3645 Kayıt Bulundu.
Bize Sadaka b. Fadl, ona İbn Uyeyne, ona Abdurabbih b. Said, ona Amra, ona da Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Nebi (sav) hastaya yaptığı duada (rukye) şöyle söylemiştir:
"Şu birimizin tükürüğü ile karışmış beldemizin toprağıdır. Rabbimizin izniyle bunlarla hastamız şifalanır."
Açıklama: Ebû Davud dedi ki: Ûd-i hindî denilen bitkiden maksat, topalak (denilen ot)tur.
Açıklama: Aşağıdaki tarik munkatıdır. Tirmizî hadisin değerlendirmesinde Habib b. Ebu Sabit'in Hakîm b. Hizam'dan hadis işitmediğini zikretmiştir.
Bize Adem, ona Şu’be, ona da İsmail b. Ebu Halid, ona da Kay b. Ebu Hazim şöyle rivayet etti:
Hasta olan Habbab’ı ziyaret etmek üzere evine gittik. Habbab (karnından) yedi yerinden dağlanmış haldeydi. Bize şöyle dedi: Bizden önce (Hz. Peygamber’in sağlığında) geçip giden arkadaşlarımız vardır ki, (nimetlerinden fazla bir şey elde etmedikleri için) dünya onların (ecirlerinden) bir şey eksiltmemişti. (Bize gelince) Şüphesiz biz (fetihler sebebiyle) o kadar dünyalığa kavuştuk ki, bugün biz onu topraktan başka sarf edecek bir yer bulamıyoruz. Eğer Peygamber (sav) bize ölümü temenni etmemizi yasaklamamış olsaydı, muhakkak ben (şu hastalık ıztırabından dolayı) ölümü temenni ederdim! (Kays şöyle devam etti) Bir müddet sonra biz Habbab’ı bir kerre daha ziyaret ettik. O, kendisine aid bir duvar bina etmekle meşguldü. Bize “Müslüman, infak ve harcama yapmakta olduğu herşey hususunda sevaba nail kılınır, yalnız şu toprak içine sarf etmekte olduğu mal hakkında sevaba nail kılınmaz!” dedi.
Bize Ahmed b. Şebîb b. Said, ona babası (Şebîb b. Said), ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Benim Uhud kadar altınım olsa, bir borç ödemek üzere hazırda tuttuğum hariç, o altından bir şeyler yanımda iken, (onu infak etmeden) üzerinden üç gün geçmiş olması beni huzursuz eder."
Bu hadisi Salih ve Ukayl, Zührî'den rivayet etmiştir.