Öneri Formu
Hadis Id, No:
233306, İHS003750
Hadis:
3750 - أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِي مَعْشَرٍ بِحَرَّانَ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا يَحْيَى الْقَطَّانُ، حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ، عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «مَا بَيْنَ بَيْتِي وَمِنْبَرِي رَوْضَةٌ مِنْ رِيَاضِ الْجَنَّةِ، وَمِنْبَرِي عَلَى حَوْضِي»
قَالَ أَبُو حَاتِمٍ: خِطَابُ هَذَيْنِ الْخَبَرَيْنِ مِمَّا نَقُولُ فِي كُتُبِنَا بِأَنَّ الْعَرَبَ تُطْلِقُ فِي لُغَتِهَا اسْمَ الشَّيْءِ الْمَقْصُودِ عَلَى سَبَبِهِ، فَلَمَّا كَانَ الْمُسْلِمُ إِذَا تَقَرَّبَ إِلَى بَارِئِهِ جَلَّ وَعَلَا بِالطَّاعَةِ عِنْدَ مِنْبَرِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، وَرُجِيَ لَهُ قَبُولُهَا، وَثَوَابُهُ عَلَيْهَا الْجَنَّةُ، أَطْلَقَ اسْمَ الْمَقْصُودَ الَّذِي هُوَ الْجَنَّةِ عَلَى سَبَبِهِ الَّذِي هُوَ الْمِنْبَرِ، وَكَذَلِكَ قَوْلُهُ: «رَوْضَةٌ مِنْ رِيَاضِ الْجَنَّةِ»، وَكَذَلِكَ قَوْلُهُ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «مِنْبَرِي عَلَى حَوْضِي»، لِرَجَاءِ الْمَرْءِ نَوَالَ الشُّرْبِ مِنَ الْحَوْضِ وَالتَّمَكُّنِ مِنْ رَوْضَةٍ مِنْ رِيَاضِ الْجَنَّةِ بِطَاعَتِهِ فِي الدُّنْيَا فِي ذَلِكَ الْمَوْضِعِ، وَهَذَا كَقَوْلِهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «عَائِدُ الْمَرِيضِ فِي مَخْرَفَةِ الْجَنَّةِ»، لَمَّا كَانَ عَائِدُ الْمَرِيضِ فِي وَقْتِ عِيَادَتِهِ يُرْجَى لَهُ بِهَا التَّمَكُّنُ مِنْ مَخْرَفَةِ الْجَنَّةِ وَهُوَ الْمَقْصُودُ، أَطْلَقَ اسْمَ ذَلِكَ الْمَقْصُودِ عَلَى سَبَبِهِ، وَنَحْوُ هَذَا قَوْلُهُ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «الْجَنَّةُ تَحْتَ ظِلَالِ السُّيُوفِ»، وَلِهَذَا نَظَائِرٌ كَثِيرَةٌ سَنَذْكُرُهَا فِيمَا بَعْدُ مِنْ هَذَا الْكِتَابِ إِنْ قَضَى اللَّهُ ذَلِكَ وَشَاءَهُ
Tercemesi:
Bize el-Huseyn İbn Muhammed İbn Ebû Ma'şer, Harran'da haber verdi: Bize Muhammed İbn Beşşâr anlattı: Bize Yahyâ el-Kattân anlattı: Ubeydullâh İbn Ömer bize, Hubeyb İbn Abdurrahmân'dan, o da Hafs İbn Âsım'dan, o da Ebû Hureyre'den, o da Peygamber (sas)'den anlattı:
Evimle minberim arası, Cennet bahçelerinden bir bahçedir; minberim de Havuz'umun üzerindedir.
Ebû Hâtim (İbn Hibbân): Bu iki haberde bulunan anlatım tarzı, bizim her zaman kitaplarımızda söylediğimiz gibi şu şekildedir; Araplar, amaçlanan şeyin adını, o şeyin sebebine verebilirler. Dolayısıyla bir Müslüman'ın, Peygamber (sas)'in minberinin yanında ibadette bulunarak -ki bu ibadetinin kabul edilmesi umulur- Cennet sevabı elde etmesi söz konusu olunca, Peygamber (sas), amaçlanan şeyin adını -ki o Cennet'tir- o şeyin sebebine yani minbere verdi. Peygamber (sas)'in, Cennet bahçelerinden bir bahçedir ve minberim Havuzumun üzerindedir, sözleri de bu bağlamdadır; çünkü, kişi, dünyada bu mekânda yaptığı ibadetiyle, bu Havuz'dan içmeyi ve Cennet bahçelerinden birine girmeyi ümit etmektedir. Bu da Peygamber (sas)'in şu sözü gibidir: Hastayı ziyaret eden, Cennet'in hurmalığındadır. Burada da görülüyor ki, hastayı ziyaret eden kimsenin bu ziyareti dolayısıyla, kendisine Cennet'in hurmalığının verilmesi umulmaktadır; amaçlanan da budur. Böyle olunca da, amaçlanan şeyin adını, sebebin kendisine vermiştir. Yine buna benzer bir şekilde, Peygamber (sas): Cennet kılıçların gölgesi altındadır, buyurmuştur. Bunun örnekleri çoktur; Allâh ecel ve aman verirse, bu kitapta yeri geldiğinde bunları anlatacağız.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Hac 3750, 9/65
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular: