155 Kayıt Bulundu.
Bize el-Humeydî, ona Süfyân, ona İsmail b. Ebu Halid -İsmail'in rivayetinin lafızları, ez-Zührî'ninkinden farklıdır-, ona Kays b. Ebu Hâzim, ona da Abdullah b. Mesud'un rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Yalnız şu iki kimseye gıpta edilebilir: Biri Allah’ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcayan kimse, diğeri de Allah’ın kendisine verdiği hikmetle hükmedip ve onu başkalarına öğreten kimsedir."
Açıklama: Metindeki 'hased'in 'gıpta' anlamında olduğuna dair bk. Fethü'l-Bâri, Dârü'l-Ma'rife, I, 167.
Bize Muhammed b. Yunus en-Nesai, ona Abdullah b. ez-Zübeyr, ona Muhammed b. İdris, ona amcası Muhammed b. Ali, ona İbnu's-Saib, ona Nafi b. Uceyr, ona da Rükane b. Abd Yezid, Hz. Peygamber'den rivayet etti.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّكُمْ سَتَرَوْنَ رَبَّكُمْ كَمَا تَرَوْنَ هَذَا الْقَمَرَ
Bize el-Humeydî, ona Süfyan, ona da Amr b. Dînar şöyle demiştir: İbn Ömer'e “bir adam, umre yaparken Kabe'yi tavaf ettikten Safa ile Merve arasında sa’y yapmadan hanımına yaklaşabilir mi?” diye sorduk o şöyle dedi: Nebi (sav) geldi, Kabe'yi yedi şavt tavaf yaptı, sonra Makamı İbrahim'in arkasında iki rekât namaz kıldı ardından Safa ile Merve arasında sa’y etti. Muhakkak sizin için Rasulullah’da uyulacak pek güzel bir örnek vardır.
Bize Abdullah b. Zübeyr, ona Süfyan b. Uyeyne, ona da Amr b. Dinar şöyle demiştir: Câbir b. Abdullah’a da sorduk, o: "Safa ile Merve arasında sa’y etmedikçe asla hanımına yaklaşmasın" dedi.
Bize Ali b. Abdullah (b. Cafer b. Necî), ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Amr (b. Dinar), ona da Ebu Abbas (Saib b. Ferruh el-Mekkî) eş-Şair el-A'mâ, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah (sav) Taif şehrini muhasara edip de fethetmeye muvaffak olamayınca, ashâbına “İnşallah (yarın Medine’ye) döneceğiz” dedi. Bu durum ashâbın ağırına gitti. “Nasıl yani, Taif'i fethetmeden mi gideceğiz?” dediler. –Ravi Süfyan bir rivayette burayı "fethetmeden mi döneceğiz? dediler", şeklinde aktarmıştır.- Bunun üzerine Peygamber (sav) “Öyleyse yarın sabah harbe hazır olun!” buyurdu. Ertesi sabah savaşa giriştiler ama birçoğu yaralandılar. Bu gelişme üzerine Peygamber (sav) yeniden "İnşallah yarın döneceğiz" buyurdu. (Bu sefer) Peygamber’in (sav) kararı hepsinin hoşuna gitti. Rasulullah (sav) da (böyle hızlı fikir değiştirmelerine) güldü. Ravi Süfyan bir rivayette "güldü" yerine "gülümsedi" ifadesini kullanmıştır. Buharî’nin nakline göre Humeydî şöyle demiştir: Bize Süfyan bu rivayetin tamamını ihbâr tabirleri kullanarak (yani "an" terimini kullanmaksızın) rivayet etti.