Öneri Formu
Hadis Id, No:
15428, M003679
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ وَهَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُحِبُّ الْحَلْوَاءَ وَالْعَسَلَ فَكَانَ إِذَا صَلَّى الْعَصْرَ دَارَ عَلَى نِسَائِهِ فَيَدْنُو مِنْهُنَّ فَدَخَلَ عَلَى حَفْصَةَ فَاحْتَبَسَ عِنْدَهَا أَكْثَرَ مِمَّا كَانَ يَحْتَبِسُ فَسَأَلْتُ عَنْ ذَلِكَ فَقِيلَ لِى أَهْدَتْ لَهَا امْرَأَةٌ مِنْ قَوْمِهَا عُكَّةً مِنْ عَسَلٍ فَسَقَتْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْهُ شَرْبَةً فَقُلْتُ أَمَا وَاللَّهِ لَنَحْتَالَنَّ لَهُ. فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِسَوْدَةَ وَقُلْتُ إِذَا دَخَلَ عَلَيْكِ فَإِنَّهُ سَيَدْنُو مِنْكِ فَقُولِى لَهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَكَلْتَ مَغَافِيرَ فَإِنَّهُ سَيَقُولُ لَكِ لاَ. فَقُولِى لَهُ مَا هَذِهِ الرِّيحُ وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَشْتَدُّ عَلَيْهِ أَنْ يُوجَدَ مِنْهُ الرِّيحُ - فَإِنَّهُ سَيَقُولُ لَكِ سَقَتْنِى حَفْصَةُ شَرْبَةَ عَسَلٍ. فَقُولِى لَهُ جَرَسَتْ نَحْلُهُ الْعُرْفُطَ وَسَأَقُولُ ذَلِكَ لَهُ وَقُولِيهِ أَنْتِ يَا صَفِيَّةُ فَلَمَّا دَخَلَ عَلَى سَوْدَةَ قَالَتْ تَقُولُ سَوْدَةُ وَالَّذِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ لَقَدْ كِدْتُ أَنْ أُبَادِئَهُ بِالَّذِى قُلْتِ لِى وَإِنَّهُ لَعَلَى الْبَابِ فَرَقًا مِنْكِ فَلَمَّا دَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَكَلْتَ مَغَافِيرَ قَالَ "لاَ." قَالَتْ فَمَا هَذِهِ الرِّيحُ قَالَ "سَقَتْنِى حَفْصَةُ شَرْبَةَ عَسَلٍ." قَالَتْ جَرَسَتْ نَحْلُهُ الْعُرْفُطَ. فَلَمَّا دَخَلَ عَلَىَّ قُلْتُ لَهُ مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ دَخَلَ عَلَى صَفِيَّةَ فَقَالَتْ بِمِثْلِ ذَلِكَ فَلَمَّا دَخَلَ عَلَى حَفْصَةَ قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلاَ أَسْقِيكَ مِنْهُ قَالَ "لاَ حَاجَةَ لِى بِهِ." قَالَتْ تَقُولُ سَوْدَةُ سُبْحَانَ اللَّهِ وَاللَّهِ لَقَدْ حَرَمْنَاهُ. قَالَتْ قُلْتُ لَهَا اسْكُتِى. قال أبو إسحاق إبراهيم: حدثنا الحسن بن بشير بن القاسم، حدثا أبو أسامة بهذا سواء.
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Ala ve Harun b. Abdullah, o ikisine Ebu Üsame, ona Hişam, ona babası, ona da Aişe şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) tatlıyı ve balı severdi. İkindiyi kıldı mı kadınlarını dolaşır onlara yakınlık gösterirdi. Bir defa Hafsa'nın yanma girdi ve orada mu'tadından fazla kaldı. Ben bunun sebebini sordum. Hafsa'ya kavminden bir kadın bir kap bal hediye etmiş, o da bundan Rasulullah'a (sav) şerbet takdim etmiş dediler. Bunun üzerine ben; vallahi ona mutlaka bir hile yapacağız dedim. Ve bunu Sevde'ye anarak dedim ki: Senin yanına girdiği vakit şüphesiz sana yaklaşacaktır. O zaman kendisine; ya Rasulullah! Sen megâifrr mi yedin diyeceksin! O sana; hayır (yemedim) diyecek. Sen; ya bu koku ne dersin. (Ravi Urve demiş ki: Rasulullah (sav) üstünün başının nahoş kokmasından hoşlanmazdı.) O; hafsa bana bal şerbeti ikram etti diyecek. Kendisine; bu balın arısı urfut yemiş (galiba) diyeceksin! Bunu ona ben de söyleyeceğim. Sen de söyle ya Safiyye! Vakti ki Peygamber (sav) Sevde'nin yanma girmiş. Şevde diyor ki: Kendinden başka ilâh olmayan Allah'a yemin olsun, senden korkuma az kaldı Rasulullah (sav) henüz kapıda iken söze ben başlayarak senin bana öğrettiklerini ona söyleyecektim. Rasulullah (sav) yaklaşınca Şevde; ya Rasulullah, sen megâfîr mi yedin demiş. O; "hayır" cevabını vermiş. Şevde; o halde bu koku ne demiş. Rasulullah (sav); "Hafsa bana bal şerbeti sundu" buyurdu. Şevde; onun arısı urfut yemiş (galiba) demiş. Rasulullah (sav) benim yanıma girdiği vakit bunları ona ben de söyledim. Sonra Safiyye'nin yanına girdi. Bunları o da söylemiş. Müteakiben (tekrar) Hafsa'nın yanına girdiği vakit Hafsa; ya Rasulullah, sana o şerbetten ikram edeyim mi diye sormuş. "Ona ihtiyacım yok" buyurdu. Şevde; Sübhanallah! Vallahi onu mahrum ettik dedi. Ben ona sus dedim. Ebu İshak İbrahim dedi ki: Bize Hasan b. Bişr b. Kasım rivayet etti. (Dedi ki); Bize Ebu Üsame tamamen bu isnadla rivayette bulundu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Talak 3679, /601
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hanımlarını kendisine haram kılması
Hz. Peygamber, hanımlarıyla ilişkileri