Giriş

Bize el-Hasan b. Ali, ona Yahya b. Adem, ona İbn İdris, ona Muhammed b. İshak, ona Ma'mer b. Abdullah b. Hanzala, ona Yusuf b. Abdullah b. Selam, ona da Huveyle bt. Malik b. Sa'lebe rivayet etmiştir:
Kocam Evs b. es-Sâmit bana zıhâr yapmıştı. Ben de Hz. Peygamber’e gidip şikâyette bulundum. Hz. Peygamber, "Allah'tan kork, o senin amcanın oğludur" diyerek kocam adına benimle tartışıyordu. Ben de bu tartışmaya devam ettim. Nihayet Yüce Allah; "Kocası hakkında seninle mücadele eden kadının sözünü muhakkak Allah işitmiştir" (Mücadele, 1) mealindeki ayetin, zıhârın kefaretini açıklayan bölüme kadar olan kısmı nazil oldu. Bunun üzerine Hz. Peygamber," kocan bir köle âzâd eder" buyurdu. Ben, bulamaz deyince "öyleyse peş peşe iki ay oruç tutar" dedi. Ben; Ey Allah’ın Rasulü; o yaşlı biridir, oruç tutamaz dedim.
"O halde altmış fakiri doyursun!" buyurdu. Ben yine 0nun tasadduk edecek malı yoktur dedim. O sırada Hz. Peygamber'e bir arak (60 sa') hurma getirilmişti. Ben dedim ki Ey Allah'ın Rasulü, başka bir arak hurma da ben bulabilirim dedim. Hz. Peygamber, "iyi yaparsın! Git, bunları altmış fakire dağıt, sonra da amcanın oğluna dön!" buyurdu.
(Hadisin ravisi Yahya b. Âdem); "Bir arak, altmış sa’dır dedi.
Ebû Davud dedi ki: Bu meselede benim görüşüm şudur: Huveyle, kocasının iznini almadan onun keffâretini ödemiştir. (Huveyle'nin kocası da) Ubade b. es-Samit'in erkek kardeşidir.


    Öneri Formu
13167 D002214 Ebu Davud, Talak, 16, 17