Öneri Formu
Hadis Id, No:
17056, M003642
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى حَدَّثَنَا أَبُو نَضْرَةَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنَّا فِى مَسِيرٍ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا عَلَى نَاضِحٍ إِنَّمَا هُوَ فِى أُخْرَيَاتِ النَّاسِ - قَالَ - فَضَرَبَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَوْ قَالَ نَخَسَهُ - أُرَاهُ قَالَ - بِشَىْءٍ كَانَ مَعَهُ قَالَ فَجَعَلَ بَعْدَ ذَلِكَ يَتَقَدَّمُ النَّاسَ يُنَازِعُنِى حَتَّى إِنِّى لأَكُفُّهُ قَالَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَتَبِيعُنِيهِ بِكَذَا وَكَذَا وَاللَّهُ يَغْفِرُ لَكَ » . قَالَ قُلْتُ هُوَ لَكَ يَا نَبِىَّ اللَّهِ . قَالَ « أَتَبِيعُنِيهِ بِكَذَا وَكَذَا وَاللَّهُ يَغْفِرُ لَكَ » . قَالَ قُلْتُ هُوَ لَكَ يَا نَبِىَّ اللَّهِ . قَالَ وَقَالَ لِى « أَتَزَوَّجْتَ بَعْدَ أَبِيكَ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « ثَيِّبًا أَمْ بِكْرًا » . قَالَ قُلْتُ ثَيِّبًا . قَالَ « فَهَلاَّ تَزَوَّجْتَ بِكْرًا تُضَاحِكُكَ وَتُضَاحِكُهَا وَتُلاَعِبُكَ وَتُلاَعِبُهَا » . قَالَ أَبُو نَضْرَةَ فَكَانَتْ كَلِمَةً يَقُولُهَا الْمُسْلِمُونَ . افْعَلْ كَذَا وَكَذَا وَاللَّهُ يَغْفِرُ لَكَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdilâ'lâ rivayet etti. (Dedi ki.) : Bize Mu'temir rivayet etti. (Dedi ki) : Ben babamdan işittim. (Dedi ki) : Bize Ebû Nadra, Câbir b. Abdilîah'dan naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş:
Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir seferde idik. Ben su taşıyan bir devenin üzerinde idim, O da ordunun gerisinde bulunuyordu...
(Bâvi diyor ki) :
Câbir, Eesûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in kendisine çarptığını yahud dürttüğünü söyledi. Zannederim: elindeki fok şeyle dedi. (Ve sözüne devamla) şunları anlattı : Bundan sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem, herkesi geçmeğe başladı. Beni çekiştiriyor hatta kendisine mâni' oluyordum. Derken Kesûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«Bu deveyi bana şu kadara satar m:sın? Allah da seni mağfiret buyursun!» diye sordu.
— O senindir yâ Nebiyyalîah! dedim. (Tekrar) :
«Bu deveyi bana şu kadara satar mısın? Allah da seni mağfiret buyursun!» dedi.
— O senindir yâ Nebiyyalîah! dedim. Bana : «Baban öldükten sonra evlendin mi?» diye sordu.
— Evet, dedim.
«Dul mu «Eden, bakire mi?» buyurdu.
«Bakire olsaydın ya! Birbirinizi güldürür; o senimle sen onunla oy-taşırdınız!» buyurdular.
Ebû Nadra demiş ki : Artık bu söz müslümanların diline teşbih oldu: Şöyle şöyle yap! Allah da seni mağfiret buyursun! demeye başladılar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Radâ' 3642, /594
Senetler:
()
Konular:
Evlilik, bakireyle
Evlilik, eşler arası ilişkiler
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
KTB, NİKAH