Giriş

Bize Ebû Ali, ona Ebû Bekir, ona Ebû Davud, ona Abdullah el-Ka'nebî, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Şerîk b. Ebî Nemir rivâyet etti. (T) Yine bize Tahir el-Fakîh, ona Ebû Bekir el-Kattân, ona İbrahim b. el-Hâris, ona Yahya b. Ebî Bükeyr, ona Züheyr b. Muhammed, ona Şerîk, ona da Atâ b. Yesâr'ın rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kusâmeden sakının!"
"- Kusâme nedir, ey Allah'ın Rasûlü?" diye soruldu.
"- Bir cemâatin başında (yönetici, bilir kişi olarak) bulunan bir insanın (bir şey taksim ederken) hem onun hissesinden, hem bunun hissesinden bir pay almasıdır.”


Açıklama: Kusâme, ortak bir malı sahiplerine bölüştüren insana denir. Bu mal, ister miras, ister ganimet olsun adaletle taksim edilmelidir. Her ne kadar bu taksimi yapan kişinin, yaptığı işin karşılığı olarak bir ücret istemeye hakkı varsa da, taksim ettiği malın bir kısmını kendisine ayırmaya hakkı yoktur. Hadîste haram kılınan da budur.

    Öneri Formu
150042 BS13156 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 585