Bize Abdulaziz b. Yahya Ebu'l-Asbağ, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Eban b. Salih, ona Mücahid, ona da İbn Abbas (ra) demiştir ki: İbn Ömer (ra) -Allah ona mağfiret buyursun- (Kadınlarınız tarlanızdır... ayetinin nüzul sebebi hakkında) yanıldı. (Cahiliyette) putperest olan Ensarın şu kolu, ehl-i kitap olan Yahudilerin şu kolu ile yaşıyorlar ve Yahudilerin ilmen kendilerinden üstün olduklarına inanıyorlardı. Bu yüzden birçok işlerinde onlara uyarlardı. Ehl-i kitabın işi de kadınlara sadece tek pozisyonda (yüz yüze ve ön taraftan) ilişkide bulunmaktı. Bu tarz, kadının en iyi örtüldüğü pozisyondu. Ensâr da bunu, onların tatbikatından almıştı. Kureyş ise, kadınları kötü bir şekilde açıp yayıyor; önden, arkadan ve sırt üstü yatırarak zevkleniyorlardı. Muhacirler Medine'ye gelince, bir Kureyşli, Ensardan bir hanımla evlendi. Karısına Kureyş usulü ile yaklaşmak istedi, kadın ise reddetti ve bize yalnız bir taraftan yaklaşılır. Sen de öyle yap. Aksi halde beni bırak!" dedi. Aralarında iş kızışınca, mesele Rasulullah'a (sav) intikal etti. Aziz ve Celil olan Allah bunun üzerine; "Kadınlarınız tarlanızdır, tarlanıza dilediğiniz yerden gelin!" (Bakara, 225) mealindeki ayeti indirdi. Yani ister önden ister arkadan ister sırt üstü yatırarak yaklaşın, ama teması, çocuğun doğduğu yerden yapın!
Açıklama: “İbn Ömer yanıldı” ifadesi, muhtemeldir ki, İbn Ömer’in mezkür ayeti, hanımlara arkadan temas edilebileceğine delâlet ettiğini söylediği şeklindeki bir haberin İbn Abbas’a ulaşmış olmasından dolayı kullanılmıştır. İbn Abbas da bu anlayışın hatalı olduğunu ifade etmektedir.
Bu rivayet, kadınlara arkadan teması kesin şekilde yasaklamakta, bunun haram olduğunu göstermektedir. Nevevî, bu meselede âlimlerin bu görüşte ittifak ettiklerini söyler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12511, D002164
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ يَحْيَى أَبُو الأَصْبَغِ حَدَّثَنِى مُحَمَّدٌ - يَعْنِى ابْنَ سَلَمَةَ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ أَبَانَ بْنِ صَالِحٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ إِنَّ ابْنَ عُمَرَ - وَاللَّهُ يَغْفِرُ لَهُ - أَوْهَمَ إِنَّمَا كَانَ هَذَا الْحَىُّ مِنَ الأَنْصَارِ - وَهُمْ أَهْلُ وَثَنٍ - مَعَ هَذَا الْحَىِّ مِنْ يَهُودَ - وَهُمْ أَهْلُ كِتَابٍ - وَكَانُوا يَرَوْنَ لَهُمْ فَضْلاً عَلَيْهِمْ فِى الْعِلْمِ فَكَانُوا يَقْتَدُونَ بِكَثِيرٍ مِنْ فِعْلِهِمْ وَكَانَ مِنْ أَمْرِ أَهْلِ الْكِتَابِ أَنْ لاَ يَأْتُوا النِّسَاءَ إِلاَّ عَلَى حَرْفٍ وَذَلِكَ أَسْتَرُ مَا تَكُونُ الْمَرْأَةُ فَكَانَ هَذَا الْحَىُّ مِنَ الأَنْصَارِ قَدْ أَخَذُوا بِذَلِكَ مِنْ فِعْلِهِمْ وَكَانَ هَذَا الْحَىُّ مِنْ قُرَيْشٍ يَشْرَحُونَ النِّسَاءَ شَرْحًا مُنْكَرًا وَيَتَلَذَّذُونَ مِنْهُنَّ مُقْبِلاَتٍ وَمُدْبِرَاتٍ وَمُسْتَلْقِيَاتٍ فَلَمَّا قَدِمَ الْمُهَاجِرُونَ الْمَدِينَةَ تَزَوَّجَ رَجُلٌ مِنْهُمُ امْرَأَةً مِنَ الأَنْصَارِ فَذَهَبَ يَصْنَعُ بِهَا ذَلِكَ فَأَنْكَرَتْهُ عَلَيْهِ وَقَالَتْ إِنَّمَا كُنَّا نُؤْتَى عَلَى حَرْفٍ فَاصْنَعْ ذَلِكَ وَإِلاَّ فَاجْتَنِبْنِى حَتَّى شَرِىَ أَمْرُهُمَا فَبَلَغَ ذَلِكَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ "(نِسَاؤُكُمْ حَرْثٌ لَكُمْ فَأْتُوا حَرْثَكُمْ أَنَّى شِئْتُمْ)" أَىْ مُقْبِلاَتٍ وَمُدْبِرَاتٍ وَمُسْتَلْقِيَاتٍ يَعْنِى بِذَلِكَ مَوْضِعَ الْوَلَدِ .
Tercemesi:
Bize Abdulaziz b. Yahya Ebu'l-Asbağ, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Eban b. Salih, ona Mücahid, ona da İbn Abbas (ra) demiştir ki: İbn Ömer (ra) -Allah ona mağfiret buyursun- (Kadınlarınız tarlanızdır... ayetinin nüzul sebebi hakkında) yanıldı. (Cahiliyette) putperest olan Ensarın şu kolu, ehl-i kitap olan Yahudilerin şu kolu ile yaşıyorlar ve Yahudilerin ilmen kendilerinden üstün olduklarına inanıyorlardı. Bu yüzden birçok işlerinde onlara uyarlardı. Ehl-i kitabın işi de kadınlara sadece tek pozisyonda (yüz yüze ve ön taraftan) ilişkide bulunmaktı. Bu tarz, kadının en iyi örtüldüğü pozisyondu. Ensâr da bunu, onların tatbikatından almıştı. Kureyş ise, kadınları kötü bir şekilde açıp yayıyor; önden, arkadan ve sırt üstü yatırarak zevkleniyorlardı. Muhacirler Medine'ye gelince, bir Kureyşli, Ensardan bir hanımla evlendi. Karısına Kureyş usulü ile yaklaşmak istedi, kadın ise reddetti ve bize yalnız bir taraftan yaklaşılır. Sen de öyle yap. Aksi halde beni bırak!" dedi. Aralarında iş kızışınca, mesele Rasulullah'a (sav) intikal etti. Aziz ve Celil olan Allah bunun üzerine; "Kadınlarınız tarlanızdır, tarlanıza dilediğiniz yerden gelin!" (Bakara, 225) mealindeki ayeti indirdi. Yani ister önden ister arkadan ister sırt üstü yatırarak yaklaşın, ama teması, çocuğun doğduğu yerden yapın!
Açıklama:
“İbn Ömer yanıldı” ifadesi, muhtemeldir ki, İbn Ömer’in mezkür ayeti, hanımlara arkadan temas edilebileceğine delâlet ettiğini söylediği şeklindeki bir haberin İbn Abbas’a ulaşmış olmasından dolayı kullanılmıştır. İbn Abbas da bu anlayışın hatalı olduğunu ifade etmektedir.
Bu rivayet, kadınlara arkadan teması kesin şekilde yasaklamakta, bunun haram olduğunu göstermektedir. Nevevî, bu meselede âlimlerin bu görüşte ittifak ettiklerini söyler
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Nikah 46, /500
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
4. Ebu Bekir Eban b. Salih el-Kuraşi (Eban b. Salih b. Umeyr b. Ubeyd)
5. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Seleme el-Bahili (Muhammed b. Seleme b. Abdullah)
7. Ebu Asbağ Abdulaziz b. Yahya el-Bekkâi (Abdulaziz b. Yahya b. Yusuf)
Konular:
Ehl-i kitap, inançları
Kur'an, Nüzul sebebleri