1 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Gunder, ona Şu'be, ona Kays b. Müslim, ona Tarık b. Şihâb, ona Ebu Musa el-Eş'arî (ra) şöyle söylemiştir:
Ben, (Yemen'den) Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldim. Hz. Peygamber (sav) Mekke'nin Bathâ bölgesinde devesini çökertmiş (konaklamıştı). Hz. Peygamber (sav) bana: "Hacca niyet ettin mi?" diye sordu. Ben: Evet, dedim. Hz. Peygamber (sav) "Hangi tür hac içi ihrama girip telbiye getirdin?" dedi. Hz. Peygamber'in (sav) ihrama girip telbiye getirmesi gibi, dedim. Hz. Peygamber (sav), "Güzel yaptın! Sen Kabe'yi tavaf et, Safa ile Merve arasını da say yap, sonra da ihramdan çık!" buyurdu. (Benim beraberimde kurbanlığım yoktu.) Ben, Kabe'yi tavaf edip Safa ile Merve arasında sa'y yaptım. Sonra (ihramdan çıkıp) Kays'tan bir kadına geldim. Kadın saçlarımı tarayıp düzeltti. Sonra da terviye günü niyetiyle ihrama girip telbiye getirdim. Artık ben hac fiillerini soranlara hep bu şekilde fetva verdim. Nihayet Ömer'in halifelik zamanında, O 'Allah'ın Kitabı'nı dikkate aldığımızda o bizlere haccı da, umreyi de Allah için tam yapın (Bakara, 2/196) buyurarak haccı tamamlamayı emrediyor. Bu çerçevede Hz. Peygamber'in (sav) sözüne baktığımızda (görüyoruz ki) O, kurban kesilinceye kadar ihramdan çıkmamıştır.' dedi.