341 Kayıt Bulundu.
Bize Abdussamed, ona Harb b. Şeddâd, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Muhammed b. İbrahim el-Kuraşî, ona İbn Câbir b. Atîk’ten, ona da Rasulullah'ın ashabından olan babası (Cabir b. Atîk) “Rasulullah (sav) "bir kısım kıskançlık vardır ki...." buyurdu” deyip hadisin kalan kısmını zikretti ve devamında da Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Allah’ın sevdiği böbürlenme kulun Allah yolunca savaşırken ve sadaka verirken (insanları gayrete getirmek için) böbürlenmesidir. Allah’ın sevmediği böbürlenme ise kibirlenme veya kendini övmedir."
Açıklama: Hadisin bütünü için HM024148 numaralı hadise bakınız.
Bize Müslim b. İbrahim ve Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Yahya, ona Muhammed b. İbrahim, ona da İbn Cebr b. Atîk'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bazı kıskançlıkları Allah onları sever, bazılarını sevmez. Allah’ın sevdiği kıskançlık, şüpheli şeylerden sakınma konusunda olandır. Allah'ın sevmediği kıskançlık ise şüpheli olmayan (helal) konudaki kıskançlıktır. Yine Allah öne çıkma gayretinin bir kısmını sever, bir kısmını ise sevmez. Allah'ın sevdiği öne çıkma gayreti savaşta ve sadaka verirken olandır. Allah'ın kızdığı ise zulüm ve bozgunculukta olandır." [Musa son cümlede zulüm yanında övünmeyi de ilave etmiştir.]
Bize İsmail, ona Haccâc b. Ebu Osman, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Muhammed b. İbrahim, ona İbn Câbir b. Atîk’ten, ona da babası (Cabir b. Atîk) naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kıskançlığın bir kısmı vardır ki Allah onu sever, yine bir kısmı vardır ki Allah onu sevmez. böbürlenmenin bir kısmı vardır ki Allah onu sever, bir kısmı da vardır ki Allah onu sevmez. Allah’ın sevdiği kıskançlık şüpheli konularda olanıdır. Allah’ın sevmediği kıskançlık şüpheli olmayan (helal) konulardakidir. Allah’ın sevdiği böbürlenme kulun Allah yolunca savaşırken ve sadaka verirken (insanları gayrete getirmek için) böbürlenmesidir. Allah’ın sevmediği böbürlenme ise kendini övme ve kibir için olandır." [Ya da Rasulullah'ın (sav) buyurduğu gibi]
Bize Affân, ona Ebân, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Muhammed b. İbrahim b. el-Hâris, ona İbn Câbir b. Atîk, ona da babası (Cabir b. Atîk) naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kıskançlığın bir kısmı vardır ki Allah onu sever, yine bir kısmı vardır ki Allah onu sevmez. böbürlenmenin bir kısmı vardır ki Allah onu sever, bir kısmı da vardır ki Allah onu sevmez. Allah’ın sevdiği kıskançlık şüpheli konularda olanıdır. Allah’ın sevmediği kıskançlık şüpheli olmayan (helal) konulardakidir. Allah’ı sevdiği böbürlenme kulun Allah yolunca savaşırken ve sadaka verirken olandır. Allah’ın sevmediği böbürlenme ise kendini övme ve kibir için olandır."
Bize Müslim b. İbrahim ve Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Yahya, ona Muhammed b. İbrahim, ona da İbn Cebr b. Atîk'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bazı kıskançlıkları Allah onları sever, bazılarını sevmez. Allah’ın sevdiği kıskançlık, şüpheli şeylerden sakınma konusunda olandır. Allah'ın sevmediği kıskançlık ise şüpheli olmayan (helal) konudaki kıskançlıktır. Yine Allah öne çıkma gayretinin bir kısmını sever, bir kısmını ise sevmez. Allah'ın sevdiği öne çıkma gayreti savaşta ve sadaka verirken olandır. Allah'ın kızdığı ise zulüm ve bozgunculukta olandır." [Musa son cümlede zulüm yanında övünmeyi de ilave etmiştir.]
Bize Leys, ona Yezid b. el-Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Üseyd b. Hudayr şöyle söylemiştir: O, bir gece atı da yanında bağlı iken Bakara suresini okuyordu. At aniden huysuzlaşmaya başladı. Üseyd sustu, at da sakinleşti. Üseyd yeniden Kur'an okumaya başladı, at yine huysuzlandı. Üseyd sustu, at sakinleşti. Sonra Üseyd Kur'an okumaya başladı at yine huysuzlaştı. Bunun üzerine Üseyd de Kur'an okumayı bıraktı. Useyd'in oğlu Yahya ise ata yakın bir yerde (yatmakta) idi. Atın çocuğa bir zarar vermesinden endişe ederek, çocuğu geriye çekti. Bu sırada başını kaldırıp göğe baktığında (parlayan bir şeyler gördü) hatta onu göremez oldu. Sabah olduğunda Üseyd Hz. Peygamber'e (sav) bunu söyledi. Hz. Peygamber (sav) ona: "Okusaydın ey Hudayr'ın oğlu, okusaydın ey Hudayr'ın oğlu!" dedi. Üseyd, 'Ey Allah'ın Resulü, atın Yahya'yı çiğnemesinden endişe ettim. Çünkü o ata yakın bir yerde idi. Başımı kaldırıp çocuğa gittim. Göğe baktığımda bulut içinde kandiller gibi parlayan şeyler gördüm. Daha sonra o şeyler göğe doğru çekilip çıktı ve ben onları göremez oldum' dedi. Hz. Peygamber (sav) "Bunların ne olduğunu bilir misin?" dedi. Üseyd, hayır diyerek cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onlar meleklerdi, senin sesini (dinlemek için) yaklaşmışlardı. Kur'an okumaya devam etseydin, sabaha kadar dururlardı. İnsanlar da onları görür, onlar insanlardan gizlenmezdi" Ravi İbn Hâd 'bu hadisi bana Abdulah b. Habbâb ona Ebu Said el-Hudrî ona da Useyd b. Hudayr nakletti' demiştir.
Bana Muhammed b. Yezîd el-Kûfî, ona Velîd, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Urve b. Zubeyir şöyle demiştir: Ben Abdullah b. Amr'a, müşriklerin, Rasulullah'a yaptıkları en kötü şeyin ne olduğunu sordum, şöyle cevap verdi: Peygamber (sav) (Kâbe'nin Hıcr kısmında) namaz kılarken yanına Ukbe b. Ebu Muayt'ın gelip Peygamber'in cübbesini toplayarak boynuna dolayıp O'nu şiddetli bir şekilde boğmağa çalıştığını gördüm. Tam bu sırada Ebu Bekir gelip onu Peygamber'den uzaklaştırdı ve "Siz bir adamı, “Rabbim Allah'tır” dediği için öldürür müsünüz?” Hâlbuki O size Rabbinizden apaçık mucizeler de getirmiştir." (Mümin, 28) ayetini okudu.
Bize Ayyâş b. Velîd, ona Velîd b. Müslim, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Muhammed b. İbrahim et-Teymî, ona da Urve b. Zubeyir şöyle rivayet etmiştir: Ben İbn Amr b. Âs'a "Müşriklerin Peygamber'e (sav) yaptıkları en kötü işi bana haber ver" dedim. Abdullah şöyle anlattı: Peygamber (sav) Kâbe'nin Hıcr kısmında namaz kıldığı sırada Ukbe b. Ebu Muayt çıkageldi ve Peygamber'in (sav) ridâsını (üst elbisesini) boynuna toparlayıp onu şiddetli bir şekilde boğmaya başladı. Tam bu sırada Ebu Bekir çıkıp geldi ve Ukbe'nin omuzundan tutarak saldırısını Hz. Peygamber'e (sav) saldırmasını engelledi, sonra da "Siz bir adamı Rabb'im Allah'tır dedi diye öldürür müsünüz?" (Mü'min, 28) ayetini okudu. İbn İshâk bu hadisin rivayetinde mutâbaat etmiştir. Yahya b. Urve, Urve'den yaptığı rivayette "Abdullah ibn Amr'a dedim" demiştir. Abde b. Süleyman, Hişâm'dan, onun da babasından yaptığı rivayette "Amr b. Âs'a denildi" demiştir. Muhammed b. Amr, İbn Alkame'den onun da Ebu Seleme'den yaptığı rivayette "Bana Amr b. Âs rivayet etti" demiştir.