona el-A‘meş, ona Ebu Vâil, ona Mesruk’un rivayet ettiğine göre Nebi (sav), Muaz’ı Yemen’e gönderdi ve ona…almasını emretti, diye rivayet etmişlerdir ki bu daha sahih bir rivayettir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 5, 3/20
Senetler:
()
Konular:
Zekat, hangi mallardan, ve ne kadar verileceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12777, T000624
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ قَالَ سَأَلْتُ أَبَا عُبَيْدَةَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ هَلْ تَذْكُرُ مِنْ عَبْدِ اللَّهِ شَيْئًا؟ قَالَ لاَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu‘be, ona da Amr b. Murre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Ubeyde b. Abdullah’a: Sen (baban) Abdullah’tan herhangi bir şey (bir hadis) rivayeti hatırlıyor musun? dedim. O da: Hayır, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 5, 3/21
Senetler:
()
Konular:
Zekat, hangi mallardan, ve ne kadar verileceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12780, T000626
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى الْمَازِنِىِّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَيْسَ فِيمَا دُونَ خَمْسِ ذَوْدٍ صَدَقَةٌ. وَلَيْسَ فِيمَا دُونَ خَمْسِ أَوَاقٍ صَدَقَةٌ. وَلَيْسَ فِيمَا دُونَ خَمْسَةِ أَوْسُقٍ صَدَقَةٌ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَابْنِ عُمَرَ وَجَابِرٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Abdulaziz b. Muhammed, ona Amr b. Yahyâ el-Mâzinî, ona babası, ona da Ebu Saîd el-Hudrî’nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Beş deveden aşağısında sadaka (zekât) yoktur, beş ukiye (iki yüz dirhem) gümüşten aşağısında da zekât yoktur. (Hububat, hurma ve benzerlerinden) beş veskden aşağısında da zekât yoktur.”
Bu hususta Ebu Hureyre, İbn Ömer, Câbir ve Abdullah b. Amr yoluyla da gelmiş rivayetler vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 7, 3/22
Senetler:
()
Konular:
Zekat, hangi mallardan, ve ne kadar verileceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12782, T000627
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ وَشُعْبَةُ وَمَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَ حَدِيثِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى {أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَيْسَ فِيمَا دُونَ خَمْسِ ذَوْدٍ صَدَقَةٌ. وَلَيْسَ فِيمَا دُونَ خَمْسِ أَوَاقٍ صَدَقَةٌ. وَلَيْسَ فِيمَا دُونَ خَمْسَةِ أَوْسُقٍ صَدَقَةٌ »} قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى سَعِيدٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ. وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْهُ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنْ لَيْسَ فِيمَا دُونَ خَمْسَةِ أَوْسُقٍ صَدَقَةٌ . وَالْوَسْقُ سِتُّونَ صَاعًا وَخَمْسَةُ أَوْسُقٍ ثَلاَثُمِائَةِ صَاعٍ. وَصَاعُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم خَمْسَةُ أَرْطَالٍ وَثُلُثٌ. وَصَاعُ أَهْلِ الْكُوفَةِ ثَمَانِيَةُ أَرْطَالٍ وَلَيْسَ فِيمَا دُونَ خَمْسِ أَوَاقٍ صَدَقَةٌ. وَالأُوقِيَّةُ أَرْبَعُونَ دِرْهَمًا. وَخَمْسُ أَوَاقٍ مِائَتَا دِرْهَمٍ . وَلَيْسَ فِيمَا دُونَ خَمْسِ ذَوْدٍ صَدَقَةٌ. يَعْنِى لَيْسَ فِيمَا دُونَ خَمْسٍ مِنَ الإِبِلِ فَإِذَا بَلَغَتْ خَمْسًا وَعِشْرِينَ مِنَ الإِبِلِ فَفِيهَا بِنْتُ مَخَاضٍ وَفِيمَا دُونَ خَمْسٍ وَعِشْرِينَ مِنَ الإِبِلِ فِى كُلِّ خَمْسٍ مِنَ الإِبِلِ شَاةٌ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyan, Şu‘be ve Mâlik b. Enes, onlara Amr b. Yahyâ, ona babası, ona da Ebu Saîd, Nebi’den (sav) Abdülaziz’e, Amr b. Yahyâ’nın naklettiği şu rivayete yakın olarak rivayet etmiştir: Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Beş deveden aşağısında zekât yoktur, beş ukiye (iki yüz dirhem) gümüşten aşağısında da zekât yoktur. Beş vesk (hurma ve hububat türünden mahsullerde) zekât yoktur.”
Ebu İsa dedi ki: Ebu Saîd’in rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. Ondan başka bir yoldan da rivayet edilmiştir. İlim ehli nezdinde de uygulama buna göredir. Beş veskden aşağı (ziraat mahsullerinde) zekât yoktur. Bir vesk ise atmış sa’dır, beş vesk ise üç yüz sa’ eder. Nebi’nin (sav) bir sa’ı beş tam ve üçte bir rıtla tekabül eder. Kûfelilerin sa’ı ise sekiz rıtıldır. Beş ukiyeden (sekiz yüz dirhemden) aşağı gümüşte de zekât yoktur. Ukiye ise kırk dirhemdir. Beş ukiye iki yüz dirhem eder. Beş deveden aşağısında da zekât yoktur. Yani develerin sayısı yirmi beşe vardığı takdirde ona bir bintu mahâd (iki yaşına basmış bir deve) düşer. Yirmi beş deveden aşağısında ise her bir beş deve için bir koyun zekât olarak verilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 7, 3/22
Senetler:
()
Konular:
Zekat, hangi mallardan, ve ne kadar verileceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12786, T000629
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى النَّيْسَابُورِىُّ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ أَبِى سَلَمَةَ التِّنِّيسِىُّ عَنْ صَدَقَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ مُوسَى بْنِ يَسَارٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فِى الْعَسَلِ فِى كُلِّ عَشَرَةِ أَزُقٍّ زِقٌّ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى سَيَّارَةَ الْمُتَعِىِّ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عُمَرَ فِى إِسْنَادِهِ مَقَالٌ. وَلاَ يَصِحُّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا الْبَابِ كَبِيرُ شَىْءٍ وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ وَبِهِ يَقُولُ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ لَيْسَ فِى الْعَسَلِ شَىْءٌ . وَصَدَقَةُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ لَيْسَ بِحَافِظٍ وَقَدْ خُولِفَ صَدَقَةُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ فِى رِوَايَةِ هَذَا الْحَدِيثِ عَنْ نَافِعٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya en-Neysâbûrî, ona Amr b. Ebu Seleme et-Tinnîsî, ona Sadaka b. Abdullah, ona Musa b. Yesar, ona Nafi' (Mevla İbn Ömer), ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bal da her on ölçekte bir ölçek zekat vardır."
Bu konuda Ebu Hureyre, Ebu Seyyâre el-Mutîe ve Abdullah b. Amr'dan da hadis rivayet edilmiştir.
Tirmizî dedi ki: Rasulullah'dan (sav) bu konuda sahih olarak fazla bir şey rivayet edilmemiştir. İlim adamlarının çoğunluğu bu hadise göre amel ederler. Ahmed ve İshâk bunlardandır. Bazı ilim adamları ise balda zekat olmadığı görüşündedirler. Hadisin ravilerinden olan Sadaka b. Abdullah hafız değildir. Sadaka b. Abdullah'ın bu rivayetine Nafi'den muhalif bir hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 9, 3/24
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Musa b. Yesâr el-Ürdünî (Musa b. Yesâr)
4. Sadaka b. Abdullah es-Semin (Sadaka b. Abdullah)
5. Amr b. Ebu Seleme et-Tinnîsî (Amr b. Ebu Seleme)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Zekat, baldan zekat verilir mi?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12788, T000630
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ قَالَ سَأَلَنِى عُمَرُ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ صَدَقَةِ الْعَسَلِ . قَالَ قُلْتُ مَا عِنْدَنَا عَسَلٌ نَتَصَدَّقُ مِنْهُ وَلَكِنْ أَخْبَرَنَا الْمُغِيرَةُ بْنُ حَكِيمٍ أَنَّهُ قَالَ لَيْسَ فِى الْعَسَلِ صَدَقَةٌ . فَقَالَ عُمَرُ عَدْلٌ مَرْضِىٌّ . فَكَتَبَ إِلَى النَّاسِ أَنْ تُوضَعَ . يَعْنِى عَنْهُمْ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülvehhab es-Sekafî, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi' (Mevla İbn Ömer) şöyle demiştir: Ömer b. Abdülaziz bana balın zekatını sordu. Ben de: "Balımız yok ki zekat verelim. Fakat Muğire b. Hakîm bize balın zekatı olmadığını söylemiştir. Ömer şöyle demiştir: "Razı olunacak bir adalet gerekir." Sonra da insanlara (bal sahibi olanlara) baldan zekatın verilmesi gerektiğine dair bir mektup yazmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 9, 3/25
Senetler:
1. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
2. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
4. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Zekat, baldan zekat verilir mi?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12792, T000631
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ صَالِحٍ الطَّلْحِىُّ الْمَدَنِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنِ اسْتَفَادَ مَالاً فَلاَ زَكَاةَ عَلَيْهِ حَتَّى يَحُولَ عَلَيْهِ الْحَوْلُ عِنْدَ رَبِّهِ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ سَرَّاءَ بِنْتِ نَبْهَانَ الْغَنَوِيَّةِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Musa, ona Harun b. Salih et-Talhî el-Medenî, ona Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem, ona babası (Zeyd b. Eslem), ona da İbn Ömer'in naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: " Allah katında kişinin kazandığı malın üzerinden bir yıl geçmedikçe ona zekat düşmez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 10, 3/25
Senetler:
()
Konular:
Zekat, malın üzerinden ne kadar yıl geçeceği Zekat, nisabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12794, T000632
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ مَنِ اسْتَفَادَ مَالاً فَلاَ زَكَاةَ فِيهِ حَتَّى يَحُولَ عَلَيْهِ الْحَوْلُ عِنْدَ رَبِّهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا أَصَحُّ مِنْ حَدِيثِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَرَوَى أَيُّوبُ وَعُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ وَغَيْرُ وَاحِدٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ مَوْقُوفًا . وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ ضَعِيفٌ فِى الْحَدِيثِ ضَعَّفَهُ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ وَعَلِىُّ بْنُ الْمَدِينِىِّ وَغَيْرُهُمَا مِنْ أَهْلِ الْحَدِيثِ وَهُوَ كَثِيرُ الْغَلَطِ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ غَيْرِ وَاحِدٍ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنْ لاَ زَكَاةَ فِى الْمَالِ الْمُسْتَفَادِ حَتَّى يَحُولَ عَلَيْهِ الْحَوْلُ . وَبِهِ يَقُولُ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَالشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ إِذَا كَانَ عِنْدَهُ مَالٌ تَجِبُ فِيهِ الزَّكَاةُ فَفِيهِ الزَّكَاةُ وَإِنْ لَمْ يَكُنْ عِنْدَهُ سِوَى الْمَالِ الْمُسْتَفَادِ مَا تَجِبُ فِيهِ الزَّكَاةُ لَمْ يَجِبْ عَلَيْهِ فِى الْمَالِ الْمُسْتَفَادِ زَكَاةٌ حَتَّى يَحُولَ عَلَيْهِ الْحَوْلُ فَإِنِ اسْتَفَادَ مَالاً قَبْلَ أَنْ يَحُولَ عَلَيْهِ الْحَوْلُ فَإِنَّهُ يُزَكِّى الْمَالَ الْمُسْتَفَادَ مَعَ مَالِهِ الَّذِى وَجَبَتْ فِيهِ الزَّكَاةُ . وَبِهِ يَقُولُ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ وَأَهْلُ الْكُوفَةِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Abdülvehhab es-Sekafî, ona Eyyüb, ona Nâfi', ona da İbn Ömer şöyle demiştir: Kişinin kazandığı mal üzerinden bir yıl geçmedikçe Allah katında zekatı gerekmez.
Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem'in hadisinden daha sahihtir.
Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle devam etmiştir: Eyyüb ve Ubeydullah b. Ömer ve bir başkası Nafi'den o da İbn Ömer'den mevkuf (İbn Ömer'in sözü) olarak nakletmiştir. Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem hadis rivayetinde zayıftır. Ehl-i ilimden Ahmed b. Hanbel, Ali b. Medînî ve ikisinden başkaları da zayıf addetmişler ve çok hata yaptığını belirtmişlerdir. Hz. Peygamber'in (sav) ashabından başka birinden de kazanılan mallardan bir yıl geçmeden zekat gerekmediğini nakletmiştir. Malik b. Enes, Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve İshak b. Râhuye de bu görüştedir. Ehl-i ilimden bazıları şöyle demiştir; Bir kişinin zekat gereken malı varsa yeni kazandığı mala (bir yıl beklemeden) zekat gerekir. Kişinin önceki malı zekat gereken miktarda değilse yeni kazandığı mala bir yıl geçmeden zekat vekat vermesi gerekmez. Bir kimse kazandığı mal üzerinden bir yıl geçmeden kazancına yeni kazançlar eklese bu yeni kazancının zekatını da önceki kazandığı malın üzerinden bir yıl geçince öder. Kûfe ehli ve Süfyan es-Sevrî de bu görüştedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 10, 3/26
Senetler:
()
Konular:
Zekat, malın üzerinden ne kadar yıl geçeceği Zekat, nisabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12784, T000628
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ وَمَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ وَشُعْبَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ سُلَيْمَانَ ابْنِ يَسَارٍ عَنْ عِرَاكِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَيْسَ عَلَى الْمُسْلِمِ فِى فَرَسِهِ وَلاَ فِى عَبْدِهِ صَدَقَةٌ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ عَلِىٍّ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَيْهِ عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّهُ لَيْسَ فِى الْخَيْلِ السَّائِمَةِ صَدَقَةٌ وَلاَ فِى الرَّقِيقِ إِذَا كَانُوا لِلْخِدْمَةِ صَدَقَةٌ إِلاَّ أَنْ يَكُونُوا لِلتِّجَارَةِ فَإِذَا كَانُوا لِلتِّجَارَةِ فَفِى أَثْمَانِهِمُ الزَّكَاةُ إِذَا حَالَ عَلَيْهَا الْحَوْلُ .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Müslüman’ın ticari maksatla olmayan atında ve kölesinde zekat yoktur.” Bu konuda Ali ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. İlim adamları bu hadisle amel ederler dolayısıyla ticaret maksadıyla bulundurulmayan, otlaklara salınmış atlara da zekat yoktur. Hizmet için bulundurulan kölelerde de yine zekat gerekmez. Ama ticaret maksadıyla bulundurulan at ve kölelerde bulundurma süresi bir yılı geçtikten sonra değerleri üzerinden zekat verilmesi gerekir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 8, 3/23
Senetler:
()
Konular:
Zekat, at ve kölelerin zekatı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12778, T000625
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا زَكَرِيَّا بْنُ إِسْحَاقَ الْمَكِّىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ صَيْفِىٍّ عَنْ أَبِى مَعْبَدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ مُعَاذًا إِلَى الْيَمَنِ فَقَالَ لَهُ « إِنَّكَ تَأْتِى قَوْمًا أَهْلَ كِتَابٍ فَادْعُهُمْ إِلَى شَهَادَةِ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنِّى رَسُولُ اللَّهِ. فَإِنْ هُمْ أَطَاعُوا لِذَلِكَ فَأَعْلِمْهُمْ أَنَّ اللَّهَ افْتَرَضَ عَلَيْهِمْ خَمْسَ صَلَوَاتٍ فِى الْيَوْمِ وَاللَّيْلَةِ فَإِنْ هُمْ أَطَاعُوا لِذَلِكَ فَأَعْلِمْهُمْ أَنَّ اللَّهَ افْتَرَضَ عَلَيْهِمْ صَدَقَةً فِى أَمْوَالِهِمْ تُؤْخَذُ مِنْ أَغْنِيَائِهِمْ وَتُرَدُّ عَلَى فُقَرَائِهِمْ فَإِنْ هُمْ أَطَاعُوا لِذَلِكَ فَإِيَّاكَ وَكَرَائِمَ أَمْوَالِهِمْ وَاتَّقِ دَعْوَةَ الْمَظْلُومِ فَإِنَّهَا لَيْسَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ اللَّهِ حِجَابٌ » . وَفِى الْبَابِ عَنِ الصُّنَابِحِىِّ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عَبَّاسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو مَعْبَدٍ مَوْلَى ابْنِ عَبَّاسٍ اسْمُهُ نَافِذٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ), ona Veki' (b. Cerrah), ona Zekeriyya b. İshak el-Mekkî ona Yahya b. Abdullah b. Sayfî, ona Ebu Ma'bed (Nâfiz), ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Muaz'ı Yemen'e gönderirken ona şöyle buyurdu: "Kitap ehli olan bir kavme gidiyorsun. Onları Allah'tan başka bir ilah olmadığına, benim de Allah'ın rasulü olduğuma şahitlik etmeye davet et. Onlar bunu kabul ederse Allah'ın onlara her gün beş vakit namazı farz kıldığını onlara haber ver. Bunu da kabul ederseler Allah'ın onlara zenginlerden alınıp fakirlere verilmek üzere mallarından zekatın farz kılındığı (kadarının alınacağını) kendilerine bildir. Bunu da kabul ederseler mallarının iyilerini almaktan ve mazlumun bedduasından sakın. Çünkü onunla Allah arasında bir perde yoktur."
Bu konuda Sunabihî'den de hadis rivayet edilmiştir.
Tirmîzî dedi ki: İbn Abbas hadisi hasen sahihtir. İbn Abbas'ın azatlı kölesi Ebu Ma'bed'in ismi Nâfiz'dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 6, 3/21
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Mabed Nafiz Mevla ibn Abbas (Nafiz)
3. Yahya b. Abdullah el-Kuraşi (Yahya b. Abdullah b. Muhammed b. Yahya)
4. Zekeriyya b. İshak el-Mekki (Zekeriyya b. İshak)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Dua, beddua, mazlumun bedduası
Namaz, Dindeki Yeri, Müslüman Üzerindeki Etkisi Zekat, Sadaka, Fitre, ahiretteki karşılığı