Giriş

Bize Bişr b. Hilal, ona Cafer b. Süleyman, ona Yezid er-Rişk, ona Mutarrif b. Abdullah, ona da İmran b. Husayn'a "karısını boşayıp da sonra (dönmüş olmak için) onunla cinsî münasebette bulunan ve ne onu boşadığını ne de ona döndüğünü şahitlendirmeyen bir kimse (nin durumu) sorulmuş da sen sünnete aykırı olarak boşanmışsın, (yine) sünnete aykırı olarak dönmüşsün. Onun boşandığını da kendisine dönüldüğünü de şahitlindir ye (böyle şahitsiz boşamayı ve dönmeyi) bir daha yapma diye cevap vermiş."


Açıklama: Buradaki “dönmek”ten maksat, ric’î bir talakla karısını boşadıktan sonra süresi içinde eşine tekrar dönüp eski nikâhı ile ve kalan iki talakla evliliğini devam ettirmektir. Bu rivayet, talakı da ric’ati de şahitlendirmek gerektiğini ifade etmektedir. Ancak bu rivayet mevkûftur, yani İmrân b. Husayn’ın kendi sözüdür. Ama bir sahabînin; “Sen sünnete aykırı davranmışsın” diyerek yaptığı açıklama, usûlcüler tarafından hükmen merfû kabul edilir. Bununla birlikte bu konu, fukaha arasında ihtilaflıdır. İmâm Şâfiî ile Ahmed b. Hanbel’den gelen bir rivâyete göre, talakı ve ric’ati şahitlendirmek farzdır. Delilleri de talak âyetinde geçen; “İçinizden adâlet sahibi iki kişiyi şâhit tutun!” (Talak, 2) mealindeki ayet ile bu hadistir. Buna mukabil İmam Mâlik, Hanefîler ve Ahmed b. Hanbel’den gelen başka bir rivayete göre de şahitlendirmek sadece müstahaptır. Âyet ve hadisteki ifadeler, vücûba değil, nedbe delâlet etmektedir.

    Öneri Formu
13108 D002186 Ebu Davud, Talak, 5