Öneri Formu
Hadis Id, No:
12144, İM001161
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ وَأَبِى وَإِسْرَائِيلُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عَاصِمِ بْنِ ضَمْرَةَ السَّلُولِىِّ قَالَ سَأَلْنَا عَلِيًّا عَنْ تَطَوُّعِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالنَّهَارِ فَقَالَ إِنَّكُمْ لاَ تُطِيقُونَهُ فَقُلْنَا أَخْبِرْنَا بِهِ نَأْخُذْ مِنْهُ مَا اسْتَطَعْنَا . قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا صَلَّى الْفَجْرَ يُمْهِلُ حَتَّى إِذَا كَانَتِ الشَّمْسُ مِنْ هَاهُنَا - يَعْنِى مِنْ قِبَلِ الْمَشْرِقِ - بِمِقْدَارِهَا مِنْ صَلاَةِ الْعَصْرِ مِنْ هَا هُنَا - يَعْنِى مِنْ قِبَلِ الْمَغْرِبِ - قَامَ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ يُمْهِلُ حَتَّى إِذَا كَانَتِ الشَّمْسُ مِنْ هَا هُنَا - يَعْنِى مِنْ قِبَلِ الْمَشْرِقِ - مِقْدَارَهَا مِنْ صَلاَةِ الظُّهْرِ مِنْ هَا هُنَا قَامَ فَصَلَّى أَرْبَعًا، وَأَرْبَعًا قَبْلَ الظُّهْرِ إِذَا زَالَتِ الشَّمْسُ وَرَكْعَتَيْنِ بَعْدَهَا وَأَرْبَعًا قَبْلَ الْعَصْرِ يَفْصِلُ بَيْنَ كُلِّ رَكْعَتَيْنِ بِالتَّسْلِيمِ عَلَى الْمَلاَئِكَةِ الْمُقَرَّبِينَ وَالنَّبِيِّينَ وَمَنْ تَبِعَهُمْ مِنَ الْمُسْلِمِينَ وَالْمُؤْمِنِينَ . قَالَ عَلِىٌّ فَتِلْكَ سِتَّ عَشْرَةَ رَكْعَةً تَطَوُّعُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالنَّهَارِ وَقَلَّ مَنْ يُدَاوِمُ عَلَيْهَا . قَالَ وَكِيعٌ زَادَ فِيهِ أَبِى فَقَالَ حَبِيبُ بْنُ أَبِى ثَابِتٍ يَا أَبَا إِسْحَاقَ مَا أُحِبُّ أَنَّ لِى بِحَدِيثِكَ هَذَا مِلْءَ مَسْجِدِكَ هَذَا ذَهَبًا .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî‘, ona Süfyan ve Ebu İsrail, ona Ebu İshak, ona Âsım b. Damra es-Selûlî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ali’ye Rasulullah’ın (sav) gündüzün kıldığı tadavvu (nafile) namazına dair soru sorduk da, o: Sizin buna gücünüz yetmez, dedi. Biz: Sen bize onu bildir de biz de ondan gücümüzün yettiği kadarını yaparız, dedik. Ali dedi ki: Rasulullah (sav) sabah namazını kıldırdıktan sonra namaz kılmadan bir süre beklerdi. Güneş şuradan –yani doğu tarafından-, ikindi namazı vaktinde şu taraftan –yani batı tarafından- yüksekte olduğu kadar yüksekliğe gelince kalkıp iki rekât namaz kılardı. Sonra namaz kılmaya ara verirdi. Daha sonra güneş şu taraftan –yani doğu tarafından- buradan öğle namazı vakti kadar yükselince kalkar dört rekât kılardı. Güneş zevale erdikten sonra öğleninin farzından önce dört rekât, farzından sonra iki rekât kılardı. İkindiden önce de dört rekât kılar ve her iki rekâtın arasını mukarreb meleklere, nebilere, onlara uyan müslüman ve müminlere selam vererek ayırırdı. Ali dedi ki: İşte bunlar Rasulullah’ın (sav) gündüzün tatavvu’/nafile olarak kıldığı on altı rekâttır. Bunları devamlı kılan kimse ise pek azdır.
Vekî‘ dedi ki: Babam bu hadisin rivayetinde bir ilâvede bulunarak şunları söylemiştir: Habib b. Ebu Sabit: Ey Ebu İshak, senin rivayet ettiğin bu hadisi senin bulunduğun bu mescit dolusu altına değişmem.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 109, /188
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Asım b. Damre es-Selülî (Asım b. Damre)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Sünnet namazlar