Giriş

Bize Muhammed b. Müsenna, ona Affan b. Müslim, ona Hemmam, ona Katade, ona Hasan, ona Abdullah b. Osman Sekafî, ona da Sakîf (kabilesin)den (devamlı) iyilikle anılan, yani hayırlı işlerinden dolayı devamlı övülen tek gözlü bir adamdan rivayet olunduğuna göre; (ki, ravi Hasan Basrî bu adam hakkında şöyle diyor): Eğer onun ismi Züheyr b. Osman değilse, isminin ne olduğunu bilmiyorum. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Birinci gün düğün yemeği (vermek) bir görevdir. İkinci gün ise bir iyiliktir. Üçüncü gün (vermek ise) bir süm'a ve riyadır." [Katade dedi ki: Bir adam bana, Said b. el-Müseyyeb'in birinci günü (verilen bir düğün yemeğine) çağırılıp gittiğini, ikinci gün yine çağrılıp gittiğini, üçüncü gün de çağrıldığını (fakat) gitmediğini ve: (Bu yemeği üçüncü günde verenler) süm 'a ve riya sahibi kimselerdir, dediğini haber verdi.]


    Öneri Formu
287142 D003745 Ebu Davud, Eti'me, 3

Bize Müsedded ve Kuteybe b. Said, o ikisine Hammad, ona Sabit'ten rivayet olunduğuna göre; Enes b. Malik'in yanında Zeyneb bt. Cahş'ın (Hz. Peygamber'le) evlenmesinden söz edilince, şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) onun için verdiği düğün yemeği kadar hanımlarından birine düğün yemeği verdiğini görmedim. (Onun düğününde) bir dişi koyun ziyafeti verdi."


    Öneri Formu
287143 D003743-2 Ebu Davud, Eti'me, 2

Bize Hafs b. Ömer ve Musa b. İsmail -aynı manayla- o ikisine Abdullah b. Hassan el-Anberî, ona Uleybe'nin kızları olan Safiyye (bt. Uleybe) ve Duhaybe (bt. Uleybe) adlı iki ninesi, onlara himayesinde büyüdükleri babalarının ninesi olan Kayle bt. Mahreme şöyle haber vermiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna gelmiştik. Bekir b. Vâil kabilesinin elçisi olan arkadaşım Hureys b. Hasan öne geçerek kavmi ve kendi adına Hz. Peygamber'e (sav) biat etti. Sonra şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Rasulü, bizimle Temim oğulları arasında bulunan Dehna mevkiini bize tahsis ettiğini gösteren bir belge yaz da Temim oğulları oradan zorunlu yolculuk hali yahut kısa süreli misafirlik dışında bizim tarafa geçemesin.' Hz. Peygamber (katiplik yapan) gence "Dehna'yı ona tahsis ettiğimizi gösteren bir belge yaz" dedi. Kayle şöyle devam etmiştir: 'Hz. Peygamber'in (sav) Dehna'yı ona tahsis ettiğini görünce aklım başımdan gitti, zira orası benim hem vatanım hem evimdi. Bunun üzerine şöyle dedim: Ey Allah'ın Rasulü, onun senden istediği yer sıradan bir yer değildir. Bu Dehna diye bildiğiniz yer develerin bağlandığı, koyunların otladığı, Temim oğullarının kadın ve çocuklarının hemen arkasında bulundukları bir bölgedir.' Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bekle delikanlı, kadıncağız doğru söylüyor. Müslüman müslümanın kardeşidir. O bölgenin suyu, (otu) ve ağaçları iki kabileye de yeter. Onlar fitnecilere karşı birbirleriyle yardımlaşırlar."


    Öneri Formu
287135 D003070-2 Ebu Davud, Harac, Fey' ve 'İmare, 34, 36

Bize Ebu Seleme Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Yahya, ona Abdullah b. Ebu Katade'den (rivayet olunduğuna göre) babası Ebu Katade, "kuru üzümle kuru hurma (dan elde edilen şıraların) karışımını ve (bir de) hurma koruğu ile yaş hurma (dan elde edilen şıraların) karışımım yasaklamış ve (bunlardan) her birinin şırasını tek başına sıkınız, demiştir." [(Bu hadisi Abdullah b. Ebu Katade'den rivayet eden) Yahya dedi ki: Bu hadisi bana Ebu Seleme b. Abdurrahman, Ebu Katade'den (naklen) haber verdi, (Ebu Katade de) Peygamber'den (sav) (nakletti).]


    Öneri Formu
287136 D003704-2 Ebu Davud, Eşribe, 8

Bize Süleyman b. Harb ve Hafs b. Ömer en-Nemeri, o ikisine Şu'be, ona Hakem, ona İbn Ebu Leyla, ona da bir adamdan -ki Hafs'a göre bu adam Hz. Peygamber'in (sav) ashabındandır- rivayet edildiğine göre "Peygamber (sav) yeni olgunlaşmış yaş hurma ile kuru hurma(yı bir araya koyup da ikisinin birden şıralarını çıkarma)yı ve kuru üzümle kuru hurma(yı bir yere koyarak ikisinin birden şıralarını çıkarma)yı yasaklamıştır."


    Öneri Formu
287137 D003705-2 Ebu Davud, Eşribe, 8

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muaz b. Hişam, ona babası, ona Katade, ona da Cabir b. Zeyd ile İkrime'nin rivayet ettiğine göre o ikisis sadece hurma koruğundan şıra yapmayı kerih görürlerdi ve bu hükmü İbn Abbas'tan almışlardı. Zira İbn Abbas'ın (ra) şöyle demişti: "Ben (bu şıranın) Abdülkays oğullarının menedildikleri el-müzzâ denilen içki (hurma koruğundan elde edilen şıra) olmasından korkuyorum." [(Bu hadisi Katade'den rivayet eden Muaz b. Hişâm dedi ki:) Ben Katade'ye, el-müzzâ nedir? diye sordum da çamur, tüy ve kandan yapılan testi ve ziftle sıvanan küplerde yapılan şıralardır cevap verdi.]


    Öneri Formu
287138 D003709 Ebu Davud, Eşribe, 9

Bize Müsedded ve Fudayl b. Abdülvehhab Sukkeri, ona Hammad, ona Kesir b. Şınzîr, ona Ata, ona da Cabir b. Abdullah'tan (ra) rivayet olunduğuna göre, Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Gecenin karanlığı çökmeye başladığı zaman çocuklarınızı (etrafınıza) toplayınız, (dışarıda bırakmayınız)." [Müsedded (bu cümleyi) akşam olunca şeklinde rivayet etti-. Çünkü cinnîler için bir yayılma ve (önüne gelen başıboş çocukları hızlıca) kapıp götürme (saatleri) vardır ki (bu vakitlerde başlamış olur).]


    Öneri Formu
287139 D003733-2 Ebu Davud, Eşribe, 22

Bize Said b. Mansur, Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl ve Kuteybe b. Said, onlara Abdülaziz b. Muhammed, ona Hişam, ona babası, ona da Aişe isnadıyla aktardığına göre, "Peygamber Efendimize Buyûtü's-Sükyâ denilen pınardan tatlı su getirilirdi." [Kuteybe dedi ki: Buyûtü's-Sukyâ bir pınardır, Medine ile arasında iki günlük mesafe vardır.]


    Öneri Formu
287140 D003735-2 Ebu Davud, Eşribe, 22

Bize Said b. Mansur, Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl ve Kuteybe b. Said, onlara Abdülaziz b. Muhammed, ona Hişam, ona babası, ona da Aişe isnadıyla aktardığına göre, "Peygamber Efendimize Buyûtü's-Sükyâ denilen pınardan tatlı su getirilirdi." [Kuteybe dedi ki: Buyûtü's-Sukyâ bir pınardır, Medine ile arasında iki günlük mesafe vardır.]


    Öneri Formu

Bize Ahmed b. Hanbel, Müsedded, ona Ahmed, ona Yahya el-Kattan, ona, Ubeydullah, ona Nafi', ona da İbn Ömer'den (ra) rivayet olunduğuna göre; Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Birinizin akşam yemeği (sofraya) konduğu sırada namaza da başlanmış olursa (o kimse yemek yeme işini) bitirinceye kadar namaza kalkmaz." (Bu hadisin ravilerinden Müsedded, rivayetine şunları da) ilâve etti: Abdullah (b. Ömer), akşam yemeği (sofraya) konunca -yahut ta akşam yemeği (sofraya) gelince- ikameti de işitse, imamın okuyuşunu da işitse (yine de yemeğini) bitirinceye kadar (namaza) kalkmazdı.


    Öneri Formu
287144 D003757-2 Ebu Davud, Eti'me, 10