Öneri Formu
Hadis Id, No:
30092, İM002858
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ الْفِرْيَابِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَمَّرَ رَجُلاً عَلَى سَرِيَّةٍ أَوْصَاهُ فِى خَاصَّةِ نَفْسِهِ بِتَقْوَى اللَّهِ وَمَنْ مَعَهُ مِنَ الْمُسْلِمِينَ خَيْرًا فَقَالَ « اغْزُوا بِاسْمِ اللَّهِ وَفِى سَبِيلِ اللَّهِ قَاتِلُوا مَنْ كَفَرَ بِاللَّهِ اغْزُوا وَلاَ تَغْدِرُوا وَلاَ تَغُلُّوا وَلاَ تَمْثُلُوا وَلاَ تَقْتُلُوا وَلِيدًا وَإِذَا أَنْتَ لَقِيتَ عَدُوَّكَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ فَادْعُهُمْ إِلَى إِحْدَى ثَلاَثِ خِلاَلٍ أَوْ خِصَالٍ فَأَيَّتُهُنَّ أَجَابُوكَ إِلَيْهَا فَاقْبَلْ مِنْهُمْ وَكُفَّ عَنْهُمْ ادْعُهُمْ إِلَى الإِسْلاَمِ فَإِنْ أَجَابُوكَ فَاقْبَلْ مِنْهُمْ وَكُفَّ عَنْهُمْ ثُمَّ ادْعُهُمْ إِلَى التَّحَوُّلِ مِنْ دَارِهِمْ إِلَى دَارِ الْمُهَاجِرِينَ وَأَخْبِرْهُمْ إِنْ فَعَلُوا ذَلِكَ أَنَّ لَهُمْ مَا لِلْمُهَاجِرِينَ وَأَنَّ عَلَيْهِمْ مَا عَلَى الْمُهَاجِرِينَ وَإِنْ أَبَوْا فَأَخْبِرْهُمْ أَنَّهُمْ يَكُونُونَ كَأَعْرَابِ الْمُسْلِمِينَ يَجْرِى عَلَيْهِمْ حُكْمُ اللَّهِ الَّذِى يَجْرِى عَلَى الْمُؤْمِنِينَ وَلاَ يَكُونُ لَهُمْ فِى الْفَىْءِ وَالْغَنِيمَةِ شَىْءٌ إِلاَّ أَنْ يُجَاهِدُوا مَعَ الْمُسْلِمِينَ فَإِنْ هُمْ أَبَوْا أَنْ يَدْخُلُوا فِى الإِسْلاَمِ فَسَلْهُمْ إِعْطَاءَ الْجِزْيَةِ فَإِنْ فَعَلُوا فَاقْبَلْ مِنْهُمْ وَكُفَّ عَنْهُمْ فَإِنْ هُمْ أَبَوْا فَاسْتَعِنْ بِاللَّهِ عَلَيْهِمْ وَقَاتِلْهُمْ وَإِنْ حَاصَرْتَ حِصْنًا فَأَرَادُوكَ أَنْ تَجْعَلَ لَهُمْ ذِمَّةَ اللَّهِ وَذِمَّةَ نَبِيِّكَ فَلاَ تَجْعَلْ لَهُمْ ذِمَّةَ اللَّهِ وَلاَ ذِمَّةَ نَبِيِّكَ وَلَكِنِ اجْعَلْ لَهُمْ ذِمَّتَكَ وَذِمَّةَ أَبِيكَ وَذِمَّةَ أَصْحَابِكَ فَإِنَّكُمْ إِنْ تُخْفِرُوا ذِمَّتَكُمْ وَذِمَّةَ آبَائِكُمْ أَهْوَنُ عَلَيْكُمْ مِنْ أَنْ تُخْفِرُوا ذِمَّةَ اللَّهِ وَذِمَّةَ رَسُولِهِ وَإِنْ حَاصَرْتَ حِصْنًا فَأَرَادُوكَ أَنْ يَنْزِلُوا عَلَى حُكْمِ اللَّهِ فَلاَ تُنْزِلْهُمْ عَلَى حُكْمِ اللَّهِ وَلَكِنْ أَنْزِلْهُمْ عَلَى حُكْمِكَ فَإِنَّكَ لاَ تَدْرِى أَتُصِيبُ فِيهِمْ حُكْمَ اللَّهِ أَمْ لاَ » .
قَالَ عَلْقَمَةُ فَحَدَّثْتُ بِهِ مُقَاتِلَ بْنَ حَيَّانَ فَقَالَ حَدَّثَنِى مُسْلِمُ بْنُ هَيْضَمٍ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ مُقَرِّنٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِثْلَ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona Muhammed b. Yusuf el-Firyâbî, ona Süfyân, ona Alkame b. Mersed, ona İbn Büreyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) müfrezeye komutan tayin ettiğinde ona Allah'a karşı takva sahibi olmasını ve beraberindeki müslüman askerlere iyi davranmasını tavsiye edip "Allah'ın adıyla ve Allah yolunda gazâ edin. Allah'ı inkar edenlerle savaşın. Gazâ edin! (Antlaşmalarınıza) ihanet etmeyin ve (ganimet malından) çalmayın. Ölülere eziyet etmeyin (müsle) ve çocuk öldürmeyin. Müşrik düşmanlarınla karşılaştığında onları şu üç şeyden birine davet et. Hangisini senden kabul ederlerse sen de onlardan kabul et ve onlara ilişme! Onları İslâm'ı kabul etmeye çağır. Eğer senden kabul ederlerse sen de onlardan kabul et ve onlara ilişme! Ardından onları kendi beldelerinden muhacirlerlerin beldelerine hicret etmeye çağır. Eğer bunu yaparlarsa muhacirlerin lehine ve aleyhine olan şeylerinden onların da lehine ve aleyhine olacağını onlara ilet. Eğer bunu kabul etmezlerse onların müslümanların bedevileri gibi olacaklarını; müminlere uygulanan Allah'ın hükmünün onlara da uygulanacağını, müslümanlarla beraber cihada katılmaları hariç ganimet ve fey mallarından hisse alamayacaklarını onlara bildir. Eğer onlar İslâm'ı kabul etmezlerse onlardan cizye vermelerini talep et! Eğer bunu yaparlarsa onlardan kabul et ve onlara ilişme! Şayet bunu kabul etmezlerse Allah'tan onlara karşı yardım dileyip onlarla savaş! Bir kaleyi kuşatırsan (ve onlar) kendileri için senden Allah'ın ve peygamberinin korumasını isterlerse onlara Allah'ın ve peygamberinin korumasını verme! (Yine) bir kaleyi kuşatırsan (ve) senden Allah'ın hükmü gereğince kaleyi teslim etmeyi talep ederlerse Allah'ın hükmü gereğince onlardan kaleyi teslim alma! Ancak, senin hükmün gereğince kaleyi teslim al! Zira sen, Allah'ın hükmü hususunda onlar için doğru karar verip veremeyeceğini bilemezsin!" buyurdu.
Alkame şöyle demiştir: Bu hadisi Mukâtil b. Hayyân'a rivayet ettim. O, "Bana Müslim b. Heydam, ona da Numan b. Mukarrin, Hz. Peygamber'den (sav) buna benzer rivayette bulundu" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Cihâd 38, /463
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Süleyman b. Büreyde el-Eslemî (Süleyman b. Büreyde b. Husayb)
3. Alkame b. Mersed el-Hadramî (Alkame b. Mersed)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Ganimet, ganimete ihanet etmek
Savaş, barış yollarını aramak, savaştan önce
Savaş, Hukuku, çocuk, yaşlı, kadın vs. öldürülmemesi
Söz, sözde durmak, ahde vefa