Öneri Formu
Hadis Id, No:
8547, İM000223
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دَاوُدَ عَنْ عَاصِمِ بْنِ رَجَاءِ بْنِ حَيْوَةَ عَنْ دَاوُدَ بْنِ جَمِيلٍ عَنْ كَثِيرِ بْنِ قَيْسٍ قَالَ كُنْتُ جَالِسًا عِنْدَ أَبِى الدَّرْدَاءِ فِى مَسْجِدِ دِمَشْقَ فَأَتَاهُ رَجُلٌ فَقَالَ يَا أَبَا الدَّرْدَاءِ أَتَيْتُكَ مِنَ الْمَدِينَةِ مَدِينَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِحَدِيثٍ بَلَغَنِى أَنَّكَ تُحَدِّثُ بِهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ فَمَا جَاءَ بِكَ تِجَارَةٌ قَالَ لاَ . قَالَ وَلاَ جَاءَ بِكَ غَيْرُهُ قَالَ لاَ . قَالَ فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَنْ سَلَكَ طَرِيقًا يَلْتَمِسُ فِيهِ عِلْمًا سَهَّلَ اللَّهُ لَهُ طَرِيقًا إِلَى الْجَنَّةِ وَإِنَّ الْمَلاَئِكَةَ لَتَضَعُ أَجْنِحَتَهَا رِضًا لِطَالِبِ الْعِلْمِ وَإِنَّ طَالِبَ الْعِلْمِ يَسْتَغْفِرُ لَهُ مَنْ فِى السَّمَاءِ وَالأَرْضِ حَتَّى الْحِيتَانِ فِى الْمَاءِ وَإِنَّ فَضْلَ الْعَالِمِ عَلَى الْعَابِدِ كَفَضْلِ الْقَمَرِ عَلَى سَائِرِ الْكَوَاكِبِ إِنَّ الْعُلَمَاءَ هُمْ وَرَثَةُ الأَنْبِيَاءِ إِنَّ الأَنْبِيَاءَ لَمْ يُوَرِّثُوا دِينَارًا وَلاَ دِرْهَمًا إِنَّمَا وَرَّثُوا الْعِلْمَ فَمَنْ أَخَذَهُ أَخَذَ بِحَظٍّ وَافِرٍ » .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî, ona Abdullah b. Davud, ona Âsım b. Recâ b. Hayve, ona Davud b. Cemil, ona Kesir b. Kays’ın şöyle dediğini rivayet etti: Dimaşk mescidinde Ebu’d-Derda’nın yanında oturuyordum, ona bir adam gelip: Ey Ebu’d-Derda, ben sana Medine’den Rasulullah’ın (sav) şehrinden, senin Nebi’den (sav) rivayet ettiği haberini aldığım bir hadisi dinlemek maksadıyla geldim, dedi. Ebu’d-Derda: Sen bir ticaret maksadıyla gelmedin mi, dedi. Adam: Hayır, dedi. Ebu’d-Derda: Bunun dışında herhangi bir maksatla gelmiş değilsin öyle mi? dedi. Adam: Öyle, dedi. Ebu’d-Derda dedi ki: Ben Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim: “Her kim bir ilim öğrenmek maksadıyla bir yoldan giderse, Allah da ona cennete giden bir yolu kolaylaştırır ve şüphesiz melekler, ilim öğrenmek isteyenin bu işinden hoşnut olduklarından ötürü onun için kanatlarını indirirler. Şüphesiz ilim öğrenmek isteyene, göktekiler de, sudaki balıklara varıncaya kadar yerde olanlar da Allah’tan mağfiret dilerler ve elbette ilim sahibi kimsenin âbid kimseye üstünlüğü, ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Muhakkak âlimler nebilerin mirasçılarıdır. Elbette nebiler ne bir dinar, ne de bir dirhem miras bırakmışlardır, onlar ancak ilmi miras bırakmışlardır. Onu alan da şüphesiz tastamam bir pay almış olur.”
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
وَإِنَّ الْمَلاَئِكَةَ لَتَضَعُ أَجْنِحَتَهَا رِضًا لِطَالِبِ الْعِلْمِ
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 17, /49
Senetler:
1. Ebu Derdâ Uveymir b. Malik el-Ensârî (Uveymir b. Zeyd b. Malik b. Kays b. Aişe b. Ümeyye)
2. Kesir b. Kays eş-Şami (Kesir b. Kays)
3. Davud b. Cemil (Davud b. Cemil)
4. Asım b. Recâ el-Kindî (Asım b. Recâ b. Hayve)
5. Abdullah b. Davud el-Hureybî (Abdullah b. Davud b. Amir b. Rabi')
6. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi