Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Buhari ile Osman b. Heysem arasında inkıta' vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16396, B002311
Hadis:
وَقَالَ عُثْمَانُ بْنُ الْهَيْثَمِ أَبُو عَمْرٍو حَدَّثَنَا عَوْفٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ وَكَّلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِحِفْظِ زَكَاةِ رَمَضَانَ ، فَأَتَانِى آتٍ فَجَعَلَ يَحْثُو مِنَ الطَّعَامِ ، فَأَخَذْتُهُ ، وَقُلْتُ وَاللَّهِ لأَرْفَعَنَّكَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ إِنِّى مُحْتَاجٌ ، وَعَلَىَّ عِيَالٌ ، وَلِى حَاجَةٌ شَدِيدَةٌ . قَالَ فَخَلَّيْتُ عَنْهُ فَأَصْبَحْتُ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « يَا أَبَا هُرَيْرَةَ مَا فَعَلَ أَسِيرُكَ الْبَارِحَةَ » . قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ شَكَا حَاجَةً شَدِيدَةً وَعِيَالاً فَرَحِمْتُهُ ، فَخَلَّيْتُ سَبِيلَهُ . قَالَ « أَمَا إِنَّهُ قَدْ كَذَبَكَ وَسَيَعُودُ » . فَعَرَفْتُ أَنَّهُ سَيَعُودُ لِقَوْلِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّهُ سَيَعُودُ . فَرَصَدْتُهُ فَجَاءَ يَحْثُو مِنَ الطَّعَامِ فَأَخَذْتُهُ فَقُلْتُ لأَرْفَعَنَّكَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ دَعْنِى فَإِنِّى مُحْتَاجٌ ، وَعَلَىَّ عِيَالٌ لاَ أَعُودُ ، فَرَحِمْتُهُ ، فَخَلَّيْتُ سَبِيلَهُ فَأَصْبَحْتُ ، فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا أَبَا هُرَيْرَةَ ، مَا فَعَلَ أَسِيرُكَ » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ شَكَا حَاجَةً شَدِيدَةً وَعِيَالاً ، فَرَحِمْتُهُ فَخَلَّيْتُ سَبِيلَهُ . قَالَ « أَمَا إِنَّهُ قَدْ كَذَبَكَ وَسَيَعُودُ » . فَرَصَدْتُهُ الثَّالِثَةَ فَجَاءَ يَحْثُو مِنَ الطَّعَامِ ، فَأَخَذْتُهُ فَقُلْتُ لأَرْفَعَنَّكَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ، وَهَذَا آخِرُ ثَلاَثِ مَرَّاتٍ أَنَّكَ تَزْعُمُ لاَ تَعُودُ ثُمَّ تَعُودُ . قَالَ دَعْنِى أُعَلِّمْكَ كَلِمَاتٍ يَنْفَعُكَ اللَّهُ بِهَا . قُلْتُ مَا هُوَ قَالَ إِذَا أَوَيْتَ إِلَى فِرَاشِكَ فَاقْرَأْ آيَةَ الْكُرْسِىِّ ( اللَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَىُّ الْقَيُّومُ ) حَتَّى تَخْتِمَ الآيَةَ ، فَإِنَّكَ لَنْ يَزَالَ عَلَيْكَ مِنَ اللَّهِ حَافِظٌ وَلاَ يَقْرَبَنَّكَ شَيْطَانٌ حَتَّى تُصْبِحَ . فَخَلَّيْتُ سَبِيلَهُ فَأَصْبَحْتُ ، فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا فَعَلَ أَسِيرُكَ الْبَارِحَةَ » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ زَعَمَ أَنَّهُ يُعَلِّمُنِى كَلِمَاتٍ ، يَنْفَعُنِى اللَّهُ بِهَا ، فَخَلَّيْتُ سَبِيلَهُ . قَالَ « مَا هِىَ » . قُلْتُ قَالَ لِى إِذَا أَوَيْتَ إِلَى فِرَاشِكَ فَاقْرَأْ آيَةَ الْكُرْسِىِّ مِنْ أَوَّلِهَا حَتَّى تَخْتِمَ ( اللَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَىُّ الْقَيُّومُ ) وَقَالَ لِى لَنْ يَزَالَ عَلَيْكَ مِنَ اللَّهِ حَافِظٌ وَلاَ يَقْرَبَكَ شَيْطَانٌ حَتَّى تُصْبِحَ ، وَكَانُوا أَحْرَصَ شَىْءٍ عَلَى الْخَيْرِ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَمَا إِنَّهُ قَدْ صَدَقَكَ وَهُوَ كَذُوبٌ ، تَعْلَمُ مَنْ تُخَاطِبُ مُنْذُ ثَلاَثِ لَيَالٍ يَا أَبَا هُرَيْرَةَ » . قَالَ لاَ . قَالَ « ذَاكَ شَيْطَانٌ » .
Tercemesi:
Osman b. el-Heysem Ebu Amr dedi ki: Bize Avf, ona Muhammed b. Sîrîn, ona da Ebu Hureyre’nin (rav) şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) beni ramazan ayı zekâtını (fıtır sadakalarını) korumakla görevlendirmişti. Birisi geldi ve fıtır sadakası olarak verilen o hurmadan avuçlamaya başladı. Ben: Vallahi, seni Rasulullah’ın (sav) huzuruna çıkartacağım, dedim. O: Ben muhtaç birisiyim, bakmakla yükümlü olduğum çoluk çocuğum var, çok şiddetli ihtiyaçlarım var, dedi. Ebu Hureyre dedi ki: Ben de onu serbest bıraktım. Sabah olunca Nebi (sav): “Ey Ebu Hureyre, dün gece senin esirin ne yaptı?” buyurdu. Ben: Ey Allah’ın Rasulü, aşırı derecede muhtaç olduğundan, çoluk çocuğunun olduğundan şikâyet etti, ben de ona acıdığım için onu serbest bıraktım, dedi. Rasulullah (sav): “Ama o sana yalan söyledi ve bir daha dönecektir” buyurdu.
Rasulullah (sav): O dönecektir dediği için döneceğini anladım ve onu gözetlemeye koyuldum, derken gelip, o hurmadan avuçlamaya başladı, onu yakalayıverdim, seni muhakkak Rasulullah’ın (sav) huzuruna çıkaracağım, dedim. O: Beni bırak, ben muhtaç birisiyim, bakmak zorunda olduğun aile halkım var, bir daha da dönmeyeceğim, dedi. Yine ona acıdım, onu serbest bıraktım. Sabahı edince Rasulullah (av) bana: “Ey Ebu Hureyre, esirin ne yaptı?” buyurdu. Ben: Ey Allah’ın Rasulü, aşırı derecede muhtaç olduğunu, bakmak zorunda bulunduğu çoluk çocuğunun olduğunu söyleyerek şikâyet etti, ben de ona acıdım, bunun için onu serbest bıraktım, dedim. Allah Rasulü: “O sana yalan söyledi ve dönecektir” buyurdu.
Ben de üçüncü gece onu dikkatle beklemeye başladım, derken gelip o hurmadan avuçlamaya başladı. Onu yakaladım ve: Hiç şüphesiz seni Rasulullah’ın (sav) huzuruna çıkartacağım ve bu, senin dönmeyeceğini söylediğin halde sonradan döndüğün üçüncü bir defadır, dedim. O: Sen beni bırak, ben de sana Allah’ın kendileriyle seni yararlandıracağı bazı kelimeler öğreteyim, dedi. Ben: Onlar nedir? dedim. O: Yatağına çekileceğin zaman “Allah odur ki ondan başka hiçbir ilah yoktur, O diridir, Kayyumdur” diye başlayan Âyete’l-Kürsi’yi bitirinceye kadar oku. Şüphesiz Allah tarafından bir koruyucu seni korumaya devam edecektir ve sabahı edinceye kadar hiçbir şeytan sana yaklaşamayacaktır, dedi. Ben de onu serbest bıraktım.
Sabah olunca Rasulullah (sav) bana: “Dün senin esirin ne yaptı” buyurdu. Ben: Ey Allah’ın Rasulü, o bana, Allah’ın beni kendileriyle yararlandıracağı bazı kelimeler öğreteceğini iddia etti, ben de onu serbest bıraktım, dedim. Rasulullah (sav): “Nedir onlar?” buyurdu. Dedim ki: O bana dedi ki: Yatağına çekildiğin zaman başından itibaren bitirinceye kadar Ayete’l-Kürsi’yi: “Allah odur ki ondan başka hiçbir ilah yoktur, O diridir, Kayyûmdur” ayetini oku, dedi. Ayrıca bana şunları da söyledi: Sabahı edinceye kadar Allah tarafından bir koruyucu seni korumaya devam edecek ve sana hiçbir şeytan yaklaşamayacaktır, dedi.
Ashab hayır (yapmak ve onu öğrenmek) hususunda her şeyden daha çok gayretli idiler. Bunun üzerine Nebi (sav) şöyle buyurdu: “İşte o, aslında pek yalancı olmakla birlikte sana doğru söylemiş oldu. Üç geceden beri kiminle muhatap olduğunu biliyor musun, ey Ebu Hureyre” buyurdu. Ebu Hureyre: Hayır dedi. Allah Rasulü: “O bir şeytandır” buyurdu.
Açıklama:
Aşağıdaki tarik muallaktır. Buhari ile Osman b. Heysem arasında inkıta' vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vekâlet 10, 1/649
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Bendûye)
4. Ebu Amr Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Heysem b. Cehm b. İsa)
Konular:
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Kur'an, Ayete'l-Kürsî
Şeytan, başkasının kılığına girmesi