Öneri Formu
Hadis Id, No:
13978, T000662
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا الْقَاسِمُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ يَقْبَلُ الصَّدَقَةَ وَيَأْخُذُهَا بِيَمِينِهِ فَيُرَبِّيهَا لأَحَدِكُمْ كَمَا يُرَبِّى أَحَدُكُمْ مُهْرَهُ حَتَّى إِنَّ اللُّقْمَةَ لَتَصِيرُ مِثْلَ أُحُدٍ » . وَتَصْدِيقُ ذَلِكَ فِى كِتَابِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ (ألم يعلموا أن الله وَهُوَ يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِهِ وَيَأْخُذُ الصَّدَقَاتِ ) وَ ( يَمْحَقُ اللَّهُ الرِّبَا وَيُرْبِى الصَّدَقَاتِ ) . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوُ هَذَا . وَقَدْ قَالَ غَيْرُ وَاحِدٍ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ فِى هَذَا الْحَدِيثِ وَمَا يُشْبِهُ هَذَا مِنَ الرِّوَايَاتِ مِنَ الصِّفَاتِ وَنُزُولِ الرَّبِّ تَبَارَكَ وَتَعَالَى كُلَّ لَيْلَةٍ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا قَالُوا قَدْ تَثْبُتُ الرِّوَايَاتُ فِى هَذَا وَيُؤْمَنُ بِهَا وَلاَ يُتَوَهَّمُ وَلاَ يُقَالُ كَيْفَ هَكَذَا رُوِىَ عَنْ مَالِكٍ وَسُفْيَانَ بْنِ عُيَيْنَةَ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ أَنَّهُمْ قَالُوا فِى هَذِهِ الأَحَادِيثِ أَمِرُّوهَا بِلاَ كَيْفٍ . وَهَكَذَا قَوْلُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَهْلِ السُّنَّةِ وَالْجَمَاعَةِ . وَأَمَّا الْجَهْمِيَّةُ فَأَنْكَرَتْ هَذِهِ الرِّوَايَاتِ وَقَالُوا هَذَا تَشْبِيهٌ . وَقَدْ ذَكَرَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فِى غَيْرِ مَوْضِعٍ مِنْ كِتَابِهِ الْيَدَ وَالسَّمْعَ وَالْبَصَرَ فَتَأَوَّلَتِ الْجَهْمِيَّةُ هَذِهِ الآيَاتِ فَفَسَّرُوهَا عَلَى غَيْرِ مَا فَسَّرَ أَهْلُ الْعِلْمِ وَقَالُوا إِنَّ اللَّهَ لَمْ يَخْلُقْ آدَمَ بِيَدِهِ . وَقَالُوا إِنَّ مَعْنَى الْيَدِ هَا هُنَا الْقُوَّةُ . وَقَالَ إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ إِنَّمَا يَكُونُ التَّشْبِيهُ إِذَا قَالَ يَدٌ كَيَدٍ أَوْ مِثْلُ يَدٍ أَوْ سَمْعٌ كَسَمْعٍ أَوْ مِثْلُ سَمْعٍ . فَإِذَا قَالَ سَمْعٌ كَسَمْعٍ أَوْ مِثْلُ سَمْعٍ فَهَذَا التَّشْبِيهُ وَأَمَّا إِذَا قَالَ كَمَا قَالَ اللَّهُ تَعَالَى يَدٌ وَسَمْعٌ وَبَصَرٌ وَلاَ يَقُولُ كَيْفَ وَلاَ يَقُولُ مِثْلُ سَمْعٍ وَلاَ كَسَمْعٍ فَهَذَا لاَ يَكُونُ تَشْبِيهًا وَهُوَ كَمَا قَالَ اللَّهُ تَعَالَى فِى كِتَابِهِ ( لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَىْءٌ وَهُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ ) .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ (el-Hemdânî), ona Veki (b. Cerrah er-Ruâsî), ona Abbad b. Mansur (en-Nâcî), ona Kasım b. Muhammed (et-Teymî) ona da Ebu Hüreyre Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “Allah sadakayı kabul eder, sağ eliyle alır ve onu sizden herhangi birinizin atının yavrusunu büyüttüğü gibi büyütür, (sadaka olarak verilen) bir lokma (nın sevabı sonunda) Uhud dağı kadar oluverir. Bunun doğrulaması (delili) Aziz ve Celil olan Allah’ın kitabında mevcuttur: “Bilmiyorlar mı ki kullarının tövbesini kabul eden Allah’tır, sadakaları kabul eden de O’dur” (Tevbe,9/ 104). (Bir diğer delil de) “Allah faizi tüketir, sadakaları ise arttırır” (şeklindeki beyanıdır.) (Bakara, 2/276).
Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir. Aişe vasıtası ile Nebi’den (sav) bu hadisin bir benzeri rivayet edilmiştir. Pek çok ilim adamı, bu ve benzeri hadislerdeki (Allah’ın) sıfatlarından ve Rabbin –Tebâreke ve Teâlâ- her gece dünyaya en yakın semaya inmesi gibi hususlardan söz etmiş ve şöyle demiştir: “Bu tür rivayetler sabittir, bunlara inanılmalı, vehme kapılarak ‘Bu, nasıl olur?’ dememelidir.”
İmam Malik, Süfyân b. Uyeyne, Abdullah b. Mübarek’in bu çeşit hadisler hakkında “Bu tür hadisleri “nasıl” sız olarak kabul edip inanın, Ehl-i Sünnet ve’l-cemaa ilim adamlarının görüşü böyledir.
Cehmiyye mezhebi ise bu tür rivayetleri reddetmiş ve bu (Allah’ı yarattıklarına) “benzetme” olur demiştir.
Allah, Kitabı’nın pek çok yerinde Yed (el), Sem’ (kulak) ve Basar (göz) kelimelerini zikrediyor. Cehmiyye ise bu ayetleri ilim adamlarının tefsirinden başka türlü yorumlayarak “Allah, Adem’i eliyle yaratmamıştır. Burada ‘el’ kelimesi güç ve kuvvet anlamındadır” demiştir.
İshâk b. İbrahim şöyle diyor: “Teşbih” (Allah’ı yarattıklarına benzetme), “(O’nun insanın) eli gibi eli, eline benzeyen eli; kulağı gibi kulağı, kulağa benzeyen kulağı (vardır) denirse olur.
Allah’ın buyurduğu gibi “Yed (el)” “Sem (kulak)” “Basar (gözü vardır)” denir de nitelik ve özelliği araştırılmaz ise ve (insanın) kulağı gibi (kulağı vardır) kulağına benzer (kulağı vardır) denilmezse bu teşbih olmaz ve (ifade) Allah’ın Kitabındaki şu ayete benzemiş olur: “O’na benzer hiçbir şey yoktur. O her şeyi işitir, her şeyi görür” (Şûrâ, 42/ 11).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zekât 28, 3/50
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Seleme Abbad b. Mansur en-Nâcî (Abbad b. Mansur b. Abbad b. Sâme)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
Sadaka, fazileti