3644 Kayıt Bulundu.
Açıklama: Hadiste geçen ve 'ihtiyaçtan sonra arda kalandan' şeklinde tercüme ettiğimiz 'مَا كَانَ عَنْ ظَهْرِ غِنًى' ibaresi, kişinin 'kendisinin ve ailesinin ihtiyaçlarını gördükten sonra kalan maldan vereceği sadaka' şeklinde anlaşılmıştır. Zira borcu olan bir kimsenin önce borcunu ödemesi, diğer ihtiyaçlarını gidermesi ve bakmakla yükümlü olduğu kimseleri başkasına muhtaç etmeyerek onların ihtiyaçlarını giderdikten sonra kalan miktardan sadaka vermesi gerektiği kaydedilmiştir. Bkz. Aynî, Umdetü'l-Kârî, Beyrut: Dâru İhyâi't-Türâsi'l-Arabî, VIII, 293.
Bize Yahya, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona Hemmâm, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle demiştir:
"Kadın, kocasının kazancından, onun izni olmaksızın infak ettiğinde, bu infakın sevabının yarısı kocaya ait olur."
Bize Kuteybe b. Saîd ve Abdurrahman b. Mübârek, onlara Ebu Avâne, ona Katâde, ona da Enes'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Eğer bir Müslüman bir ağaç diker yahut ekin eker de, ondan bir kuş veya insan yahut hayvan yerse, bundan dolayı ona mutlaka sadaka (sevabı) olur.".
Yine bize Müslim, ona Ebân, ona Kâtâde, ona da Enes, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi rivayet etmiştir.
Bize Musa, ona Mu’temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona Ebu Osman, ona da Abdurrahman b. Ebu Bekir (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir:
Biz Hz. Peygamber (sav) ile birlikte yüz otuz kişiydik. Hz. peygamber (sav) bize “Birinizin yanında yiyecek var mı?” dedi. Baktık ki birinin yanında bir sâ’ veya buna yakın yiyecek çıktı, hemen bir hamur yoğruldu. Sonra da saçı dağınık, uzun boylu müşrik bir adam koyunlarını sürerek geldi. Hz. Peygamber (sav), ona “satılık mı yoksa bağış mı?” diye sordu. Adam: “satılık” dedi. Hz. peygamber (sav), ondan bir koyun satın aldı. Koyun hemen kesildi ve Allah’ın Rasulü (sav), önce onun karaciğerinin pişirilmesini emretti. Allah’a yemin olsun ki, Nebî (sav) karaciğeri yüz otuz kişinin her birine -orada ise kendisine vererek, değilse payını ayırarak- dağıttı ve (koyunun etini) iki kaba koydu, onların tamamı ondan yedi, hepimiz doyduk hatta iki kaptaki yemek artmıştı, onu da deveye yükledik.
Veya hadisin ravisi buna benzer ifade kullandı.