Öneri Formu
Hadis Id, No:
153079, BS16011
Hadis:
قَالَ الشَّيْخُ أَمَّا حَدِيثُ عَمْرٍو فَأَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الْجَبَّارِ الْعُطَارِدِىُّ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو طَاهِرٍ الْفَقِيهُ أَخْبَرَنَا أَبُو حَامِدِ بْنُ بِلاَلٍ حَدَّثَنَا أَبُو الأَزْهَرِ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنَا أَبِى جَمِيعًا عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ : خَطَبَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- النَّاسَ عَامَ الْفَتْحِ فَقَالَ :« أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّهُ مَا كَانَ مِنْ حِلْفٍ فِى الْجَاهِلِيَّةِ فَإِنَّ الإِسْلاَمَ لَمْ يَزِدْهُ إِلاَّ شِدَّةً وَلاَ حِلْفَ فِى الإِسْلاَمِ وَالْمُسْلِمُونَ يَدٌ عَلَى مَنْ سِوَاهُمْ يَسْعَى بِذِمَّتِهِمْ أَدْنَاهُمْ يَرُدُّ عَلَيْهِمْ أَقْصَاهُمْ تَرُدُّ سَرَايَاهُمْ عَلَى قَعَدَتِهِمْ لاَ يُقْتَلُ مُؤْمِنٌ بِكَافِرٍ دِيَةُ الْكَافِرِ نِصْفُ دِيَةِ الْمُؤْمِنِ لاَ جَلَبَ وَلاَ جَنَبَ وَلاَ تُؤْخَذُ صَدَقَاتُهُمْ إِلاَّ فِى دُورِهِمْ ». لَفْظُ حَدِيثِ يُونُسَ بْنِ بُكَيْرٍ.
Tercemesi:
eş-Şeyh (Beyhakî) dedi: Amr hadisine gelince, bize Abdullah el-Hâfız ve Ebu Said b. Ebu Amr, onlara Ebu el-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Ahmed b. Abdulcebbar el-Utârî, ona Yunus b. Bukeyr, T bize Ebu Tahir el-Fakîh, ona Ebu Hamid b. Bilal, ona Ebu el-Ezher, ona Yakub b. İbrahim b. Sa'd, ona babası, ona İbn İshak, ona Amr b. Şuayb o da babası ve dedesinden rivayet ederek dedi:
Rasulullah (sav) fetih senesinde hutbe verdi ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Cahiliye döneminde yapılan bütün antlaşmaları İslam sadece pekiştirmiştir. İslamda ise (böyle bir) antlaşma yoktur, çünkü Müslümanlar diğerlerine düşmanlarına karşı tek eldir (kuvvettir), içlerinden yakın olanlar birbirini korumak için çabalarken uzakta olanlar da ordularıyla destek gönderir. Bir Mümin bir kafirin diyeti olarak öldürülmez, (kafirin diyeti) müslümanın diyetinin yarısıdır. İslamda ceneb Zekât memurunun bir yerde oturup, zekât verecek durumdaki mal sahiplerini oraya çağırarak zekâtlarını o yerde alması. Bu durum mal sahiplerine meşakkat verip onları sıkıntıya sokacağından dolayı yasaklanmıştır. ve celeb Zekât verecek olan mal sahibinin, kendi malını yerinden uzaklaştırmasıdır. Bu da zekât memuruna zorluk oluşturacağı için yasaklanmıştır. yoktur ve zekat sadece kişilerin bulundukları yerlerden alınır." Bu hadisin lafzı Yunus b. Bukeyr'e aittir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahrîmu'l-katl 16011, 16/177
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
cahiliye, âdetleri
Hz. Peygamber, hitabeleri
Kısas, gayrı müslime
Siyer, Mekke'nin fethi
Suçlar, Yargı: diyet, kişiye karşı işlenen suçlar
Yargı, Diyet miktarı
Zekat, zekat memurunun malı ayağına getirtmesi
Zimmet Ehli, Hukuku