Öneri Formu
Hadis Id, No:
15887, M003429
Hadis:
وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ قَالَ ابْنُ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ الزُّبَيْرِ قَامَ بِمَكَّةَ فَقَالَ إِنَّ نَاسًا - أَعْمَى اللَّهُ قُلُوبَهُمْ كَمَا أَعْمَى أَبْصَارَهُمْ - يُفْتُونَ بِالْمُتْعَةِ - يُعَرِّضُ بِرَجُلٍ - فَنَادَاهُ فَقَالَ إِنَّكَ لَجِلْفٌ جَافٍ فَلَعَمْرِى لَقَدْ كَانَتِ الْمُتْعَةُ تُفْعَلُ عَلَى عَهْدِ إِمَامِ الْمُتَّقِينَ - يُرِيدُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - فَقَالَ لَهُ ابْنُ الزُّبَيْرِ فَجَرِّبْ بِنَفْسِكَ فَوَاللَّهِ لَئِنْ فَعَلْتَهَا لأَرْجُمَنَّكَ بِأَحْجَارِكَ . قَالَ ابْنُ شِهَابٍ فَأَخْبَرَنِى خَالِدُ بْنُ الْمُهَاجِرِ بْنِ سَيْفِ اللَّهِ أَنَّهُ بَيْنَا هُوَ جَالِسٌ عِنْدَ رَجُلٍ جَاءَهُ رَجُلٌ فَاسْتَفْتَاهُ فِى الْمُتْعَةِ فَأَمَرَهُ بِهَا فَقَالَ لَهُ ابْنُ أَبِى عَمْرَةَ الأَنْصَارِىُّ مَهْلاً . قَالَ مَا هِىَ وَاللَّهِ لَقَدْ فُعِلَتْ فِى عَهْدِ إِمَامِ الْمُتَّقِينَ . قَالَ ابْنُ أَبِى عَمْرَةَ إِنَّهَا كَانَتْ رُخْصَةً فِى أَوَّلِ الإِسْلاَمِ لِمَنِ اضْطُرَّ إِلَيْهَا كَالْمَيْتَةِ وَالدَّمِ وَلَحْمِ الْخِنْزِيرِ ثُمَّ أَحْكَمَ اللَّهُ الدِّينَ وَنَهَى عَنْهَا . قَالَ ابْنُ شِهَابٍ وَأَخْبَرَنِى رَبِيعُ بْنُ سَبْرَةَ الْجُهَنِىُّ أَنَّ أَبَاهُ قَالَ قَدْ كُنْتُ اسْتَمْتَعْتُ فِى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم امْرَأَةً مِنْ بَنِى عَامِرٍ بِبُرْدَيْنِ أَحْمَرَيْنِ ثُمَّ نَهَانَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْمُتْعَةِ . قَالَ ابْنُ شِهَابٍ وَسَمِعْتُ رَبِيعَ بْنَ سَبْرَةَ يُحَدِّثُ ذَلِكَ عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ وَأَنَا جَالِسٌ .
Tercemesi:
Bana Harmeletû'bnû Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbni Vehb haber verdi. (Dedi ki) : Bana Yûnus haber verdi, İbni Şihâb şöyle demiş : Bana Urvetü'bnü Zûbeyr haber verdi ki, Abdullah b. Zübeyr Mekke'de ayağa kalkmış ve bir zata ta'rizde bulunarak : «Şübhesiz ki, bazı insanların Allah gözlerini kör ettiği gibi, kalblerini de kör etmiş. Nikâhı mût'a'ya fetva veriyorlar.» demiş. Bunun üzerine o zât kendisine nida ederek: «Sen hakikaten kaba saba bir adamsın. Ömrüme yemin ederim ki, mût'a imâmül-müttekin zamanında yapılırdı.» demiş. Bununla Resûlüllah (sav) i kasdetmiş. İbni Zübeyr ona şu mukabelede bulunmuş
— Öyle ise kendini bir dene. Vallahi sen bunu yaparsan seni taşlarınla recm ederim.İbni Şihâb şöyle demiş : Bana Halid b. Muhacir b, Seyfullah haber verdi ki. kendisi bir zâtın yanıcıda otururken o zâta bir adam gelerek mût'a hususunda fetva istemiş. O da mût'a yapmasını emretmiş. Bunun üzerine İbni Ebî Amrate'l-Ensâri ona :
— Ağır ol! demiş. O zât:
— Ne o Vallahi mût'a imamûl muttekîn zamanında yapılmıştır. Mukabelesinde bulunmuş.İbni Ebî Amra : «Mût'a İslâm'ın ilk zamanlarında muztar kalanlar için iaşe, kan ve domuz eti (yemek) gibi bir ruhsattı. Sonra Allah dîni muhkem kıldı ve bundan nehi buyurdu.» demiş.İbni Şîhâb şöyle demiş : Bana Rabi' b. Sebrate'I-Cûheni haber verdi ki, babası şunu söylemiş: «Ben Resûlüllah (sav) zamanında iki kırmızı kaftan mukabilinde Benî Âmir kabilesinden bir kadınla mût'a yapmıştım. Sonra bizi Resulullah (sav) mût'a'dan nehi buyurdu.»İbni Şîhâb demiş ki : «Ben RaMb. Sebra'yı, Ömer b. Al: dil Azîz'e bunu anlatırken oturduğum yerden dinledim.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Nikah 3429, /561
Senetler:
()
Konular:
Din, din eksikliği
KTB, NİKAH
Nikah, Mut'a nikahı
Nikah, Mut'a nikahı, geçici olarak izin verilmesi
Nikah, Mut'a nikahı, izin verilen haller
Nikah, Mut'a nikahının yasaklanması