2827 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Ebu Mesleme, ona Ebu Nadra, ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim bile bile benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın."
Açıklama: Müslim'in şartlarına göre sahihtir.
Bize Abdussamed, ona Hemmâm, ona Zeyd, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Benden hadis rivayet edin ama benim adıma yalan söylemeyin. Her kim benim adıma bile bile yalan söylerse, cehennemdeki yerine hazır olsun. İsrail oğullarından rivayette bulunabilirsiniz, bunda bir sakınca yoktur."
Açıklama: Şeyhayn'ın şartlarına göre sahihtir.
Bize Affân, ona Hemmam, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata' b. Yesâr, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Benden Kur'an dışında bir şey yazmayın. Her kim benden Kur'an dışında bir şey yazdıysa, onu hemen imha etsin. İsrail oğullarından rivayet edebilirsiniz, bunda bir sakınca yoktur. Benden hadis rivayet edin ama benim adıma yalan söylemeyin. Her kim benim adıma" —Hemmam “zannederim şöyle buyurdu” demiştir. — "bile bile yalan söylerse, cehennemdeki yerine hazır olsun."
Açıklama: Şeyhayn'ın şartlarına göre sahihtir.
Bize Yusuf b. Musa, ona Cerir, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah (ac), “ey Adem” dedi. Adem, “emret, buyur, hayır senin elindedir” dedi. Allah “Cehennem topluluğunu çıkar” dedi. Adem “cehennem topluluğu da ne kadardır?” dedi. Allah “her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuz kişi” dedi. İşte bu an, küçüğün yaşlandığı, her hamilenin çocuğunu düşürdüğü, sarhoş olmadıkları halde insanları sarhoş olarak gördüğün andır. Ancak Allah'ın azabı çetindir” buyurdu." Râvî der ki: Bu sözler ashaba ağır geldi ve “ey Allah'ın Rasulü, o (bin kişiden biri olan) adam hangimiz?” diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "sevinin, Yecüc ve Mecüc'den bin, sizden bir kişi" buyurdu. Ardından "canımı kudretinde bulundurana ant olsun ki siz cennetliklerin dört biri olursunuz diye umut ediyorum" dedi. Biz de Allah'a hamd edip tekbir getirdik. Sonra "canımı kudretinde bulundurana ant olsun ki siz cennetliklerin üçte biri olursunuz diye umut ediyorum" buyurdu. Biz de Allah'a hamd edip tekbir getirdik. Ardından "canımı kudretinde bulundurana ant olsun ki siz cennetliklerin yarısı olursunuz diye umut ediyorum. Zira sizin diğer ümmetlere kıyasla misaliniz siyah öküzün derisindeki beyaz kıl veya eşeğin ön ayağındaki bere gibidir" buyurdu.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Abdurrahman, ona babası (Abdullah b. Abdurrahman), ona da Ebu Saîd el-Hudrî şöyle demiştir: Bir kişi, bir diğerini gece boyunca sürekli "Kul huvellahu ehad" (ihlas) Suresi'ni okurken dinledi. Sabah olunca Peygamber'e (sav) geldi ve durumu küçümser bir eda ile ona arz etti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "canım elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, bu Sure Kur'an'ın üçte birine denktir" buyurdu.
Bize Ali b. Abdullah, ona Yakub b. İbrahim, ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona Salih, ona İbn Şihâb, ona Ebu Umâme b. Sehl, ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin (ra) rivayetine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Rüyamda insanlar bana arz edildi. Üstlerinde gömlekler vardı. Kimin gömleği göğüslerine kadar, kiminin ise daha kısaydı. Sonra Ömer b. Hattâb da bana arz edildi. Onun üstünde eteklerini yerlerde sürüdüğü bir gömlek vardı" Sahabîler “Bunu nasıl yorumladın ey Allah'ın Rasulü” diye sordular. Rasulullah (sav) "dîn ile" cevabını verdi.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona Zuhrî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Saîd şöyle demiştir: Peygamber (sav) ganimet taksimi yaparken, Abdullah b. Zü'l-Huveysıra et-Temîmî geldi ve “Adaletli davran, ey Allah'ın Rasulü” dedi. Rasulullah (sav) da ona "yazıklar olsun sana, ben adaletli değilsem kim adaletli?" buyurdu. Ömer b. Hattâb “müsaade edin de şunun boynunu vurayım” dedi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bırak onu, onun öyle arkadaşları var ki, sizden biriniz onların namazı yanında kendi namazını, orucu yanında kendi orucunu küçümser. Ama onlar okun hedefini delip geçmesi gibi dinden çıkacaklar. Okun tüyüne bakılır, orada kandan hiçbir şey bulunmaz. Sonra okun demirine bakılır, orada da hiçbir şey bulunmaz. Sonra okun yaya giriş yerine bakılır, orada da bir şey bulunmaz. Sonra okun ağaç kısmına bakılır, orada da bir şey bulunmaz. Ok, işkembe ve kana girip çıkmıştır ama onlardan da hiçbir şey oka yapışıp kalmamıştır. Onların alâmeti, iki elinden -ya da İki memesinden- bir kadın memesi gibi, yahut sallanıp duran büyük bir et parçası gibi olan bir adamdır. Onlar, insanlar arasında bir tefrika olduğu zaman ortaya çıkarlar" Ebu Saîd der ki: Ben bu hadisi Peygamber'den (sav) işittiğime şehadet ederim. Yine şehadet ederim ki, ben de kendisi ile birlikte iken, Ali bunlarla harp yaptı ve bu sırada Hz. Peygamber'in (sav) nitelendirdiği özellikleri taşıyan bir adam getirildi. Ebu Saîd der ki: "sadakaların taksimi konusunda seni ayıplayanlar" (Tevbe, 58) ayeti bunun (Abdullah b. Zü'l-Huveysıra et-Temîmî) hakkında indi.
Bize Saîd b. Ufeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Ebu Umâme b. Sehl, ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin (ra) rivayetine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Rüyamda insanlar bana arz edildi. Üstlerinde gömlekler vardı. Kimin gömleği göğüslerine kadar, kiminin ise daha kısaydı. Sonra Ömer b. Hattâb da bana arz edildi. Onun üstünde eteklerini yerlerde sürüdüğü bir gömlek vardı" Sahabîler “Bunu nasıl yorumladın ey Allah'ın Rasulü” diye sordular. Rasulullah (sav) "dîn ile" cevabını verdi.
Bize Abdurrezzak, ona Ma'mer, ona Ebu Harun, ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim benim adıma yalan söylerse cehennemdeki evine hazırlansın."
Bize Affân, ona Hemmâm, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim benim adıma" - zannediyorum "bile bile" ifadesini de söyledi.- "yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın."