Öneri Formu
Hadis Id, No:
210655, İHS000504
Hadis:
504 - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ الْأَزْدِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، قَالَ: أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى، قَالَ: حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ الْمِقْدَامِ بْنِ شُرَيْحِ بْنِ هَانِئٍ، عَنِ الْمِقْدَامِ بْنِ هَانِئٍ، عَنِ ابْنِ هَانِئٍ: أَنَّ هَانِئًا لَمَّا وَفَدَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَعَ قَوْمِهِ فَسَمِعَهُمْ يُكَنُّونَ هَانِئًا أَبَا الْحَكَمِ، فَدَعَاهُ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فقَالَ: «إِنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَكَمُ وَإِلَيْهِ الْحُكْمُ، فَلِمَ تُكَنَّى أَبَا الْحَكَمِ»؟، قَالَ: قَوْمِي إِذَا اخْتَلَفُوا فِي شَيْءٍ رَضُوا بِي حَكَمًا فَأَحْكُمُ بَيْنَهُمْ، فقَالَ: «إِنَّ ذَلِكَ لَحَسَنٌ، فَمَا لَكَ مِنَ الْوَلَدِ»؟، قَالَ شُرَيْحٌ، وَعَبْدُ اللَّهِ، وَمُسْلِمٌ، قَالَ: «فَأَيُّهُمْ أَكْبَرُ»؟، قَالَ: شُرَيْحٌ، قَالَ: «فَأَنْتَ أَبُو شُرَيْحٍ» فَدَعَا لَهُ وَلِوَلَدِهِ، فَلَمَّا أَرَادَ الْقَوْمُ الرُّجُوعَ إِلَى بِلَادِهِمْ، أَعْطَى كُلَّ رَجُلٍ مِنْهُمْ أَرْضًا حَيْثُ أَحَبَّ فِي بِلَادِهِ، قَالَ أَبُو شُرَيْحٍ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، أَخْبِرْنِي بِشَيْءٍ يُوجِبُ لِيَ الْجَنَّةَ، قَالَ: «طِيبُ الْكَلَامِ، وَبَذْلُ السَّلَامِ، وَإِطْعَامُ الطَّعَامِ».
Tercemesi:
Bize Abdullâh İbn Muhammed el-Ezdî haber verdi: Bize İshâk İbn İbrâhîm anlattı: Bize Yahyâ İbn Yahyâ haber verdi: Yezîd İbnü'l-Mıkdâm İbn Şurayh İbn Hâni' bize, el-Mıkdâm İbn Şurayh İbn Hâni'den o da İbn Hâni'den anlattı;
Hani, kavminden bir grupla, Allâh'ın Elçisi (s.a.v.)'e gittiklerinde, Peygamber (s.a.v.) onların, Hani'i, Ebü'l-Hakem künyesiyle çağırdıklarını işitmiş; bunun üzerine Hani'i çağırarak ona şöyle demiş:
-Hakem Allâh'tır, Hüküm de onundur; niye sana Ebü'l-Hakem diyorlar?
-Kavmim, bir konuda anlaşmazlığa düştüğünde, beni hakem tayin eder; ben de onların arasında hüküm veririm.
Bunu duyan Allâh'ın Elçisi (s.a.v.):
-Bu gerçekten güzel bir şey; peki senin çocuğun var mı? diye sordu.
-Evet var: Şurayh, Abdullâh ve Müslim.
-Peki bunların en büyüğü hangisi?
-Şurayh.
-O zaman sen, Ebû Şurayh'sın.
Bunun üzerine Allâh'ın Elçisi (s.a.v.) ona ve çocuğuna dua etti. Heyetin ülkesine geri dönme zamanı gelince, Peygamber (s.a.v.), heyetteki herkese ülkelerinden sevdikleri yerleri verdi. Ebû Şureyh: Ey Allâh'ın Elçisi, bana Cennet'i gerekli kılacak bir şeyi söyle! dedi. Buyurdu ki: Güzel söz söylemek, herkese selam vermek ve yemek yedirmek.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Birr ve'l-İhsan 504, 2/257
Senetler:
1. Ebu Şureyh Hani b. Yezid el-Mezhaci (Hani b. Yezid b. Nehik b. Düreyd)
2. Ebu Mikdam Şureyh b. Hâni el-Harisi (Şureyh b. Hâni b. Yezid b. Ka'b)
3. Mikdam b. Şurayh el-Harisî (Mikdam b. Şurayh b. Hânî b. Yezid)
4. Yezid b. Mikdam el-Harisi (Yezid b. Mikdam b. Şüreyh b. Hani)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
7. Ebu Muhammed Abdullah b. Muhammed en-Nisaburi (Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman b. Şireveyh)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Adab, sohbet adabı
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
KTB, SELAM
Selam, selamı yaymak
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti