284833 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Zührî, ona Ata b. Yezîd el-Leysî, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) iki giyim tarzını ve iki tür alışverişi yasakladı. Yasakladığı iki giyim tarzı: İştimalu's-sammâ (kişinin elbisesini, iki omuzundan biri üzerine koyması ve diğer omuzunun açık kalıp üzerinde herhangi bir örtünün bulunmamasını) ve altında iç çamaşırı olmadığı halde tek parça elbiseye bürünmüş bir şekilde ayaklarını dikerek kalçası üzerine oturmasıdır. İki alış veriş şekli ise mülâmese (elbiseyi incelemeden sadece sadece dokunması) ve münâbeze (alıcı ya da satıcıdan birinin, elbiseyi, incelemeden diğerine doğru atması) yoluyla gerçekleşen alışveriştir." [Bu hadisi Zuhrî'den rivayet etmede (Sufyân b. Uyeyne'ye), Ma'mer, Muhammed b. Ebu Hafsa ve Abdullah b. Budeyl mutâbaat etmiştir.]
Açıklama: İştimalu's-sammâ tarifi için B005820 numaralı hadise bakınız. Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Büdeyl arasında inkıta vardır.
Bana Abdullah b. Muhammed, ona Abdülmelik b. Amr, ona Zuheyr b. Muhammed, ona Muhammed b. Amr b. Halhale, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Saîd el-Hudrî ve Ebu Hureyre (r.anhuma) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: "Yüce Allah, Müslümanın başına gelen, yorgunluk, hastalık, gelecek kaygısı, üzüntü, başkalarından gördüğü eziyet, iç sıkıntısı, hatta ona acı veren bir diken batması dahil her musibeti o Müslümanın günahlarını örtmeye vesile sayar."
Bize İbrahim b. Musa, ona Hişâm, ona Ma'mer; (T) Bana Abdullah b. Muhammed, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Übeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas (r.anhuma) şöyle demiştir: Peygamber'in (sav) vefatı yaklaştığı zaman, evde içlerinde Ömer b. Hattâb'ın da olduğu bir gurup adamın bulunduğu bir sırada Rasulullah (sav) "gelin size bir yazı (vasiyet) yazayım ki bundan sonra yolunuzu şaşırmayasınız" buyurdu. Ömer “Hz. Peygamber'in (sav) hastalığı ağırlaştı. Yanınızda Kur'an vardır. Bize Allah'ın Kitabı yeter” dedi. Bunun üzerine evdeki sahabîler ihtilâfa düştüler ve münakaşa edip çekiştiler. Onlardan kimi “yazacak bir şey uzatın da Rasulullah (sav) sizler için bir yazı (vasiyet) yazsın ki bundan sonra yolunuzu şaşırmayasınız” dedi. kimi de Ömer'in dediği sözü söyledi. Yanında gürültü ve münakaşa çoğalınca Hz. Peygamber (sav) onlara "kalkın yanımdan gidin" buyurdu. Ubeydullah der ki: İbn Abbâs bu hadisin sonunda “bütün bu ihtilaf ve gürültü musibeti, Rasulullahın (sav) sahabîler için yazmak istediği bu yazıya engel oldu” demiştir. Bize Ma'mer ibn Râşid, ez-Zuhrî'den; o da Ubeydullah ibn Abdillah'tan haber verdi ki, İbn Abbâs (R) şöyle demiştir: Rasûlullah'ın vefatı yaklaştığı zaman, evinde, içlerinde Umer ibnu'l-Hattâb'ın da bulunduğu birtakım adamlar varken, Peygamber (S): — "Haydin (bana yazı yazacak bir şey getiriniz de) size bir ki-tâb (yânı vasiyetname) yazdırayım ki, bundan sonra yolunuzu şaşır-mayasınız!" buyurdu. Bunun üzerine Umer: — Peygamber'in hastalığı muhakkak ağırlaşmıştır. Yanınızda ise Kur'ân vardır. Bize Allah'ın Kitabı yetişir! dedi. Bunun üzerine evde bulunanlar ihtilâfa düşüp husûmete başladılar: Onlardan kimi "Yazı takımı getiriniz, Peygamber size bir ki-tâb yazsın ki, kendisinden sonra yolunuzu şaşırmayasınız!" diyordu. Kimi de Umer'in söylediği sözü söylüyordu. Peygamber'in yanında konuşma ve ihtilâfı çoğalttıkları zaman Rasûlullah: — "(Haydi yanımdan) kalkınız!" buyurdu. Râvî Ubeydullah şöyle dedi: İbn Abbâs bu hadîsi tahdîs ettiği sırada: — Onların ihtilâf etmeleri ve karışık gürültülerinin sebeb olduğu o musibet ne büyük bir musibettir ki, Rasûlullah ile onlara yazmak istediği bu kitâb arasına engel oldu! der idi
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys, ona Yezîd b. Ebu Habîb, ona Ebu'l-Hayr, ona da Ukbe b. Âmir (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), kendisine hediye edilen enseden yırtmaçlı bir ipek kaftanı giyip namaza durdu. Namazı bittikten sonra, sanki ondan hoşlanmamış gibi kaftanı çıkarıp attı ve “bu giysi, takva sahiplerine uygun değildir” buyurdu." [Bu hadisin Leys'ten rivayetinde Abdullah b. Yusuf, Kuteybe ibn Saîd'e mutâbaat etmiştir. Abdullah b. Yusuf'tan başkası "ipekten elbise" ifadesini, "ipek elbise" şeklinde nakletmiştir.]
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona Zührî, Übeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Âişe ve Abdullah b. Abbas (r.anhum) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav), hastalığı şiddetlendiğinde, kendisine ait yumuşak bir kumaşla yüzünü örtüyor, sonra da nefesi daraldığında yüzünü açıyordu. İşte bu halde iken 'Allah'ın laneti Yahudilerin ve Hristiyanların üzerine olsun, Onlar peygamberlerinin kabirlerini kendilerine mescit edindiler' buyurarak, onların yaptıklarından ümmeti sakındırıyordu."
Bize Müslim, ona Hişâm, ona Katâde, ona da Enes (ra) şöyle demiştir: Ben, Ebu Talha'ya, Ebu Ducâne'ye ve Süheyl b. Beydâ'ya hurma koruğu ile hurma karışığından yapılmış içki sunduğum bir sırada şarap haram kılındı. Ben, onların içki dağıtıcısı ve en küçükleri olarak hemen o şarapları attım. Biz o gün bu içkileri şarap olarak kabul ediyorduk. Amr b. Hâris der ki: Bu hadisi bize Katâde, ona da Enes rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Amr b. Haris arasında inkıta vardır.
Bize Ahmed b. Ebu Recâ, ona Yahya, ona Ebu Hayyân et-Teymî, ona Şa'bî, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir: Ömer Hz. Peygamber'in (sav) minberinde iken şöyle söyledi: Hiç şüphesiz hamrın (şarabın) haramlık hükmü inmiştir. Hamr beş şeyden yapılır: Üzümden, hurmadan, buğdaydan, arpadan ve baldan. Hamr, aklı örten (sarhoşluk) veren her içkidir. Rasulullah'ın üç şey hakkında tam bilgi verdikten sonra aramızdan ayrılmasını arzu ederdim. Bunlar Dede'nin (mirası), kelâle'nin (kim olduğu) ve bir de Faiz ile ilgili bazı konular. Ebu Hayyân der ki: Ben “ey Ebu Amr, Sind'de pirinçten yapılan bir içki var, (bunun hükmü nedir)?” dedim. Şa'bî de “pirinçten yapılan bu içki Hz. Peygamber (sav) zamanında yoktu -ya da Ömer zamanında yoktu-” dedi. Haccâc'ın Hammâd'dan, onun da Ebu Hayyân'dan yaptığı rivayette üzüm manasına olan "İneb" yerine, kuru üzüm anlamına gelen "Zebîb" kelimesini kullanmıştır.
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Nâfi, Abdullah b. Dînâr ve Zeyd b. Eslem, onlara da İbn Ömer (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, elbisesini kibirle sürükleyene rahmet nazarıyla bakmaz."
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Nâfi, Abdullah b. Dînâr ve Zeyd b. Eslem, onlara da İbn Ömer (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, elbisesini kibirle sürükleyene rahmet nazarıyla bakmaz."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ma'mer b. Raşid arasında inkıta vardır.