Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî, ona İbn Uleyye, ona Ebu Hayyân;T
Bize Yusuf b. Musa, ona Cerîr, ona Ebu Hayyân;T
Bize Musa b. Abdurrahman el-Mesrûkî, ona Ebu Usâme, ona Ebu Hayyân;T
Abde b. Abdullah el-Huzâî, ona Muhammed b. Bişr, ona Ebu Hayyân, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir:
"Bir gün Allah’ın Rasulü (sav) halkın arasında iken bir adam yürüyerek geldi ve 'Ey Allah’ın Rasulü, iman nedir?' dedi. Rasulullah (sav) 'İman; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, O’nunla buluşmaya (âhirette hesap vereceğine), peygamberlerine ve ölümden sonraki dirilişe inanmandır' buyurdu. Adam tekrar 'Ey Allah’ın Rasulü, İslâm nedir?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'İslâm; Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmadan ibadet etmen, farz namazı kılman, farz zekâtı vermen ve Ramazan orucunu tutmandır' buyurdu. Adam 'Ey Allah’ın Rusulü, ihsan nedir?' dedi Rasulullah (sav) 'İhsân; Allah’a, O’nu görüyormuşçasına kulluk etmendir. Sen O’nu görmüyorsan bile, O seni muhakkak görmektedir' buyurdu. Adam bir kez daha 'Ey Allah’ın Rasulü, kıyamet ne zaman kopacaktır?' dedi. Rasulullah (sav) 'Bu konuda sorulan kişi, sorandan daha bilgili değildir. Fakat sana kıyametin alâmetlerinden söz edeceğim: Köle kadın, yani cariyeler efendisini doğurduğu bu kıyametin işaretidir. Koyun kuzu güden yoksul çobanlar, yüksek binalar yapmada yarıştığı zaman bu bir kıyamet alametidir. Baldırı çıplak, yoksul kimseler toplumun önderleri hâline geldiğinde bu bir kıyamet alametidir. Ancak, beş şey vardır ki onları yalnızca Allah bilir' buyurdu. Sonra şu ayeti okudu: Kıyametin ne zaman kopacağının bilgisi yalnız Allah’ın katındadır. Yağmuru O indirir. Rahîmlerde olanı da O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz, her şeyi hakkıyla bilen, her şeyden hakkıyla haberdar olan yalnız Allah’tır.(Lokman, 34) Sonra Adam arkasını dönüp gitti. Bunun üzerine Peygamber (sav) 'Bu, Cebrail'dir. İnsanlara dinlerini öğretmek için geldi' buyurdu."
(Ebu Bekir İbn Hüzeyme) der ki: Bu hadis Muhammed b. Bişr rivayetiyle gelmiştir. Ebu Bekir der ki: Ebu Hayyân'ın ismi Yahyâ b. Saîd b. Hayyân et-Teymî'dir. -Buradaki Teym, Rebâb kabilesinden kolu olan Teym'dir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
224177, İHM002244
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدَّوْرَقِيُّ، حَدَّثَنَا ابْنُ عُلَيَّةَ، حَدَّثَنَا أَبُو حَيَّانَ، ح وَحَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ مُوسَى، حَدَّثَنَا جَرِيرٌ، عَنْ أَبِي حَيَّانَ التَّيْمِيِّ، ح وَحَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمَسْرُوقِيُّ، حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ، حَدَّثَنِي أَبُو حَيَّانَ التَّيْمِيُّ، ح وَحَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْخُزَاعِيُّ، أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ، حَدَّثَنِي أَبُو حَيَّانَ، عَنْ أَبِي زُرْعَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ: بَيْنَمَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَوْمًا بَارِزًا لِلنَّاسِ إِذْ أَتَاهُ رَجُلٌ يَمْشِي، فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا الْإِيمَانُ؟ قَالَ: «أَنْ تُؤْمِنَ بِاللَّهِ وَمَلَائِكَتِهِ وَكِتَابِهِ وَلِقَائِهِ وَرُسُلِهِ، وَتُؤْمِنَ بِالْبَعْثِ الْآخِرِ» . قَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا الْإِسْلَامُ؟ قَالَ: «أَنْ تَعْبُدَ اللَّهَ لَا تُشْرِكَ بِهِ شَيْئًا، وَتُقِيمَ الصَّلَاةَ، وَتُؤْتِيَ الزَّكَاةَ الْمَفْرُوضَةَ، وَتَصُومَ رَمَضَانَ» . قَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا الْإِحْسَانُ قَالَ: «الْإِحْسَانُ أَنْ تَعْبُدَ اللَّهَ كَأَنَّكَ تَرَاهُ فَإِنَّكَ إِنْ لَمْ تَكُنْ تَرَاهُ فَإِنَّهُ يَرَاكَ» . قَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ مَتَى السَّاعَةُ؟ قَالَ: «مَا الْمَسْئُولُ عَنْهَا بِأَعْلَمَ مِنَ السَّائِلِ، وَلَكِنْ سَأُحَدِّثُكَ عَنِ أَشْرَاطِهَا إِذَا وَلَدَتِ الْأَمَةُ رَبَّهَا» - يَعْنِي السَّرَارِيَّ - فَقَالَ: «فَذَلِكَ مِنْ أَشْرَاطِهَا وَإِذَا تَطَاوَلَ رِعَاءُ الْبَهْمِ فِي الْبُنْيَانِ، فَذَلِكَ أَشْرَاطُهَا، وَإِذَا صَارَ الْعُرَاةُ الْحُفَاةُ رُءُوسَ النَّاسِ، فَذَلِكَ مِنْ أَشْرَاطِهَا فِي خَمْسٍ لَا يَعْلَمُهُنَّ إِلَّا اللَّهُ» ، ثُمَّ تَلَا {إِنَّ اللَّهَ عِنْدَهُ عِلْمُ السَّاعَةِ} لقمان: 34- إِلَى آخِرِ السُّورَةِ - ثُمَّ أَدْبَرَ الرَّجُلُ، فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «هَذَا جِبْرِيلُ يُعَلِّمُ النَّاسَ دِينَهُمْ» . هَذَا حَدِيثُ مُحَمَّدِ بْنِ بِشْرٍ. قَالَ أَبُو بَكْرٍ: «أَبُو حَيَّانَ هَذَا اسْمُهُ يَحْيَى بْنُ سَعِيدِ بْنِ حَيَّانَ التَّيْمِيُّ تَيْمُ الرَّبَابِ»
Tercemesi:
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî, ona İbn Uleyye, ona Ebu Hayyân;T
Bize Yusuf b. Musa, ona Cerîr, ona Ebu Hayyân;T
Bize Musa b. Abdurrahman el-Mesrûkî, ona Ebu Usâme, ona Ebu Hayyân;T
Abde b. Abdullah el-Huzâî, ona Muhammed b. Bişr, ona Ebu Hayyân, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir:
"Bir gün Allah’ın Rasulü (sav) halkın arasında iken bir adam yürüyerek geldi ve 'Ey Allah’ın Rasulü, iman nedir?' dedi. Rasulullah (sav) 'İman; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, O’nunla buluşmaya (âhirette hesap vereceğine), peygamberlerine ve ölümden sonraki dirilişe inanmandır' buyurdu. Adam tekrar 'Ey Allah’ın Rasulü, İslâm nedir?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'İslâm; Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmadan ibadet etmen, farz namazı kılman, farz zekâtı vermen ve Ramazan orucunu tutmandır' buyurdu. Adam 'Ey Allah’ın Rusulü, ihsan nedir?' dedi Rasulullah (sav) 'İhsân; Allah’a, O’nu görüyormuşçasına kulluk etmendir. Sen O’nu görmüyorsan bile, O seni muhakkak görmektedir' buyurdu. Adam bir kez daha 'Ey Allah’ın Rasulü, kıyamet ne zaman kopacaktır?' dedi. Rasulullah (sav) 'Bu konuda sorulan kişi, sorandan daha bilgili değildir. Fakat sana kıyametin alâmetlerinden söz edeceğim: Köle kadın, yani cariyeler efendisini doğurduğu bu kıyametin işaretidir. Koyun kuzu güden yoksul çobanlar, yüksek binalar yapmada yarıştığı zaman bu bir kıyamet alametidir. Baldırı çıplak, yoksul kimseler toplumun önderleri hâline geldiğinde bu bir kıyamet alametidir. Ancak, beş şey vardır ki onları yalnızca Allah bilir' buyurdu. Sonra şu ayeti okudu: Kıyametin ne zaman kopacağının bilgisi yalnız Allah’ın katındadır. Yağmuru O indirir. Rahîmlerde olanı da O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz, her şeyi hakkıyla bilen, her şeyden hakkıyla haberdar olan yalnız Allah’tır.(Lokman, 34) Sonra Adam arkasını dönüp gitti. Bunun üzerine Peygamber (sav) 'Bu, Cebrail'dir. İnsanlara dinlerini öğretmek için geldi' buyurdu."
(Ebu Bekir İbn Hüzeyme) der ki: Bu hadis Muhammed b. Bişr rivayetiyle gelmiştir. Ebu Bekir der ki: Ebu Hayyân'ın ismi Yahyâ b. Saîd b. Hayyân et-Teymî'dir. -Buradaki Teym, Rebâb kabilesinden kolu olan Teym'dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Huzeyme, Sahih-i İbn Huzeyme, Zekât 2244, 3/17
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
İhsan, ihsan nedir?
İslam, islam nedir?
الإحسان أن تعبد الله كأنك تراه, فإن لم تكن تراه فإنه يراك
Açıklama: Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî ve Nesâî’nin Ömer radıyallahu anh kanalıyla rivayet ettikleri bir hadistir. Buhari, Sahîh-i Buhârî'de B004777, Beyhaki, Sünen-i Kebir'de BS20910, Beyhaki, Sünenü'l Kübra'da BS21471 ve İbn Huzeyme, Sahih-i İbn Huzeyme'de İHM002244 farklı bir içerikle rivayet etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
283509, KHA000140
Hadis:
الإحسان أن تعبد الله كأنك تراه, فإن لم تكن تراه فإنه يراك
Tercemesi:
İhsân, Allah’ı görüyormuşsun gibi O’na kulluk etmendir. Sen O’nu göremesen de O seni mutlaka görür.
Açıklama:
Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî ve Nesâî’nin Ömer radıyallahu anh kanalıyla rivayet ettikleri bir hadistir. Buhari, Sahîh-i Buhârî'de B004777, Beyhaki, Sünen-i Kebir'de BS20910, Beyhaki, Sünenü'l Kübra'da BS21471 ve İbn Huzeyme, Sahih-i İbn Huzeyme'de İHM002244 farklı bir içerikle rivayet etmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, el-Hemzetü me'a'l-hâi'l-mühmele 140, 1/58
Senetler:
()
Konular: