Açıklama: Tirmizî'nin değerlendirmelerinin sonunda yer alan 'وَالظَّنِينُ الْمُتَّهَمُ'' ifadesi tam olarak anlaşılamamış; tercümeye ''şüpheli şahıs'' olarak yansıtılmıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12385, T000491
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مُوسَى الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْهَادِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « خَيْرُ يَوْمٍ طَلَعَتْ فِيهِ الشَّمْسُ يَوْمُ الْجُمُعَةِ فِيهِ خُلِقَ آدَمُ وَفِيهِ أُدْخِلَ الْجَنَّةَ وَفِيهِ أُهْبِطَ مِنْهَا وَفِيهِ سَاعَةٌ لاَ يُوَافِقُهَا عَبْدٌ مُسْلِمٌ يُصَلِّى فَيَسْأَلُ اللَّهَ فِيهَا شَيْئًا إِلاَّ أَعْطَاهُ إِيَّاهُ » . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَلَقِيتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَلاَمٍ فَذَكَرْتُ لَهُ هَذَا الْحَدِيثَ فَقَالَ أَنَا أَعْلَمُ بِتِلْكَ السَّاعَةِ . فَقُلْتُ أَخْبِرْنِى بِهَا وَلاَ تَضْنَنْ بِهَا عَلَىَّ قَالَ هِىَ بَعْدَ الْعَصْرِ إِلَى أَنْ تَغْرُبَ الشَّمْسُ . فَقُلْتُ كَيْفَ تَكُونُ بَعْدَ الْعَصْرِ وَقَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ يُوَافِقُهَا عَبْدٌ مَسْلِمٌ وَهُوَ يُصَلِّى » . وَتِلْكَ السَّاعَةُ لاَ يُصَلَّى فِيهَا فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَلاَمٍ أَلَيْسَ قَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ جَلَسَ مَجْلِسًا يَنْتَظِرُ الصَّلاَةَ فَهُوَ فِى صَلاَةٍ » . قُلْتُ بَلَى . قَالَ فَهُوَ ذَاكَ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْحَدِيثِ قِصَّةٌ طَوِيلَةٌ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . قَالَ وَمَعْنَى قَوْلِهِ « أَخْبِرْنِى بِهَا وَلاَ تَضْنَنْ بِهَا عَلَىَّ » . لاَ تَبْخَلْ بِهَا عَلَىَّ وَالضَّنُّ الْبُخْلُ وَالظَّنِينُ الْمُتَّهَمُ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n, ona Mâlik b. Enes, ona Yezid b. Abdullah b. Hâd, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Güneşin doğduğu en hayırlı gün cuma günü olup Adem, o günde yaratılmış, o günde cennete konmuş ve o günde oradan indirilmiştir. (Ayrıca), o günde bir ân vardır ki, müslüman bir kul ona denk gelip namaz kılar (ve) (o ânda) Allah'tan bir şey istedi(ğinde Allah), muhakkak ona (isteğini) verir.
Ebu Hureyre şöyle demiştir: Abdullah b. Selâm ile karşılaşıp ona bu hadisi söyledim. O, ''ben bu ânı biliyorum'' dedi. Ben, ''bana onu haber ver, bana cimrilik etme'' dedim. Abdullah, ''o ân, ikindiden güneşin batışına kadar(ki süredir)'' dedi. Ben, ''nasıl ikindiden sonra olabilir? Hâlbuki Rasulullah (sav), 'müslüman bir kul namaz kılarken o denk geldi(ğinde)' buyurmuştur. (İkindiden sonraki) bu vakitte ise namaz kılınmaz'' dedim. Abdullah b. Selam ise, ''Hz. Peygamber (sav), 'namazı beklediği yerde oturan, namazda (gibidir)' buyurmadı mı'' dedi. Ben, ''elbette (buyurdu)'' dedim. O, ''o, işte budur'' dedi.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu hadiste uzun bir kıssa vardır.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Hadisteki ''وَلاَ تَضْنَنْ'' ifadesi, ''cimrilik etme'' demektedir. ''ed-Dan''(الضَّنُّ), ''cimrilik'' ve ''şüpheli şahıs'' demektir.
Açıklama:
Tirmizî'nin değerlendirmelerinin sonunda yer alan 'وَالظَّنِينُ الْمُتَّهَمُ'' ifadesi tam olarak anlaşılamamış; tercümeye ''şüpheli şahıs'' olarak yansıtılmıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 2, 2/362
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
5. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
6. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
7. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
Cimrilik, zemmedilişi
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti