65 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Kureyb Muhammed b. Alâ, ona Veki', ona Kurra İbn Hâlid, ona Humeyd b. Hilâl, ona Hâlid b. Umeyr rivayet etmiştir. Utbe b. Gazvân şöyle demiştir: "Ben Resûlüllah'la (sav) birlikte bulunan yedi kişiden biriydim. Bizim Huble yaprağından başka yiyeceğimiz yoktu. Öyle ki onu yemekten ağızlarımız yara oldu."
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası Muaz; (T) Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona babası Ali el-Cehdamî, o ikisine Kurre b. Halid, ona Ebu Cemre, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi Şube'nin hadisi gibi nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizi dübbâ (içi boşaltılmış kuru kabaktan yapılan kap), nakîr (içi oyulmuş hurma ağacından yapılan kap), hantem (şarap fıçısı) ve içi ziftlenmiş kaplarda yapılan içeceklerden menediyorum." İbn Muaz babasından rivayet ettiği hadiste şunları ilave etmiştir: Hz. Peygamber (sav), Abdülkays'in Eşec'e şöyle demiştir: "Sen de Allah'ın sevdiği iki haslet var: Yumuşak huyluluk ve ağırbaşlılık."
Açıklama: طَعَامٍ lafzından hareketle akla buğday manası gelse de لاَ سَمْرَاءَ ifadesi ile buğday değil hurma olduğu anlaşılmaktadır. bkz. Mubarekpûri, Tuhfetü'l-ahvezî, Beyrut: ty. 4/382. لاَ سَمْرَاءَ: Buğday çeşitlerinden esmer (Şam) buğdayı değil kolay elde edilebilecek türlerin kast edildiği de şerhlerde yer almaktadır.
Bize Ebu Eyyüb el-Gaylânî Süleyman b. Ubeydullah ve Haccac b. Şair, o ikisine Abdülmelik b. Amr, ona Kurra, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Her kim (kıyamet günü) hiçbir şeyi kendisine ortak koşmadan Allah ile karşılaşırsa cennete girer. Her kim (kıyamet günü) kendisine bir şeyi ortak koştuğu halde Allah ile karşılaşırsa cehenneme girer." [Ebu Eyyüb, bu hadisi Ebu'z-Zübeyr'den, o da Cabir'den nakletmiştir.]
Bize Ebu Eyyûb el-Gaylânî Süleyman b. Ubeydullah ve Haccac b. eş-Şâir, onlara Abdülmelik b. Amr, ona Kurra b. Ebu'z-Zübeyr, ona da Câbir b. Abdullah, Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Her kim (kıyamet günü) hiç bir şeyi kendisine ortak koşmadan Allah ile karşılaşırsa cennete girer. Her kim (kıyamet günü) kendisine bir şeyi ortak koştuğu halde Allah ile karşılaşırsa cehenneme girer." Ebu Eyyûb, bu hadisi Ebu'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den nakletmiştir.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Kurra b. Halid, ona Humeyd b. Hilal, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa şöyle demiştir: "Biri sağ diğeri sol yanımda olduğu halde Eşarîler'den iki adam ile Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna vardım. Bu sırada Rasulullah (sav) dişlerini misvaklıyordu. [Yanımdaki] iki kişi Rasulullah'tan (sav) [devlet görevi] istediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav): 'Yâ Ebu Musa!' ya da'Ey Abdullah b. Kays!' dedi. Ben de: 'Seni hakk ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, bunlar içlerinden geçeni bana açmadılar, görev isteyeceklerinin farkına da varamadım' dedim. Rasulullah'ın (sav) yukarı kalkan dudağının altındaki misvağı hala görür gibiyim. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: 'Biz talep eden kimseye asla görev vermeyiz. Ancak sen şimdi Yemen'e git ey Ebu Musa!' ya da'Ey Abdullah b. Kays!' dedi. Ardından Muaz b. Cebel'i gönderdi. Muaz yanına geldiği zaman, Ebu Musa onun [altına bir ]minder koydu ve buyur etti. [Muaz baktı ki] Ebu Musa'nın yanında sıkıca bağlanmış bir adam var. Muaz, Ebu Musa'ya: 'Bu kimdir?' dedi. Ebu Musa: 'Bu bir Yahudi idi, İslam'a girdi, sonra da yine Yahudi oldu' dedi. Ardından Muaz'a 'otur' dedi. Muaz: 'bu adam öldürülmeden oturmam. Allah ve Rasulünün hükmü budur' dedi. [bu konuşma] üç defa tekrarlandı. Bunun üzerine Ebu Musa emretti adam öldürüldü. Daha sonra gece ibadeti konusunu müzakere ettiler. onlardan biri [Muaz]: 'Ben gece ibadet de ederim,uyurum da. ibadetten beklediğim sevabı, uyku esnasında da alacağımı umarım' dedi."