Giriş

Bana Malik'in rivayet ettiğine göre kendisine şöyle bir haber ulaşmıştır: Cabir b. Abdullah'a sarık üzerine mesh hakkında soruldu, Cabir de, “başını suyla mesh etmedikçe olmaz” dedi.


    Öneri Formu
34646 MU000069 Muvatta, Taharet, 7

Bize Ravh, ona İbn Cüreyc, ona da Ebu'z-Zübeyr, Câbir b. Abdullah'ın (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Yahudilerden bazı insanlar Rasulullah'a (sav) 'es-Sâmü aleyke yâ Ebe'l-Kâsım (Ölüm üzerine olsun ey Ebu'l-Kâsım)' diyerek selam verdi. Hz. Peygamber de: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' diyerek onlara karşılık verdi. Hz. Âişe kızgın bir şekilde: 'Onların ne dediğini duymadın mı?' deyince. Allah Elçisi (sav): 'Evet, duydum. Ben de söylediklerini onlara iade ettim. Bizim onlar hakkında yaptığımız dua kabul edilir ama onların (aleyhimize olan) bizimle alakalı duaları kabul görmez' buyurdu.


    Öneri Formu
62841 HM015172 İbn Hanbel, III, 383

Bize Muhammed b. Selam, ona Mahled, ona İbn Cüreyc, ona da Ebu'z-Zübeyr rivayet ettiğine göre Câbir'in şöyle demiştir: Yahudilerden bir takım kimseler Rasulullah'a (sav) selâm verip 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun) dediler. Rasulullah (sav) da onlara: 'Aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' karşılığını verdi. Hz. Aişe kızgın bir şekilde: 'Ey Allah'ın Elçisi, onların ne dediğini duymadınız mı?' deyince, Allah Rasulü (sav): 'Bilakis; duydum. Ben de (onlara) sözlerini iade ettim. Bizim onlar hakkında yaptığımız dua kabul edilir ama onların (aleyhimize olan) bizimle alakalı duaları kabul görmez.' buyurdu.


    Öneri Formu
165934 EM001110 Buhari, Edebü'l-Müfred, 518

Bize İshak b. İbrahim, ona Abdürrezzak, ona Süfyan, ona A'meş, ona da İbrahim b. Alkame rivayet ettiğine göre Abdullah (b. Mesud) şöyle demiştir: İnsanlar (abdest almak içi)n su bulamadılar. Hz. Peygamber'e (sav) (içinde bir miktar su bulunan) bir su kabı getirildi. Rasulullah (sav) elini o kabın içine soktu. Parmaklarının arasından su fışkırdığını gördüm. "Haydin, tertemiz suya ve Allah'tan gelen berekete (koşun)!" buyurdu. (Hadisin ravilerinden) A'meş, Salim b. Ebu'l-Ca'd'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: 'Cabir'e, 'o gün kaç kişiydiniz?' diye sordum. 'Bin beş yüz kişiydik' diye cevap verdi.'


    Öneri Formu
288695 N000077-2 Nesai, Taharet, 61

Bize Abdulcebbar b. Ala, ona Süfyan, ona Amr, Cabir'in Habat ordusu hakkında şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Gerçekten bir adam üç tane deve boğazladı, sonra üç daha, sonra üç daha. Sonra Ebu Ubeyde (Ömer'in talebi üzerine) bunu yapmasını yasakladı."


Açıklama: Habat: Medineye 5 merhale mesafede Cüheyne kabilesi yurdunda bir yerin adıdır. Habat seriyyesi orada olmuştur. Bazılarına göre ise İslam askerlerinin yiyeceği kalmayınca değnekle silkelenmiş yaprak (habat) yemişlerdir. İsim buradan alınmıştır.Asım Efendi, Kamus Tercümesi, III, 466.

    Öneri Formu
3452 M005000 Müslim, Sayd ve Zebaih, 19

Bize Said b. Amr el-Eş'asî ve Süveyd b. Said, onlara Süfyan, ona da Amr, Câbir'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Ben öldürülürsem nereye giderim?' diye sorduğunda, Hz. Peygamber (sav) 'Cennete' buyurdu. Bunun üzerine adam elindeki hurmaları kenara atıp öldürülünceye kadar çarpıştı." [Süveyd'in hadisinde ifade 'Bir adam Peygamber'e (sav) Uhud harbi günü gelip...' şeklinde geçmektedir.]


    Öneri Formu
3104 M004913 Müslim, İmare, 143

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr, ona A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Câbir şöyle rivayet etmiştir: "Bir gazvede Hz. Peygamber'le (sav) birlikteyken şöyle buyurdu: 'Medine'de (gazveye katılamayıp geride kalan) öyle adamlar var ki yürüdüğünüz her bir yolda, geçtiğiniz her bir vadide onlar da sizinle beraber sayılırlar. Zira onları savaşa katılmaktan hastalıkları alıkoymuştur'."


    Öneri Formu
3168 M004932 Müslim, İmare, 159

Bize Kuteybe, ona Leys, ona Ebü'z-Zübeyr, ona da Câbir (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) İştimalu's-sammâ'yı (kişinin elbisesini, iki omuzundan biri üzerine koyması ve diğer omuzunun açık kalıp üzerinde herhangi bir örtünün bulunmamasını), kişinin, (altında iç çamaşırı olmadığı halde) tek parça elbiseye bürünmeyi ve kişinin sırt üstü yatarken ayak ayak üstüne atmasını yasakladı." [Ebu İsâ der ki: Bu sahih bir hadistir.]


    Öneri Formu
16064 T002767 Tirmizi, Edeb, 20


    Öneri Formu
5475 M005368 Müslim, Eşribe, 179


    Öneri Formu
5477 M005370 Müslim, Eşribe, 180